Türkiye ekonomisinin en sıcak gündem maddelerinden biri olan asgari ücret tartışmaları, 2026 yılına yaklaşırken iş dünyasının gündeminde sadece bir “rakam” olmaktan çıkıp stratejik bir dönüşüm başlığına evrildi. Bağımsız araştırma şirketi Loginsight tarafından gerçekleştirilen ve reel sektör yöneticilerinin nabzını tutan araştırma, iş dünyasının asgari ücreti; kamu politikaları, enflasyonla mücadele ve şirketlerin sürdürülebilirliği ekseninde okuduğunu gösterdi.
Türkiye’nin ticaret merkezlerinde, farklı sektörlerden 202 üst düzey yöneticinin katılımıyla 4-5 Aralık 2025 tarihlerinde yapılan çalışma, iş dünyasının 2026 yılı için ortalama asgari ücret beklentisinin 27.800 TL olduğunu ortaya koydu.
Araştırma sonuçlarına göre belirlenen 27.800 TL’lik beklenti, iş dünyasının yüksek enflasyon ortamında hem maliyet baskısını hissettiğini hem de çalışanların alım gücünü koruma gerekliliğinin farkında olduğunu gösteriyor. Şirketler, ekonomik belirsizlik ortamında ani ve sert sıçramalar yerine; dengeli, yönetilebilir ve öngörülebilir bir artış politikasını daha sağlıklı buluyor.
Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, asgari ücretin belirlenmesindeki faktörlere dair algıda yaşandı. Katılımcıların yüzde 55,5 gibi büyük bir çoğunluğu, asgari ücret artışında en belirleyici unsurun “Kamu Politikaları” olduğunu düşünüyor.
Bu faktörü sırasıyla şunlar izliyor:
Enflasyon Oranı: %21,8
Toplumsal Beklenti/Baskı: %11,9
Döviz Kuru: %7,9
İşgücü arz-talep dengesi (%2) ve işveren maliyetleri (%1) ise karar mekanizmasında en son sıralarda yer alıyor. Bu tablo, ücret kararlarının artık makroekonomik verilerden ziyade “politik ve stratejik” bir zeminde değerlendirildiğini kanıtlıyor.
Yüksek asgari ücret ihtimaline karşı şirketlerin alacağı aksiyonlar da araştırmada netleşti. Yöneticilerin yüzde 58,4’ü, artan maliyetleri “verimliliği artırarak” yönetmeyi planlıyor.
Diğer stratejiler ise şöyle sıralanıyor:
Otomasyon ve Dijitalleşme: %16,8
Fiyat Artışı (Zam): %10,9
Yan Hakların Yapılandırılması: %8,9
İstihdam Azaltma: %5
İstihdam azaltma seçeneğinin en son sırada (%5) kalması; iş dünyasının krizi küçülerek değil, teknoloji ve süreç iyileştirme ile aşmayı hedeflediğinin en somut göstergesi oldu.
Yöneticilere yöneltilen “2026 asgari ücreti çalışan refahını reel olarak artırır mı?” sorusuna verilen yanıtlar ise düşündürücü. Katılımcıların yüzde 54,5’i bu soruya “Hayır” yanıtını verirken, “Evet” diyenlerin oranı sadece yüzde 8,9’da kaldı. Yöneticilerin yüzde 36,6’sı ise etkinin “kısmen” olacağını öngörüyor.

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Loginsight CEO’su Kadir Duzcu, asgari ücretin artık tek başına bir maaş düzenlemesi olarak görülemeyeceğini vurguladı.
Duzcu, şu stratejik tespitte bulundu:
“İş dünyası; kamu politikaları, enflasyon, verimlilik ve dijital dönüşümü aynı denklem içinde ele alıyor. Şirketlerin verimlilik ve otomasyona yönelmesi, ücret artışlarının sürdürülebilirliğinin ancak dönüşümle sağlanabileceğini gösteriyor. 2026’ya giderken asıl soru ‘Asgari ücret ne kadar artacak?’ değil; ‘Bu artış şirketler ve ekonomi için nasıl sağlıklı yönetilecek?’ sorusudur. Bu süreci doğru yönetenler ayakta kalacak.”
GÜNDEM KORİDORU
13 Aralık 2025