Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bankanın toplam NPL girişleri içerisindeki KOBİ’lerden gelen payın, normal dönemde yüzde 12–13 seviyelerindeyken bugün yüzde 18–20 düzeyine yükseldiğini söyledi. Akten, “Geçen sene kredi kartı ve ihtiyaç kredilerinde NPL’de bir miktar hareketlenme gözlemledik. Şu anda ise KOBİ tarafında ve küçük ticarette bilançoların biraz kötüleşmesi sebebiyle NPL’de bir artış görüyoruz” dedi.
Akten, Merkez Bankası’nın politika faizinin yüzde 39,5 olmasına rağmen TL mevduat rasyoları ve yüksek rekabet nedeniyle mevduat faizlerinin yüzde 41–42 seviyelerinde seyrettiğine dikkat çekti. “Gerçek faizin yüzde 39,5 olmadığını görüyoruz” ifadelerini kullanan Akten, bunun temel nedeninin Merkez Bankası’nın TL mevduat rasyosu gibi kontrol mekanizmaları olduğunu belirtti.
Faiz indirimi sürecinde bir sorun görmediklerini ancak mevduat maliyetindeki baskı sebebiyle bankaların kredi faizlerini aynı hızda düşüremediğini vurgulayan Akten, kredi büyümesinin para arzını artırarak enflasyona neden olmaması için kredi rasyoları ile kontrol edildiğini, yıllık TL kredi büyümesinin yüzde 40’a ulaştığını ve enflasyonun üzerinde seyrettiğini söyledi. Buna rağmen söz konusu sınırlamaların “sağlıklı bir uygulama” olduğunu kaydetti.
Enflasyonun kısa sürede çözülemeyecek bir konu olduğuna işaret eden Akten, sıkı para politikasının etkisinin olduğundan daha güçlü olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:
“Bu süreç kısa vadede memnuniyet yaratmasa da uzun vadede hem biz bankacılar hem müşterilerimiz için olumlu sonuç verecek. Bu süreç kârımızı etkilese de uzun vadeli faydası daha yüksek olacak. Enflasyonda sene sonu tahminleri düşük seyretse de ocak ve şubat aylarında enflasyon biraz daha yüksek olabiliyor. Bizim beklentimiz daha muhafazakâr; sene sonunda enflasyonun yüzde 25 civarında olacağını öngörüyoruz. Faiz tahminimiz yüzde 32. Enflasyonu tetikleyen faktörler arasında sektörlerde yapılan zamlar, kira artışları, eğitim zamları ve geriden gelen etkiler yer alıyor. Faiz alan kesimde mutlaka harcama gerçekleşiyor. Yastık altındaki altının değeri enflasyonun çok üzerinde arttı ve bunun bir ‘servet etkisi’ var.”
İki ay önce gümüş ve altına çok ciddi talep olduğunu, TL’den bu varlıklara yönelim yaşandığında TL mevduatının yeterince büyümediğini söyleyen Akten, KKM’nin sonlanmasının TL mevduat rasyolarına beklenen katkıyı sağlamadığını belirtti.
Akten, “Önceki KKM dönüşlerinde yüzde 60–70 TL’ye dönülürken, son kalanlar yüzde 80–90 oranında dolara döndü” ifadelerini kullandı.
GÜNDEM KORİDORU
08 Aralık 2025