DOLAR 38,8280 0.03%
GBP 51,7742 0.37%
EURO 43,7313 0.44%
ALTIN 3.967,900,18
BIST 9.701,550,01%
BITCOIN 4012304-0.65569%
ETH 100608-3.21584%
İstanbul
15°

AÇIK

Kasko’da ilgi yüksek, poliçe sayısı düşük

Kasko’da ilgi yüksek, poliçe sayısı düşük

Kasko'ya ilgi yüksek ancak satın alma aynı oranda değil. TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, bu ilginç tabloyu değerlendirerek düşük dönüşüm oranının nedenlerini ve sektörün atması gereken adımları açıkladı.

22/04/2025 13:45
Kasko’da ilgi yüksek, poliçe sayısı düşük

Türkiye’de araç sahiplerinin olası risklere karşı en önemli güvencesi olan kasko sigortasında dikkat çekici bir dengesizlik yaşanıyor. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar’ın sektör değerlendirmesi, her yıl yaklaşık 20 milyon araç sahibinin kasko teklifi almasına rağmen, bu ilginin yalnızca 8,5 milyonunun poliçeye dönüşerek önemli bir potansiyel boşluğunu ortaya koyuyor. Sektörün önde gelen ismi Yaşar, bu düşük dönüşüm oranının altında yatan karmaşık nedenlere ışık tutarken, salt fiyat odaklı rekabetin yetersiz kaldığını ve bilgilendirme ile ihtiyaca özel ürün geliştirmenin önemini vurguladı.

FİYAT ALGISI DEĞİŞTİ

Ahmet Yaşar, kasko sigortası fiyatlarına dair yaygın algının aksine, sektördeki yoğun rekabetin primleri maliyet artışının dahi altında tuttuğunu belirtti. Ancak bu fiyat avantajının sahada beklenen karşılığı bulmadığını ifade eden Yaşar, internet ve çağrı merkezleri üzerinden alınan milyonlarca teklifin önemli bir kısmının gerçek satın alma niyeti taşımadığını, yalnızca fiyat araştırması amaçlı olduğunu dile getirdi. Dönüşüm oranlarını olumsuz etkileyen bir diğer kritik faktör ise müşterilerin kasko poliçelerinin içerdiği teminatları tam olarak anlayamaması. Ucuz bir poliçe ile daha kapsamlı bir ürün arasındaki farkın net bir şekilde anlatılamaması, potansiyel müşterilerin karar vermekte zorlanmasına ve nihayetinde poliçe alımından vazgeçmesine neden oluyor. Ayrıca, aynı müşterinin farklı sigorta acentelerinden birden fazla teklif alması ve bunlardan yalnızca birinin poliçeye dönüşmesi de dönüşüm oranlarını düşüren yapısal sorunlardan biri olarak öne çıkıyor. Trafik sigortasının zorunlu olması nedeniyle daha yüksek bir oranda yapıldığına dikkat çeken Yaşar, kaskonun ise araç sahipleri tarafından hala ertelenebilir bir harcama olarak görülmesinin de dönüşümü sınırlayan bir zihniyet olduğunu vurguladı.

ARAÇ PARKININ YAŞI RİSK ALGISINI ETKİLİYOR

Türkiye’deki araç parkının yaş ortalamasının 14,3 yıl gibi yüksek bir seviyede olması da kasko sektöründe önemli bir risk faktörü olarak değerlendiriliyor. Kamyon, otobüs ve otomobil gibi farklı araç türlerindeki yüksek yaş ortalaması, sigorta şirketlerinin risk değerlendirmesini doğrudan etkiliyor. Araçların %26’sının 21 yaş ve üzeri olduğu düşünüldüğünde, bazı sigorta şirketlerinin bu yaş aralığındaki araçlara ya teklif vermediği ya da yüksek primlerle fiyatlama yaptığı görülüyor. Bu durum, kasko yaptırmak isteyen araç sahipleri için caydırıcı bir tablo oluşturuyor ve poliçe sayısının trafik sigortasına kıyasla düşük olmasının önemli bir nedenini teşkil ediyor. Yaşar bu noktada, daha dengeli ve yaş bazlı esnek fiyatlama modellerinin geliştirilmesinin gerekliliğine dikkat çekti.

DAR KASKO YENİ BİR SOLUK

Uzun yıllardır sektörde var olmasına rağmen hak ettiği ilgiyi görmeyen ‘Dar Kasko’ ürünü, özellikle galericiler ve ikinci el oto satıcıları gibi yeni müşteri segmentlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte yeniden umut vadeden bir alternatif haline geliyor. Bu grupların, ellerindeki araçları satışa sunmadan önce kısa süreliğine güvence altına alma ihtiyacı duyduğunu belirten Yaşar, klasik kasko ürünlerinin bu kısa vadeli ihtiyaca tam olarak cevap veremediğini ifade etti. Dar kaskonun, daha uygun primli ve amaca yönelik sınırlı teminatlarıyla bu yeni segmentte önemli bir potansiyele sahip olduğu vurgulandı.

SEKTÖRE ÇÖZÜM ÇAĞRISI

Ahmet Yaşar, genel olarak sigorta sektörünün artık müşterilerin farklı ihtiyaçlarına yönelik, açık, anlaşılır ve sade ürünler geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi. Müşteriye sadece fiyat sunmanın yeterli olmadığını, poliçelerin içerdiği teminat farklılıklarının basit ve net bir şekilde anlatılmasının hayati önem taşıdığını belirtti. Dijital teklif sistemlerinin de bu yeni anlayışa uygun olarak yeniden yapılandırılması ve sigorta acentelerinin sadece fiyat rekabeti yapmak yerine, değer odaklı ve bilgilendirici bir danışmanlık yaklaşımı benimsemesi gerektiği vurgulandı. Sektör adına umut verici bir gelişmeyi de paylaşan Yaşar, Türkiye Sigorta Birliği’nin sigorta okuryazarlığını artırmak ve potansiyel sigortalıların bilinçli kararlar verebilmesini sağlamak amacıyla yapay zeka destekli bir chatbot uygulaması üzerinde çalıştığını duyurdu. Bu sistemin, tüketicilere sigorta kavramları, teminat içerikleri ve poliçelere dair genel bilgileri ticari bir yönlendirme yapmadan, doğru ve anlaşılır bir şekilde sunarak sektöre duyulan güveni artırmayı hedeflediği belirtildi. Bu sayede tüketicilerin doğru bilgiye kolayca ulaşması ve karar verme süreçlerinin desteklenmesi amaçlanıyor. Uygulamanın sadece bilgilendirme aracı olmakla kalmayıp, aynı zamanda zaman tasarrufu, iletişim kolaylığı ve sektörle doğru temas kurma anlamında da önemli bir dönüşümün habercisi olduğu ifade edildi. Ahmet Yaşar, kasko sigortasının yalnızca araçları değil, aynı zamanda araç sahiplerinin hayatını, zamanını, emeğini ve huzurunu da koruyan önemli bir güvence olduğunu hatırlatarak, bu değerin toplumun her kesimine anlatılmasının tüm sektör paydaşlarının ortak sorumluluğu olduğunu sözlerine ekledi.


En az 10 karakter gerekli