DOLAR 42,5354 0.07%
GBP 56,7693 -0.04%
EURO 49,5729 -0.06%
ALTIN 5.745,37-0,12
BIST 11.007,370,81%
BITCOIN 3810983-2.85405%
ETH 129081-4.28072%
İstanbul
15°

KAPALI

ÖZEL HABER
Türkiye, bölgesel lojistik merkezi olmaya aday
Kırsaldan Türkiye’nin geleceğine uzanan eğitim köprüsü

Kırsaldan Türkiye’nin geleceğine uzanan eğitim köprüsü

Kırsaldaki eğitim zorluklarını ve öğretmenleri merkeze alan çalışmalarıyla bugüne kadar 9 bin öğretmen ve öğretmen adayına, yüzlerce aileye ulaşarak 100 binden fazla çocuğun eğitimine katkı sunan Köy Okulları Değişim Ağı (KODA) eğitim eşitliğine odaklanıyor. KODA Kurucusu ve Genel Koordinatörü Mine Ekinci, amaçlarının köy çocuklarına sosyal, duygusal ve akademik açıdan bütüncül bir eğitim almasını sağlamak, öğretmenleri ve aileleri bu sürecin en güçlü aktörleri haline getirmek olduğunu söyledi.

06/10/2025 16:30
Kırsaldan Türkiye’nin geleceğine uzanan eğitim köprüsü

Kırsal bölgelerde yaşayan çocukların şehirdeki akranlarıyla eşit ve nitelikli eğitim fırsatlarına ulaşmasını sağlamak amacıyla çalışmalar yürütmekte olan KODA, köylerde görev yapan öğretmenlerin mesleki ve sosyal-duygusal gelişimlerini desteklemek, kırsalda görev alacak öğretmen adaylarını hazırlamak ve aileleri eğitim sürecine daha etkin katmak için çeşitli programlar yürütüyor. KODA’nın Kurucusu ve Genel Koordinatörü Mine Ekinci, projenin hayata geçiş hikayesini Türkiye’de İş Dünyası dergisine anlattı.

Mine Ekinci1

Köy Okulları Değişim Ağı’nın (KODA) kuruluş hikayesi ne zaman nasıl başladı?

KODA’nın hikâyesi benim kişisel yolculuğumla iç içe geçmiş durumda aslında. İlkokulu Yalova’da okuduktan sonra lise için Robert Kolej’e gittim. 1999 Marmara depremi sonrası babaannemin köyüne taşındık. Hafta sonları ailemin yanına gidip geldiğim yıllarda, şehirde ve köyde okuyan çocuklar arasındaki fırsat uçurumunu yakından gördüm. Boğaziçi Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler okudum, ardından Harvard Üniversitesi’nde Eğitim Politikaları üzerine yüksek lisans yaptım. Burada, köy öğretmenlerinin yaşadığı zorlukları ve köy okullarının sunduğu potansiyeli konu alan bir proje geliştirdim. Bu proje aslında KODA’nın ilk adımı oldu. Bir grup eğitim gönüllüsüyle köy köy gezerek öğretmenlerle görüştük. Çoğu zaman imkânsızlıklarıyla anılan köy okullarının aslında ne kadar büyük potansiyele sahip olduğunu ortaya koyduk. Aralık 2016’da KODA’yı dernek olarak kurduk ve yolculuğumuz resmen başladı.

KODA olarak temel hedefleriniz nelerdir? Köy okullarındaki eğitimde ne gibi değişimlere önayak olmayı hedefliyorsunuz?

Amacımız, köylerde yaşayan çocukların sosyal, duygusal, fiziksel ve akademik açıdan bütüncül bir eğitim alabilmesi. Bunun mümkün ve kalıcı olabilmesi için çocukların eğitimine etki eden ekosistemi, kişi ve kurumları dönüştürmeye odaklanıyoruz. En önemli paydaşımız öğretmenler. Köy öğretmenlerinin mesleki ve sosyal-duygusal becerilerini güçlendirmeyi ve kırsalda görev alacak öğretmen adaylarını köy okullarında çalışmaya hazırlamayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra aileleri çocuklarının eğitimini destekleyecek şekilde güçlendirmek ve kamu kurumları, akademi, sivil toplum ve özel sektörün kırsalda eğitime sürdürülebilir katkılar sunmasını sağlayacak araştırma ve geliştirme çalışmaları yapıyoruz.

