DOLAR 34,5579 0.22%
GBP 43,3115 -0.59%
EURO 36,0385 -0.55%
ALTIN 2.987,840,88
BIST 9.529,981,73%
BITCOIN 33823980.82422%
ETH 113891-1.57454%
İstanbul
13°

AÇIK

İslami değerlerin güçlü sesi IGMG

İslami değerlerin güçlü sesi IGMG

26/07/2024 16:27

Dinî, sosyal, kültürel hizmetler veren ve her adımını İslami değerler doğrultusunda atan İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı, dini çalışmaları merkeze alan projeler yürütüyor. Sosyolojik olarak bir grup üniversite öğrencisi ve misafir işçiler tarafından kurulan bu derneğin günümüze ulaşan yolculuğunu İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün’den dinledik.

2011 yılından bu yana Genel Başkanlığını yaptığınız İslam Toplumu Millî Görüş Teşkilatları (IGMG) ile ilgili bilgi verir misiniz? Ne zaman kuruldu?

İslam Toplumu Millî Görüş’ün (IGMG) sosyolojik olarak var oluşu, 1969 yılında Almanya’nın Braunschweig şehrine gelen sekiz üniversite öğrencisinin misafir işçiler ile birlikte cuma namazlarını kılma maksadıyla üniversitede bir mescit kurmalarına dayanmaktadır. Kurulan bu mescitte hem cuma namazları kılınmış hem de başta dini bilgilerin öğrenilmesi ve öğretilmesi olmak üzere İslami ibadetlerin yaşanması yönünde ilk adım atılmıştır. Ulusal ve uluslararası düzeyde birçok göçmen organizasyonunda görüldüğü gibi IGMG de toplumsal olarak var oluşundan bugüne farklı sosyolojik ve kurumsal aşamalardan geçmiştir. Buna istinaden yukarıda belirtilen ilk kuruluş adımını, ilerleyen yıllarda farklı dönemler takip etmiştir. Üniversitede kurulan bir cami faaliyetinin kitlesel bir yapıya dönüşmesinin temel sebebi, Türkiye’den Almanya’ya yönelik yaşanan yoğun işgücü akımıdır. Zira 1961 yılında Almanya ile Türkiye arasında yapılan iş gücü anlaşmasıyla birlikte Almanya şehirlerine Türkiye’den işçi gelmeye başlamıştır. Bu gelişmeyi dikkate alan Braunschweig’daki mescidin kurucusu üniversite öğrencileri ve misafir işçiler 1969 yılında mescidi şehre taşımışlardır. Bu taşınmayla birlikte Türkiye’den gelen işçilere yönelik dinî hizmet faaliyetleri başlamış, dernekleşmiş ve zamanla daha da büyüyen bir kurumsallaşma süreciyle bugünlere gelinmiştir.

O dönem Almanya’ya gelen işçilerin birçok ihtiyacı vardı. Mescitleri yoktu, imamları yoktu. Hatta şöyle söyleyelim: Eğer yanlarında getirmemişlerse gidip seccade ya da Kur’an-ı Kerim alabilecekleri bir yer ya da hac organizasyonunu yapacak imkânları da yoktu. O dönem bilinir, 1965 yılında Köln’deki Dom Kilisesi’nde bir bayram namazı kılınmıştı. O işçileri buraya gönderenlerin de karşılayanların da bu topluluğun dini ve manevi ihtiyaçlarını gidermeye yönelik hiçbir vizyonu yoktu. Dolayısıyla bu işçiler yabancı oldukları bu ülkelerde kendi dinî kimliklerini muhafaza etmek ve çocuklarını da bu kimlik üzere yetiştirmek konusunda çok büyük bir meydan okuma ile karşı karşıyaydı. IGMG’nin öncüsü olan kuruluşlar, o dönem bu somut ihtiyaca cevap vermek, bir derde derman olmak amacıyla tesis edilmiştir.

TEŞKİLATLANMA ADIMLARI…

Öyleyse IGMG’nin kuruluşunu bir avuç üniversiteli mi başlattı?

