Kaspersky Güvenlik ve Gizlilik Uzmanı Anna Larkina Kaspersky uzmanları, kişisel veri toplayan sosyal medya, e-ticaret, fitness ve sağlık takibi gibi uygulamaların, kullanıcıları maruz bıraktığı potansiyel güvenlik riskleri konusunda ikazda bulundu.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Kaspersky, ’28 Ocak Veri Gizliliği Günü’ yaklaşması üzerine, popüler ve günlük uygulamaların kullanımı esnasında yok sayılan gizlilik risklerine ilişkin bilgilendirme yaptı.
49 MİLYARDAN FAZLA ÖRNEK TESPİT EDİLDİ
Yapay zekanın artmasıyla beraber bu tür uygulamalarla ilişkili gizlilik riskleri, epeyce önemli hale geldi. Kaspersky, 2024’te dünya genelinde kullanıcı davranış verilerini toplayan 49 milyardan fazla internet izleyici örneği tespit etti.
Her gün düzenli olarak kullanılan çevrim içi uygulamalar, kullanıcılara ait kişisel bilgileri toplayabiliyor. TikTok, Instagram ve Threads gibi sosyal medya uygulamalarının, kullanıcının konumu, tarama alışkanlıkları ve ses verileri hakkında sürekli veri toplaması büyük ölçüde riskler barındırıyor.
Sosyal video veya fotoğraf uygulamaları, görüntüleri ve gömülü meta verilerini ulaşabilmek için kullanıcıların fotoğraf ve videolarına erişmek için yapay zeka kullanabiliyor. Bu durum, potansiyel olarak coğrafi konumu da açığa çıkarabiliyor.
Alışveriş uygulamaları ise satın alma geçmişi, konum ve hatta fiziksel mağazaların yakınında çevrim dışı bulunmayla ilgili verilere ulaşabiliyor.
Sosyal medya uygulamalarına benzer şekilde, perakendeciler, kullanıcıların çevrim içi ve çevrim dışı hareketlerini izleyerek, müşteri alışkanlıkları ve davranışlarının ayrıntılı bir profilini oluşturabiliyor.
VERİLERİ AYIRT ETMEK DAHA DA ZORLAŞACAK
Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Güvenlik ve Gizlilik Uzmanı Anna Larkina, sosyal medyanın kişisel verileri koruma noktasında sorunlar tespit ettiğini açıkladı.
Birçok uygulamanın, kolay kullanım ve yapay zeka desteği gibi özelliklerle kullanıcıları cezbetmek için tasarlandığını vurgulayan Larkina, ‘Ancak yüzeyin altında, çoğu kullanıcının farkında olmadığı, acımasız bir veri toplama işlemi gerçekleştiriyorlar. Geleceğe baktığımızda, akıllı cihazların ve yapay zeka destekli uygulamaların çoğalması, verilerimize kimin ve ne amaçla eriştiğini ayırt etmeyi daha da zorlaştıracak.’ değerlendirmesinde bulundu.
Gizlillik talep etmenin, normal bir durum yerine bir ‘lüks’ haline geldiğini belirten Larkina, ‘Kullanıcıların böyle bir dünyada, durup bir adım geri atmaları, verdikleri izinleri incelemeleri ve uygulamalara kişisel yaşamlarında bir pencere açmadan önce şeffaflık talep etmeleri, kritik önem taşıyor.’ ifadelerini kullandı.
