DOLAR 42,5259 0.05%
GBP 56,8240 0.07%
EURO 49,6484 0.09%
ALTIN 5.778,590,46
BIST 10.924,630,06%
BITCOIN 3929387-0.57898%
ETH 135205-0.39329%
İstanbul
13°

PARÇALI AZ BULUTLU

ÖZEL HABER
Türkiye, bölgesel lojistik merkezi olmaya aday
İletişimin özü hâlâ insanda saklı

İletişimin özü hâlâ insanda saklı

Halkla ilişkiler sektörünün yalnızca görünürlük değil, güven ve sürdürülebilir etki sunma sanatı olduğunu vurgulayan CitiPR Kurucusu Derya Aslan, iletişimi markaların stratejik karar süreçlerinin merkezine taşıyor. Krizden önce önlem alan “çelik kalkan” yaklaşımıyla markaları koruma misyonu üstlenen Aslan, teknoloji çağında bile iletişimin özünün insanda saklı olduğuna inanıyor. “İletişim bir veri işi değil, bir duygu işi” diyen Aslan, sektörün geleceğini saygınlık, stratejik katkı ve güven ekseninde şekillendiriyor

13/11/2025 15:05
İletişimin özü hâlâ insanda saklı

Türkiye’de halkla ilişkiler sektörünün özellikle son 10–15 yılda büyük bir dönüşüm geçirdiğini belirten CitiPR Kurucusu Derya Aslan, artık markaların iletişim çalışmalarını yönetim fonksiyonlarının stratejik bir parçası olarak gördüğünü vurguluyor. “İyi bir ürün ya da kaliteli bir hizmet sunmak artık tercih edilmek için yeterli değil” diyen Aslan, fark edilmenin, ayrışmanın ve kalıcı bir yer edinmenin ancak güçlü bir iletişim stratejisiyle mümkün olduğunu söyleyerek, “Markanın değerlerini, duruşunu ve hedeflerini netleştiriyor; güçlü bir stratejiyle onu öne çıkarıyoruz. Çünkü önemli olan yalnızca bilinir olmak değil, hatırlanmak, tercih edilmek ve kalıcı bir etki yaratmak tır” diye konuştu. Aslan, Türkiye’de iletişim sektörünün deneyimli profesyonellerden yeni mezunlara kadar geniş bir insan kaynağıyla markalara ve ekonomiye önemli katkı sağladığını ancak bu katkının sektöre ve standartlara tam anlamıyla yansımadığını dile getirerek, “Sektörün yarattığı değere paralel bir büyüme yaşayıp yaşamadığını sorgulamalıyız. Bugün iletişimin sürdürülebilir gelişimi için donanımlı, vizyon sahibi ve hevesli genç profesyonellere ciddi biçimde ihtiyaç var. İletişimin sadece gelişimi değil, saygınlığının artması da markalar ve ülke ekonomisi açısından stratejik bir öncelik taşıyor” dedi.

“KRİZ YÖNETİMİNDE EN BÜYÜK HATA, ŞEFFAF OLMAMAK”

Kriz dönemlerinde markaların en sık yaptığı hataların başında şeffaflıktan kaçınmanın geldiğini söyleyen Derya Aslan, “Gerçek bir kriz anında yapılacak en doğru şey, dürüst ve samimi bir iletişim kurmaktır. Eğer ortada bir hata veya kamuoyunu etkileyen bir zarar varsa, özür dilemekten ve zararı telafi etmek için hızlıca aksiyon almaktan çekinmemek gerekir. Bu yaklaşım markanın hem sorumluluk duygusunu hem güvenilirliğini pekiştirir” dedi. Aslan, CitiPR’ın ‘çelik kalkan’ yaklaşımının krizden sonra değil, krizden önce atılması gereken adımları merkeze aldığını belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Bizim de CitiPR olarak “çelik kalkan” anlayışımız tam da bu vizyona dayanıyor; markaların olası krizlerle karşılaşmadan önce korunmasını sağlayacak stratejik yol haritaları oluşturuyor ve bu güçlü yapıyı devreye alıyoruz. Sürecin merkezine krizden sonra değil, krizden önce atılması gereken adımları koymak, hem markayı hem de itibarını uzun vadeli olarak güvence altına alıyor. Çağdaş iletişimde esas olan; krizi yönetmek değil, krizi önleyerek marka güvenini sürdürülebilir kılmaktır.” CitiPR’ın Türkiye’nin yanı sıra uluslararası arenada da güçlü bir konumda olduğunu söyleyen Aslan, Türk markalarının küresel pazarlarda karşılaştığı zorluklara da dikkat çekerek, “Markalar da insanlar gibidir; bazılarıyla daha doğmadan önce tanışırız, kimileriyle ilk adımlarını atarken, bazılarıyla ise olgunlaştıkları ya da yorgun düştükleri dönemlerde yollarımız kesişir. Bu nedenle her bir marka ile kurduğumuz ilişki, gelişim süreci ne göre farklı bir yaklaşım ve özen gerektirir” şeklinde konuştu. Aslan’a göre uluslararası pazarlarda başarı, markanın he deflerini ve kültürünü doğru anlamaktan geçiyor. Aslan bunu ise şu sözlerle özetliyor; “Yönetimin ve pazarlama ekiplerinin dilini, ihtiyaçlarını ve hedeflerini iyi anladığınızda, engelleri aşmak kolaylaşır. Biz markaların yalnızca itibarı için değil, satış ve pazarlama ekiplerinin görünmez ama daima hissedilen desteği olarak da çalışıyoruz.” Aslan, Newell Brands, Samsun Yurt Savunma, Solmaz, EN YAKIT ve EMSE gibi markalarla yürütülen global projelerin bu yaklaşımın bir sonucu olduğunu belirtiyor.

