Sabancı Vakfı’nın 2016 yılından itibaren aralıksız olarak düzenlediği kısa film yarışması için artık bir klasik haline geldi diyebiliriz. Özellikle sosyal farkındalığı artırmak adına belirlenen konular, genç sinema yönetmenlerinin elinde vurucu bir farkındalık oluşturuyor ve herkesin dikkatini buraya çekiyor. Zaten, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı da “Kültür ve sanatın, toplumları dönüştüren güçlü etkisi olduğunu hepimiz biliyoruz ve inanıyoruz” diyerek, kültür-sanatın toplumsal farkındalık ve gelişim konusunda ne kadar önemli bir rol oynadığına dikkat çekiyor.
TÖRENE BÜYÜK İLGİ
Bu yıl 9’uncusu düzenlenen “Kısa Film Uzun Etki” yarışmasının ödül töreni İstanbul’un en güzel yerlerinden biri olan Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi, The Seed’de gerçekleşti. Hem konum olarak hem de önemli bir müzeye ev sahipliği yapması açısından bu yer, törene özel de bir tat kattı dersem abartmış olmam. Ayrıca törene ilgi de bir hayli fazlaydı. Sinema dünyasından sanatçılar, akademisyenler ve daha pek çok davetli alanı tamamen doldurdu. Genç yönetmenlerin ‘İklim Göçü’ temasını konu edinerek hazırlamış oldukları kısa filmler gerçekten de şu an içinde bulunduğumuz ama henüz tam olarak farkına varamadığımız durumu net olarak gözler önüne serdi.
Kısa Film Yarışması’nın kazananlarını belirleyen jüride, Yönetmen Ömür Atay, başarılı oyuncular Burcu Biricik ve Boran Kuzum, Uluslararası Cinsiyet, Çeşitlilik ve Görsel İşitsel Danışmanı ve Avrupa Görsel ve İşitsel Kadın Ağı Başkan Yardımcısı Francine Hetherington Raveney ile Yapımcı Sarka Cimbalova yer aldı. Jüri heyetinin yapmış olduğu değerlendirmeyle “Kısa Film Uzun Etki” yarışmasının kazananı Son Yuva filmiyle Hasan Hüseyin Alkan oldu.
İçinde bulunduğumuz çağda, özellikle de coğrafi açıdan ülkemizde “İklim Göçü” konusu büyük bir önem arz ediyor. İş dünyasının en büyük figürlerinden biri olan ve topluma mal olmuş iş insanı Güler Sabancı’nın, böyle toplumsal konulara sanat aracılığıyla destek vermesi herkes adına örnek teşkil etmeli. Sabancı, gecede yapmış olduğu konuşmayla da kritik noktaların altını çizdi. Gelin birlikte Güler Sabancı’nın neler söylediğine bakalım.
Güler Sabancı
“ÇOK DEĞERLİ BİR PROJEYE DÖNÜŞTÜ”
Konuşmasına, Sabancı Vakfı olarak sanata çok değer verdiklerini söyleyerek başlayan Güler Sabancı, “Sabancı Vakfı olarak her zaman kültür-sanatı, toplumsal gelişimin önemli bir aracı olarak görüyoruz” dedi. Bu alandaki katkılarını uzun yıllardır aralıksız ve uzun vadeli birçok projeyle sürdürdüklerini dile getiren Sabancı, “Kısa Film Uzun Etki sloganıyla 2016 yılında yola çıktığımız Kısa Film Yarışması da toplumsal sorunlara sinema perspektifinden yaklaşarak, büyük bir anlam kazanan çok değerli bir projeye dönüştü” ifadelerini kullandı.
Ulusal ve uluslararası sinemacıların jüri üyeliği ve kanaat önderliği yaptığı bir kurguları olduğunu dile getiren Sabancı, “Yarışmamızla dünya çapında derinleşen sorunlara dikkat çekiyor ve genç sanatçıların gelişmelerine katkı sağlıyoruz. Her yıl farklı bir toplumsal sorunu ele alıyoruz” dedi. Bu yıl yarışmada “İklim Göçü” konusunu ele alarak önemli bir meseleye odaklandıklarını vurgulayan Sabancı şunları söyledi: “Günümüzde iklim değişikliğinin etkileri, çevresel bir sorun olmanın ötesinde insan hayatını derinden etkileyen küresel bir kriz haline geldi. Uluslararası Göç Örgütü’nün verileri iklim değişikliği sebebiyle, dünya genelinde geçtiğimiz 10 yılda, ortalama 22 milyon kişinin kendi ülkeleri içinde göç etmek durumunda kaldığını ortaya koyuyor. Önümüzdeki 10 yılda ise 1 milyar insanın, deniz seviyesinin yükselmesi, sel felaketi, kuraklık, aşırı sıcaklıklar ve gıda güvenliği gibi çok büyük sorunlarla karşı karşıya kalabileceği ve göç edebileceği öngörülüyor.”
GÜLER SABANCI’DAN DERGİMİZE ÖZEL AÇIKLAMALAR
Bu özel etkinliğin baş mimarı olan Güler Sabancı Türkiye’de İş Dünyası dergisi okurları için de özel açıklamalarda bulundu. Sabancı, sinemanın sosyal farkındalığın artmasına büyük katkısı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Biz Sabancı Vakfı olarak sanatın özellikle de sinemanın, sosyal konularda duyarlığın artmasına çok büyük katkısı olacağına inanarak başladık kısa film yarışmalarına ve görüyoruz ki hakikaten arttı. Bana verilen bilgiye göre her sene katılım artıyor. Ama daha da önemlisi sadece kısa film olarak değil çok kuvvetli bir hikâye de var artık. Sinemacılık zaten bir hikâye anlatma işidir. Şunu da ekleyeyim; çok duyarlı bir gençlik de geliyor ve bu beni çok mutlu ediyor.”
Güler Sabancı gibi Türkiye’nin en güçlü iş insanlarından birinin kültür-sanata bu kadar büyük bir önem vermesi Türkiye adına önemli bir kazanç. Hem toplumda oluşturulan farkındalık hem de genç sanatçıların kendilerini gösterme imkânı yakaladıkları bu etkinliğin, aslında bir yarışmadan çok daha ötesi olduğu aşikâr. Bakalım 2026 yılında hangi konu ele alınacak ve hangi yeni yetenekler karşımızda olacak.
ÖDÜL KAZANAN YAPIMLAR
- Yarışmanın Birincilik ve Sosyal Etki Ödülünü, “Son Yuva” filmiyle Hasan Hüseyin Alkan kazandı.
- Yarışmanın ikincilik ödülünü, “Beyaz Geceler” filmiyle Çağrı Erdoğan kazandı.
- Yarışmanın üçüncülük ödülünü, “Minare” filmiyle Turan Güngör kazandı.
- Yarışmanın “Misyon” ödülünü, “Aramızda Kalanlar” filmiyle Muhammed Emin Çırçır ve Mahmut Enes Şahin kazandı.
