Çalışma hayatı 2026 yılına girerken köklü bir kültürel dönüşümden geçiyor. Yapay zeka yatırımları hızla artsa da organizasyonların en büyük sınavı, bu değişimin insan tarafını yönetmek oluyor. Araştırmalara göre yöneticilerin %62’si artan iş yükü ve ekiplerdeki küçülme nedeniyle tükenmişlik riskiyle karşı karşıya kalırken, sürdürülebilir performans için “bağlılık” ve “deneyim” kavramları öne çıkıyor.
Korn Ferry araştırması, çarpıcı bir çelişkiyi ortaya koyuyor: Liderlerin %70’i yapay zekayı en önemli trend görürken, duygusal zekayı önceliklendirenlerin oranı %40’ın altında kalıyor. 2026 yılında ise bu tablonun değişmesi bekleniyor. Yeni nesil liderlik profili; yalnızca rakamları yöneten değil, ekibiyle sahici bağ kurabilen ve belirsizlik dönemlerinde netlik sağlayan yöneticilerden oluşacak.
KPMG verileri, şirketlerin %62’sinin iş gücü teknolojilerine yatırım yapacağını gösteriyor. Ancak İK’nın rolü artık sadece işe alım veya bordro yönetimiyle sınırlı değil. İnsan Kaynakları departmanları; beceri dönüşümü, organizasyonel dayanıklılık ve yetkinlik haritalarının çıkarılması gibi süreçlerin “stratejik mimarı” konumuna yükseliyor. Sabit görev tanımlarının yerini “öğrenme çevikliği” alıyor.
Süreci değerlendiren Gilda&Partners Kurucusu Jilda Bal, liderliğin hem çalışan deneyimi hem de liderin kendi dayanıklılığı üzerinden ele alınması gerektiğini vurguladı. Bal, “2026’da güçlü sonuçlar üreten kurumlar; performansı korurken güveni, bağlılığı ve insani liderliği merkeze alanlar olacak. Başarılı yöneticiler sadece hedef koyan değil, ekiplerine güven duygusu aşılayan kişilerdir” dedi.
EKONOMİ
40 dakika önceGÜNDEM KORİDORU
12 saat önceGÜNDEM KORİDORU
5 gün önceGÜNDEM KORİDORU
31 Aralık 2025