Evet daha önceki sorunuzda ifade ettiğim üzere IGMG, 1969 yılında Braunschweig’da 8 üniversitelinin misafir işçilerle birlikte kurmuş olduğu bir teşkilattır. Türk Birliği, Türk İşçiler Birliği, Türk-İslam Birliği ve İslam Birliği isimleriyle varlık gösteren ve daha sonra Avrupa Millî Görüş Teşkilatları (AMGT) ismini alan bir teşkilattır. 1961 yılı işgücü anlaşmasıyla buralara gelen insanlarımızın birkaç yıl sonra tekrar Türkiye’ye dönme gibi hayalleri vardı. Ancak bu hayali kurarken Türkiye’de Milli Selamet Partisi kuruldu. Bu partinin başkanı “önce ahlak ve maneviyat” diyor ve “ağır sanayi” vurgusuyla Türkiye’nin kalkınması ve sanayileşmesi ile ilgili meselelerde önemli çıkışlar yapıyordu. Bu söylemler buradaki gurbetçi kardeşlerimize yakın gelmişti. Çünkü çalışmak üzere “gurbet”e gitmiş insanlar açısından Türkiye’nin sanayileşmesi ve memleketlerinde fabrikalar kurulması demek, onların geri dönebilmeleri, aileleriyle birleşebilmeleri gibi bir umutla eşdeğerdi. O dönem Türkiye’deki ağır yokluk nedeniyle yurt dışına çalışmaya gelen insanlar, Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ın siyasi ajandasında Türkiye için maddi ve manevi bir kalkınma ümidi görmüştü. Bu konuların Sayın Erbakan tarafından dile getirilmesi, bu insanların ona kendilerini daha yakın hissetmelerine vesile oldu. Bu bağlamda 1973 seçimlerinde “önce ahlak ve maneviyat” ve “ağır sanayi” yola çıkan siyasi partiyi desteklemek için buradaki gurbetçiler tamamen kendi inisiyatifleriyle seçim çalışmalarına destek amacıyla yüzden fazla araçla Türkiye’ye gittiler. Merhum Necmeddin Erbakan ile ilk temas burada kuruldu. O dönem Türk İşçiler Birliği’nin Almanya’da 50 civarında derneği vardı. Sayın Erbakan ondan sonra buradaki çalışmaları önemsedi ve buradaki insanlarla ciddi bir diyaloğa girdi. Bundan da anlaşılıyor ki buradaki teşkilatın kurucusu Necmeddin Erbakan değildir; ama buradaki teşkilatın gelişmesinde çok büyük emeği olmuştur. Özellikle 1974’ten sonra hükümet ortaklığıyla birlikte açmış olduğu çalışma ataşelikleriyle buradaki insanların sorunlarıyla yakından ilgilenmesi, burada senelerce ihmal edilmiş insanların dikkatini çekmiş, takdir toplamıştır. Daha sonra 1995 yılında İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) adını alan teşkilatımızla Türkiye’deki siyasi hareket arasında birtakım farklılaşmalar oldu. Biz buradaki gerçeklik ve ihtiyaçtan hareketle dini çalışmaları merkeze alırken, onlar Türkiye’deki siyasi çalışmalara odaklanıyor ve bunları önceliyordu. Saygıya dayalı bir iletişim devam etti; lakin IGMG bulunduğu ülkelerde artık kendini misafir veya gurbetçi olarak değil, yerli ve toplumun asli unsurları olarak tanımlamaya başladı ve kendi perspektifini ortaya koydu. Bu da Türkiye’deki hareketle büyük bir farklılaşmayı meydana getirdi.

“IGMG DİNÎ ÇALIŞMALAR YAPAN SİVİL BİR KURULUŞTUR”

Milli Görüş ismini kullanmanınızın esas sebebi nedir?

IGMG’nin ismi kuruluş sürecinde “Millî Görüş” değil; Türk İşçiler Birliği ve İslam Birliği idi. 1980’de Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığından emekli olan Cemalettin Kaplan, Millî Görüş Teşkilatları’nın o dönem 110 derneğinin imamlarından sorumluydu. 1979 İran Devrimi’nden etkilenerek bir hilafet devleti kurmak ve anayasal hukuk düzenini ortadan kaldırmak gibi ucube görüşleri oldu. Kaplan o dönem bizim tabanımızda çok fazla etkiye sahip olamasa da imamlara etki etmeyi başardı ve “Asıl Millî Görüşçü biziz” diyerek 90 camimizi bizden kopardı. IGMG’nin o günkü tabanı ve idarecileri de dahil olmak üzere teşkilatımız, yaşanılan ülkelerde “paralel bir devlet” düşüncesine hiçbir zaman sahip olmamış, hukukun üstünlüğüne inanmıştır. IGMG öteden beri anayasa vurgusu yapan, bulunduğu toplumda eşit yurttaşlığı savunan, toplumu ayrıştıracak ve kaos meydana getirecek olayların karşısında duran bir anlayışa sahipti. Cemalettin Kaplan’la ayrışmanın temel nedeni de bu duruştu. Kaplan’ın “hilafet devleti” ütopyasına karşı durmak ve “gerçek” Millî Görüş’ün kim olduğunu göstermek amacıyla o dönem teşkilatın idarecileri 1982 yıllarının sonunda “Avrupa Millî Görüş Teşkilatları” (AMGT) ismini resmi olarak aldılar ve yola devam ettiler. Burada teşkilatımız Avrupa’da yerleşik bir hâl alma ve camileri, okulları ve kurumlarıyla bu toplumların asli unsuru olma vurgusuna sahipti.

