Aksa Enerji, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) aldığı depolamalı yenilenebilir enerji üretim lisansı ile Türkiye’de bir ilke imza attı. Mersin Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) için tüm izin süreçlerini tamamlayan şirket, yenilenebilir enerji alanındaki liderliğini pekiştirdi.
TÜRKİYE’DE BİR İLK: DEPOLAMALI ÜRETİM LİSANSI
Aksa Enerji, Mersin’de 100,08 megavat kurulu güce sahip olacak Rüzgar Enerjisi Santrali için EPDK’dan depolamalı yenilenebilir enerji üretim lisansını alarak Türkiye’de bu alanda öncü oldu. Şirketin bu başarısı, ön lisans sürecini tamamlayarak üretim lisansına hak kazanan ilk depolamalı santral olma özelliği taşıyor.
Aksa Enerji’nin bu lisansı, enerji depolama teknolojilerinin şebeke dengesini koruma ve arz güvenliğini artırma potansiyelini öne çıkarıyor.
Mersin RES projesi, Aksa Enerji’nin sürdürülebilir enerji vizyonunun bir yansıması olarak dikkat çekiyor. Şirket, depolamalı yenilenebilir enerji santralleriyle hem çevresel sürdürülebilirliği desteklemeyi hem de Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi Cemil Kazancı, depolamalı yatırımların enerji sektöründe dönüşüm yarattığını belirterek, bu adımın şirketin 2030 hedefleri doğrultusunda atılmış stratejik bir hamle olduğunu ifade etti. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini artırma çabalarına paralel olarak, bu lisans sektörel bir dönüm noktası olarak görülüyor.
YENİLENEBİLİR ENERJİDE 891,41 MEGAVATLIK PORTFÖY
Aksa Enerji, Mersin RES ile birlikte toplamda 665,91 megavat depolamalı rüzgar enerjisi santrali (RES) ve 225,5 megavat depolamalı güneş enerjisi santrali (GES) kapasitesine ulaştı. Bu, şirketin Türkiye genelinde 10 ilde geliştirdiği 13 projeyle toplam 891,41 megavatlık bir portföye sahip olduğu anlamına geliyor.
Türkiye’nin dört bir yanında tecrübeli ekiplerle en son teknolojiyi kullanarak projeler geliştiren Aksa Enerji, yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarını hız kesmeden devam ettiriyor.
Mersin RES’in yanı sıra Balıkesir gibi illerdeki depolamalı RES projelerinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçleri de tamamlanmış durumda. Bu projeler, enerji üretiminde kaynak çeşitliliğini artırmayı ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. Şirketin bu geniş vizyonu, hem yerel hem de küresel ölçekte sürdürülebilir enerji üretimine olan bağlılığını ortaya koyuyor.