“HER SEKTÖRÜN İLETİŞİM KODU VE ŞİFRELERİ FARKLIDIR”

CitiPR’ın enerjiden savunma sanayiine, lojistikten eğitim ve teknolojiye kadar farklı sektörlerde hizmet verdiğini hatır latan Aslan, iletişimde asıl farkın “dil”den ziyade “yaklaşım ve stratejide” yattığını söyleyerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Her markayı sadece sunduğu ürün açısından değil, topluma ve ekonomiye kattığı değer üzerinden ele alıyoruz. Bu katkının doğru anlaşılması ve güvenle aktarılması üzerine stratejimizi kuruyoruz.” Aslan, savunma sanayii, enerji ve lojistik gibi sektörlerde iletişim dilinin değiştiğini, ancak her durumda güven, şeffaflık ve sürdürülebilirlik kavramlarının temel olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Savunma sanayiinde şeffaflıkla stratejik gizlilik arasındaki dengeyi kurmak çok önemlidir. Lojistikte ise güven, hız ve sürdürülebilirlik ön plana çıkar. Bizim işimiz, her sektöre özgü sihirli kelimeleri ve kodları doğru biçimde şekillendirip, tutarlı bir iletişim stratejisine dönüştürmektir” ifadelerini kullandı.

LİDERLİĞİN GÜCÜ GÜVEN VE İLHAM VERMEKTE

Bir PR ajansını zirveye taşıyan unsurun sadece strateji değil, güçlü bir ekip ve güvene dayalı ilişkiler ağı olduğunu belirten Derya Aslan, liderlik anlayışını şu sözlerle özetledi: “Şeffaflık, istikrar, güven ve ilham verme benim liderlik anlayışımın temelidir. Ekip üyeleri fikirlerini özgürce paylaşır, yaptığı işin değerini hisseder. Çünkü bir liderin en güçlü yanı, çevresindekileri parlatabilmesidir.” CitiPR’da başarıyı sadece sonuçlarla değil, o sonuçlara nasıl ulaşıldığıyla da ölçtüklerini vurgulayan Aslan, müşteri ilişkilerinde en çok önem verdikleri değerin “samimiyet ve sürdürülebilir güven” olduğunu belirtiyor. Ajansın, kurumsal iletişimden medya ilişkilerine kadar geniş bir yelpazede hizmet sunduğunu ifade eden Aslan, “Çoğu zaman doğrudan yönetim kurullarına bağlı çalışıyoruz” diyor. Yapay zekâ, veri analitiği ve artırılmış gerçekliğin PR sektörünü hızla dönüştürdüğünü belirten Aslan, bu süreçte insan faktörünün önemine dikkat çekerek, şunları söyledi; “Teknolojinin gücünü reddetmiyoruz. Ancak içinde insanın ruhu, sezgisi ve duygusu olmayan bir içerik ne kadar doğru görünürse görünsün eksik kalır. Yapay zekânın ürettiği içerikler çoğu zaman bir fotoğraf karesi gibidir: net ama sınırlı.” Aslan, iletişimde duygusal zekâ ve empatinin her zaman belirleyici olacağını da savunarak, “İnsanlara seslenmek, güven inşa etmek, kriz anında kalplerine dokunmak teknik bilgiyle değil; duyguyla mümkündür. Yapay zekâ bir araç olabilir ama iletişimin özü hâlâ insanda saklı. Biz, o özü korumayı tercih ediyoruz” dedi. Aslan son olarak geleceğe dair öngörüsünü ise şöyle şu sözlerle özetledi; “Veriye dayalı iletişim, itibar yönetimi, kriz öncesi danışmanlık ve yapay zekâ destekli süreçler önümüzde ki yıllarda öne çıkacak. Halkla ilişkiler, markaların sürdürüle bilirliği ve itibarı açısından her zamankinden daha stratejik bir ortak hâline geliyor.”

En az 10 karakter gerekli