Bizim teşkilatımızın ve mensuplarımızın her zaman dinî öncelikleri vardı. Sadece geldikleri Avrupa ülkelerinde kendilerini geçici olarak nitelendiriyorlardı. Bu topraklarda kalıp, buralarda öleceğimiz gerçeği anlaşılınca, burayı yurt edinen insanlar, siyasi tanımlamadan farklı bir “Millî Görüş” kimliğiyle kendi muhtevalarını ortaya koymak için “İslam Toplumu” ifadesini öne koymuş oldular. Bu net çizgi, 1995 yılında “İslam Toplumu Millî Görüş” ismini alışımızla belirginleşmiştir. IGMG, Braunschweig’daki ilk öğrenci mescidinden bugüne kadar Müslüman tabanın ihtiyaçlarını dikkate alan bir teşkilattır ve “buralı” olmanın da bir işaretidir. Avrupa’da yaşayan Müslümanlar olarak biz artık buralıyız. Ama bu Türkiye’nin refahı ve huzurunu umursamıyoruz anlamına gelmez. Aksine her iki ülkede de kökleri olan insanlar olarak Türkiye’nin refahı, huzuru ve istikrarı da, yaşadığımız ülkelerin huzuru da bizim için önceliklidir. Dolayısıyla İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) siyasi hareket değildir. Avrupa’da IGMG dendiği zaman akla dini çalışmalar gelir. “Milli Görüş” kavramını da bir ulus devlete aidiyet üzerinden değil, Hac Suresi’ndeki “Babanız İbrahim’in dini” (milleti İbrahim) ayet- i kerimesinden hareketle dinî bir atıf olarak anlıyoruz. İsmimizdeki “millî görüş” dini görüştür.

IGMG de burada dinî çalışmalar yapan dini cemaat ve sivil bir kuruluştur. Teşkilat hangi ülkelerde çalışmalar yürütüyor? Teşkilatın öncülük yaptığı kaç cami ve mescit var?

Teşkilatımız Batı ve Orta Avrupa, İskandinav ülkeleri, Balkanlar, Avustralya, Kanada, Amerika, Japonya, Kıbrıs ve Türkiye gibi ülkelerde faaliyetlerde bulunmaktadır. Yukarıda sayılan ülkelerde, toplamda 40 bölgede 700’den fazla cemiyetimiz cemiyetimiz var. 2364’den fazla şubemiz, eğitim merkezlerimiz, hafızlık okullarımız, resmi okullarımız, üniversite evlerimiz ve birçok müessesemiz mevcut. Dünya geneline yayılan 40 bölgemizin 15’i Almanya’da, teşkilatımızın Genel Merkezi de Almanya’nın Köln şehrindedir. Bu kurumsal yapının içerisinde çalışmalarımızı üstlenen gönüllü 20 bini aşkın idarecimiz, 200 bine yakın üyemiz var. Camilerimizin hizmetlerinden yüz binlerce kişi istifade etmektedir.

“UYGUR TÜRKLERİNİ MADDİ MANEVİ DESTEKLİYORUZ”

Öncelikli ilgi ve faaliyet alanlarınız nelerdir? Teşkilatın amacı, hedefi nedir?

IGMG’nin dini çalışmaları merkeze alan faaliyetleri, erken çocukluk dönemindeki yavrularımızdan başlayıp, ölüm sonrası defin işlemlerine kadar uzanmaktadır. Anaokulu çalışmalarından ortaöğretime, yetişkinlere yönelik İslami İlimler çalışmalarımızdan hafızlık ve Kur’an kurslarına, okullarımızdan, hafta sonu eğitim faaliyetlerimize kadar geniş bir yelpazede dini eğitim çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

En az 10 karakter gerekli