PARÇALI BULUTLU
Tekstil ve hazır giyim sektörü tabana yayılmış, gelir dağılımını düzelten bir sektör olduğu için her zaman Türkiye adına çok önemli bir noktada bulunuyor. Ancak son dönemde ekonomide yaşanan dalgalanmalar sektörü derinden etkiledi. Özellikle döviz kurunun sabit kalması ve yükselen faizler sektör temsilcilerinin uluslararası rekabetçiliğine ciddi anlamda balta vurdu. Her konuda olduğu gibi elini taşın altına koyan Türkiye’de İş Dünyası dergisi, Türkiye için kritik bir öneme sahip olan sektörü Mahkeme Sohbetleri’nde gündeme taşıyarak sektörün geleceğini ele aldı.
Buluşmada sektör temsilcileri, 2025 yılında Türkiye’nin hazır giyimde yeniden ivme kazanması için çeşitli beklentiler ve öneriler dile getirdi. Öncelikle, döviz kurunun istikrara kavuşması ve faiz oranlarının düşürülmesi, sektörün rekabet gücünü artıracağına vurgu yapıldı. Ayrıca devletin sektöre yönelik teşvik ve destek programlarının genişletilmesi, sektör temsilcilerinin öncelikli beklentileri arasında yer alıyor.
Türkiye’de İş Dünyası Dergisi tarafından düzenlenen buluşmaya, Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk, Dostluk Grubu Tekstil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Gümüşkaya ve Gelişim Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akçay katıldı.
Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk
2024 yılının kendileri için sakin geçtiğini vurgulayan Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk, “Dövizde beklentilerin istenilen seviyeye gelmemesi, içerideki enflasyonun yoğun bir şekilde yukarı doğru yürümesi ve faizlerin hızlı bir şekilde yüzde 50 ve üzerine yürümesi, üreticiyi ciddi anlamda zor durumda bıraktı. Yurt dışı alıcısı da dövize bağlı olduğu için bizim ülke maliyetlerimiz yüksek kaldı” dedi.
Hazır giyimin Türkiye için önemli bir sektör olduğunu dile getiren Öztürk, marka konusunun önemine değinerek şunları söyledi: “İtalya hazır giyimde olduğu gibi aynı şekilde mobilyada da ön planda olan bir ülke. Çünkü İtalya’nın kendisi bir marka. Siz, ürünü aldığınız zaman markayı mı alıyorsunuz yoksa Made in Italy’i mi alıyorsunuz? İşte bizim çözmemiz gereken nokta bu.”
2025 yılında en büyük beklentilerinin faiz ve enflasyonun düşmesi, dövizin de ideal noktaya gelmesi olduğuna dikkat çeken Öztürk, “Eğer bu olmazsa hazır giyim sektörü daha doğrusu emek yoğun sektörler ülkemizde sıkıntıya girecek. Çünkü özellikle bizim sektör faizi, enflasyonu ve düşük kuru sevmez. Bunların üçünü düzelttiğiniz zaman piyasa düzelir” diye konuştu.
Dostluk Grubu Tekstil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Gümüşkaya
Türkiye’deki bütün sermaye birikiminin tekstilden geldiğine dikkat çeken Dostluk Grubu Tekstil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Gümüşkaya, “Hangi sektöre bakarsanız bakın sermaye birikiminin tekstilden geldiğini görürsünüz. Bunun bir kısmı kazandığını yine markasına yatırdı, bir kısmı başka sektörlere gitti ama Türkiye’nin lokomotifi burası. Şimdi tekstil öyle bir dönüştü ki İtalya’nın geçen yıl ki hazır giyim ihracatı 170 milyar Euro. Neredeyse bizim ülke ihracatımıza yakın. Yani biz hazır giyimin potansiyelini bir türlü algılatamadık. Geniş çerçeveden bakarsanız Türkiye’nin potansiyeli İtalya’dan daha fazla” diyor ve konuşmasına şöyle devam ediyor: “Şöyle bir örnek vereyim; Türkiye’nin savunma sanayinde ortalama ihracatı 65 Euro, bizde ise bunun üzerinde.”
2024 yılının artılarıyla eksileriyle geride kaldığını dile getiren Dostluk Grubu Tekstil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Gümüşkaya, “Türkiye ile birlikte dünyanın genelinde daralan ekonomik yapılar, rekabet ortamında oluşan zorluklar, ticari hacimlerdeki daralmalar aynı oranda bizim sektöre de yansıdı. Biz 2024 yılını biraz ayakta durma yılı olarak geçirdik. Buna bağlı olarak 2025 yılından ümitliyiz. Beklentimiz yüksek” dedi.
Gelişim Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akçay
Gelişim Tekstil olarak 2024 yılını istedikleri gibi geçirmediklerini söyleyen Gelişim Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Akçay, “Üretim ve ihracat yapan bir şirket olarak 2023 yılına göre 2024 yılını yüzde 7 civarında ciro kaybı ve kârlılık olarak sıfır diyebileceğimiz bir yapıda tamamladık. Bu kârlılığın sıfıra dönüşmesi, maliyetlerimizin artışıyla kur artışının aynı seviyede olmamasından, aradaki makasın açılmasından dolayı olduğunu söyleyebilirim” dedi.
Maliyetlerinin yüzde 30 artmasına rağmen satış fiyatlarının döviz endeksli olduğu için ve kurun da artmamasından dolayı 2025 yılında da zorlanabileceklerini dile getiren Akçay, önlem almaları ve sistemi daha verimli hale dönüştürmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Uzak Doğu ile fiyat farkının açıldığına dikkat çeken Akçay, “Yabancı alıcılar yüzde 20-30 gibi fiyat farkını kabul ediyorlar ama yüzde 40’ın üzerindeki fiyat farkını kabul etmiyorlar. Bu yüzden başka ülkelere gidiyorlar. Son iki yılda Uzak Doğu ülkeleriyle fiyat farkımız çok açıldı” şeklinde konuştu.
GÜNDEM KORİDORU
05 Mayıs 2025