3

Faaliyet alanlarınız nereler, daha çok hangi coğrafyada aktif rol oynuyorsunuz? KODA şemsiyesi altında kaç kişi görev alıyor, organizasyon şemanızdan bahseder misiniz?

Bugün Mardin’den Bursa’ya, Şanlıurfa’dan Hatay’a uzanan 18 farklı Öğretmen Topluluğu’muz var. Bu topluluklarda öğretmenler hem birbirlerinden öğreniyor hem de uzman eğitmenlerimizden eğitim alıyor. Ayrıca şimdiye kadar 27 üniversitenin eğitim fakülteleriyle iş birliği yaparak öğretmen adaylarını köyde öğretmenliğe uygulamalı olarak hazırladık. Merkez ofisimiz İstanbul’da. Bursa Orhaneli’nde ise bir Ar-Ge ve uygulama merkezimiz bulunuyor. Bugün eğim uzmanları, saha koordinatörleri, içerik geliştiricileri gibi farklı alanlardan 19 kişilik profesyonel ekibimiz var. Ayrıca yedi kişilik çok güçlü bir yönetim kurulumuz ve 200’e yakın gönüllümüz bulunuyor. Bugüne kadar 9 bin öğretmen ve öğretmen adayı, 800 anne-baba ile çalışarak köylerde okuyan 107 binden fazla çocuğun daha iyi bir eğitim almasını sağladık.

Türkiye’deki köy okullarında eğitimde karşılaşılan en büyük zorluklar nedir? KODA bu zorlukları aşmak için nasıl çözümler üretiyor?

En kritik mesele öğretmen niteliği ve sürekliliği. Köy ve kırsal mahallelerde öğretmenler sınırlı destek, yüksek iş yükü ve coğrafi izolasyon nedeniyle daha hızlı tükenmişlik yaşayabiliyor; sık tayinler ve ücretli öğretmenlik de sürekliliği zayıflatıyor. Öğrenci sayısının azlığı nedeniyle köylerde rehberlik ve branş öğretmenlerine erişim sınırlı kalıyor. Eğitim fakültelerinde yetişen öğretmen adayları kırsaldaki gerçeklerle buluşmadan mezun oldukları için köyde göreve başladıklarında birleştirilmiş sınıf gibi koşullara hazırlıksız yakalanıyorlar. Taşımalı eğitim, özellikle küçük yaş grupları için her gün aileden uzaklaşmak anlamına geliyor. Aileler ise çoğu zaman ekonomik koşullar nedeniyle eğitimi önceliklendiremiyor; çocuklar evde bakım sorumlulukları ve farklı iş yükü yüzünden devamsızlık yapabiliyor. Öte yandan, köy okulları yalnızca sorunlarla değil, fırsatlarla da dolu. Birleştirilmiş sınıflar doğru ele alındığında akran öğrenmesine imkân tanıyor; küçük sınıf mevcutları öğretmenlerin her çocuğun gelişimini yakından takip etmesini sağlıyor. Doğayla iç içe olmak ve köydeki yetişkinlerle kurulan yakın bağlar da eğitimi güçlendiren unsurlar. Köy okulları aynı zamanda topluluğun sosyal merkezi; kriz zamanlarında da köyün direnç noktası olarak öne çıkıyor.

KODA olarak çalışmalarımızı öğretmen merkezli kurguluyoruz. Öğretmenleri hizmet öncesi dönemde köyde öğretmenliğe hazırlıyor, ilk atandıklarında mentorluk ve meslektaş dayanışması sağlayan topluluklarla güçlendiriyor, meslek hayatları boyunca da düzenlediğimiz eğitimlerle destekliyoruz. Bir yandan da öğretmenler başta olmak üzere köyde eğitim ekosisteminin diğer paydaşlarını da çalışmalarımıza dahil ederek sahada karşılaşılan sorunlara çözümler üretiyoruz.

