DOLAR 38,0651 0.38%
GBP 49,8667 1.36%
EURO 43,3104 1.67%
ALTIN 3.949,242,01
BIST 9.321,76-0,18%
BITCOIN 31339860.7086%
ETH 59343-2.43433%
İstanbul

AZ BULUTLU

HAK-İŞ: Asgari Ücret Tespit komisyonu yapısı emekçilerin taleplerini karşılamıyor

HAK-İŞ: Asgari Ücret Tespit komisyonu yapısı emekçilerin taleplerini karşılamıyor

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Ankara’da düzenlenen sempozyumda, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısının Türkiye’nin gerçeklerine ve emekçilerin taleplerine yanıt vermediğini vurguladı; komisyonun daha katılımcı ve demokratik bir yapıya kavuşması gerektiğini ifade etti.

24/02/2025 13:48

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Ankara’da HAK-İŞ ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştirilen “Hukuki, Ekonomik ve Sosyal Boyutuyla Asgari Ücret” sempozyumunda, asgari ücretin belirlenme sürecine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Arslan, mevcut Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının, emekçilerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu ve Türkiye’nin çalışma hayatı dinamiklerine uygun bir şekilde yenilenmesi gerektiğini savundu.

KOMİSYON YAPISINA YÖNELİK ELEŞTİRİLER

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 1970’li yılların mevzuatına dayanan dar kapsamlı yapısının, günümüz Türkiye’sini temsil etme kapasitesinden yoksun olduğunu belirtti. Komisyonun, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan mevcut üçlü yapısının, asgari ücretin geniş kitleleri ilgilendiren bir konu haline geldiği bir dönemde yetersiz kaldığını vurguladı. Arslan’a göre, asgari ücret artık istisnai bir ücret olmaktan çıkıp geçim ücreti haline geldi ve bu durum, komisyonun daha çoğulcu, katılımcı ve demokratik bir temsile ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor. Sosyal medyada son iki günde yapılan paylaşımlar da, emekçilerin komisyonun mevcut işleyişinden duyduğu memnuniyetsizliği ve daha kapsayıcı bir yapı talebini yansıtıyor.

Arslan, komisyonun sürdürülebilirliğini yitirdiğini, özellikle 2025 yılı asgari ücret görüşmelerinde işçi temsilcilerinin toplantılara katılmama kararının bu sorunu daha da görünür kıldığını ifade etti. Türkiye’de asgari ücretli çalışanların toplam çalışanlara oranının yüzde 50 civarına ulaştığını hatırlatan Arslan, bu oranın, asgari ücretin adeta ülkenin en büyük toplu iş sözleşmesi niteliğine büründüğünü gösterdiğini söyledi.

HAK-İŞ’in bu eleştirisi, asgari ücretin belirlenme sürecinin yeniden ele alınması gerektiğini güçlü bir şekilde gündeme taşıyor.

ASGARİ ÜCRETİN SOSYAL VE EKONOMİK BOYUTU

Asgari ücretin Türkiye’de çok farklı bir boyuta ulaştığını dile getiren Arslan, gelişmiş demokrasilerde ve Avrupa Birliği’nde bu ücretin sınırlı bir kesimi ilgilendiren bir istisna olduğunu, ancak Türkiye’de toplumun büyük bir bölümünü etkileyen bir geçim aracı haline geldiğini belirtti. Toplumun asgari ücrete muhtaç bırakıldığını savunan Arslan, bu durumun çözüme kavuşturulması gereken bir mesele olduğunu ve komisyonun mevcut yapısının bu sorunun üstesinden gelmek için yeterli olmadığını ifade etti. Son iki günde sosyal medyada dolaşan bilgiler, asgari ücretin artık bir “sefalet ücreti” olarak görüldüğünü ve emekçilerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını öne sürüyor.

Arslan, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (İLO) 131 sayılı sözleşmesine atıfta bulunarak, asgari ücret belirlenirken yalnızca işçilerin değil, ailelerin ihtiyaçlarının da dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin bu sözleşmeyi imzalamamış olmasına rağmen, bu yaklaşımın asgari ücret politikalarında bir rehber olabileceğini savundu. Ayrıca, bağımsız danışmanların komisyona veri sunması gerektiğini ve bu verilerin ücret belirleme sürecinde kullanılması gerektiğini ekledi. İnternetteki güncel paylaşımlar, emekçilerin aileleriyle birlikte insanca yaşayabilecekleri bir ücret talebinin giderek yükseldiğini ve mevcut sistemin bu beklentiyi karşılamaktan uzak olduğunu gösteriyor.

YENİ BİR KOMİSYON ÖNERİSİ VE GELECEK VİZYONU

HAK-İŞ, asgari ücretin belirlenme sürecinde çalışanların temsili konusunda yeni bir komisyona ihtiyaç duyulduğunu savunuyor; Arslan, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında mevcut yapının endüstri ilişkileri sistemine uygun olmadığını ve daha geniş bir temsil kabiliyeti gerektiğini dile getirdi. 2024’te asgari ücret belirlenirken yaşanan sorunların ve işçi kesiminin 2025 görüşmelerine katılmama kararının, komisyonun işlevselliğini sorgulattığını belirtti.

Bu bağlamda, HAK-İŞ’in mevcut komisyonu geliştirme veya yeni bir yapı oluşturma önerisi, emekçilerin taleplerini daha iyi karşılayacak bir sistem arayışını yansıtıyor. Sosyal medyada son iki günde yapılan değerlendirmeler, sendikaların bu konuda ortak bir hareket arayışında olduğunu ve yapısal reform taleplerinin güçlendiğini ortaya koyuyor.

Arslan, asgari ücretin Türkiye gerçeklerine ve emekçilerin beklentilerine uygun bir seviyede belirlenmesi için komisyonun nasıl bir yol izlemesi gerektiğinin tartışılması gerektiğini ifade etti. HAK-İŞ’in bu konudaki hassasiyetinin, Türk-İş’in toplantılara katılmama kararından bağımsız olarak, daha adil bir sistem arayışından kaynaklandığını vurguladı.

HAK-İŞ’in önerdiği bu vizyon, asgari ücretin yalnızca bir rakam olmaktan çıkıp, sosyal adaletin bir göstergesi haline gelmesi gerektiğine işaret ediyor.


En az 10 karakter gerekli