20250725 144459 scaled e1759757378445

Bu coğrafyada en önemli sorunlardan birisi de eğitimde fırsat eşitsizliği. Bu noktada mevcut bu eşitsizliğine merhem olmak adına neler yapılabilir, siz neler yapıyorsunuz?

PISA sonuçları, kentte ve kırda okuyan öğrenciler arasındaki başarı farkının OECD ortalamasının iki katı olduğunu gösteriyor. Eğitimde fırsat eşitsizliğini azaltmak için öncelikle öğretmenlerden başlamalıyız. Öğretmen niteliğinin artırılması, mesleğin toplumdaki itibarının güçlendirilmesi, öğretmenlerin esenliklerinin sağlanması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi kritik adımlar. Bunun yanında ailelerin eğitime katılımı çok önemli; etkin ve düzenli aile eğitimlerinin sistemin bir parçası haline gelmesi, çocukların okul başarısını doğrudan etkiliyor. Ayrılan eğitim bütçesinin artırılması ve özellikle okullar arasındaki nitelik farkını kapatmaya yönelik kullanılması, okul öncesi okullaşma oranlarında son yıllarda yaşanan artış çok değerli. Bu sürecin daha da hızlanması uzun vadede büyük fark yaratacaktır.

Köy okullarındaki fiziksel altyapı sorunları hakkında neler söyleyebilirsiniz? KODA bu konuda nasıl bir rol oynuyor?

Köy okullarında altyapı sorunları önemli bir gerçek. Birçok köy okulunda kütüphane veya laboratuvar yok. Uzak köylerde yol, elektrik, su gibi altyapı sorunları da eğitimi aksatabiliyor. Bunun yanında iyi durumda olan köy okulları da mevcut. Bu konuda destek talepleri gelirse ağımızdaki öğretmenlerle eşleştiriyoruz. Onlar da gerekli izinleri alarak yardımlara erişebiliyorlar. Buradaki bizim rolümüz sadece aradaki köprüyü kurmak oluyor. Araştırma ve yayınlarımızla da köy okullarının ihtiyaçlarını verilerle görünür kılıyoruz.

KODA’nın köy okullarındaki eğitim sistemi üzerinde uzun vadeli nasıl bir etkisi olmasını bekliyorsunuz? Gelecek için planlarınız nelerdir?

Uzun vadede köyde doğan her çocuğun, şehirde doğan akranıyla eşit eğitim fırsatlarına sahip olmasını istiyoruz. Bunun için öğretmenleri güçlendirerek sürdürülebilir bir ekosistem oluşturuyoruz. Önümüzdeki dönemde hem öğretmen topluluklarımızı hem de üniversitelerle yaptığımız iş birliklerini yaygınlaştırmayı, içerik üretimini artırmayı ve finansal dayanıklılığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca dijitalleşmeye ve çalışmalarımızı daha fazla öğretmene ulaştırmaya odaklandık. Bir yandan da karar alıcılara köyde eğitimle ilgili somut öneriler sunmaya devam edeceğiz. İnancımız o ki köyde eğitimin niteliğinin artması, uzun vadede hem bu köylerin hem de ülkenin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlayacaktır.

ÖĞRETMENLER KOŞULLARA HAZIRLIKSIZ YAKALANIYOR

“En kritik mesele öğretmen niteliği ve sürekliliği. Köy ve kırsal mahallelerde öğretmenler sınırlı destek, yüksek iş yükü ve coğrafi izolasyon nedeniyle daha hızlı tükenmişlik yaşayabiliyor; sık tayinler ve ücretli öğretmenlik de sürekliliği zayıflatıyor. Öğrenci sayısının azlığı nedeniyle köylerde rehberlik ve branş öğretmenlerine erişim sınırlı kalıyor. Eğitim fakültelerinde yetişen öğretmen adayları kırsaldaki gerçeklerle buluşmadan mezun oldukları için köyde göreve başladıklarında birleştirilmiş sınıf gibi koşullara hazırlıksız yakalanıyorlar.”

En az 10 karakter gerekli