Algün Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün, Türkiye’deki konut ihtiyacının yıllık 1 milyon civarında olduğunu, ancak deprem sonrası bu rakamın daha da arttığını vurguladı. Mevcut konut açığının yanı sıra, dönüşmesi gereken yaklaşık 6 milyon riskli konutun bulunduğunu da ekledi. Tüm bu talebe rağmen, üreticilerin yüksek girdi maliyetleri, döviz kuru dalgalanmaları ve arsa kıtlığı gibi sorunlar nedeniyle temkinli davrandığını belirtti. Algün, bazı inşaat malzemelerinin fiyatlarında 20 kata varan artışların yaşandığını ve bu durumun, üreticilerin banka kredilerine olan bağımlılığını artırarak projelerin tamamlanmasını zorlaştırdığını söyledi.
GAYRİMENKUL YATIRIM FONU: SEKTÖR İÇİN GÜVENLİ BİR LİMAN
Algün, bu zorlu ekonomik koşullarda konut arzını hızlandırmak ve sektöre yeniden güven kazandırmak için GYF modelinin en güvenli finansman aracı olduğunu savundu. “GYF’ler, bireysel ve kurumsal yatırımcıların sermayelerini bir havuzda toplayarak büyük ölçekli projelere finansman sağlayan bir sistemdir. Bu fonlar sayesinde bizler, banka kredilerine bağımlı kalmadan projelerimizi hızla tamamlayabiliriz. Aynı zamanda yatırımcılar da düşük riskle gayrimenkul piyasasına dahil olabilir ve düzenli getiri elde edebilir,” dedi.
Bu modelin, sektörde şeffaflığı ve likiditeyi artıracağına, böylece daha fazla yatırımcının sektöre çekilebileceğine dikkat çekti. Algün, GYF’lerin yaygınlaşmasının, konut piyasasında sürdürülebilir bir finansman kaynağı oluşturmanın en etkili yollarından biri olacağına inandıklarını belirtti.
YÜKSEK FİYATLARIN SEBEPLERİ VE PİYASA DİNAMİKLERİ
Algün, konut fiyatlarındaki yüksek seyrin sadece maliyet artışlarından kaynaklanmadığını, aynı zamanda döviz kuru, işçilik, arsa ve enerji fiyatlarındaki artışların da bu duruma katkı sağladığını ifade etti. Kentsel arazilerin kıt bir kaynak haline gelmesi ve bazı arsa sahiplerinin yatırım amacıyla arazilerini boş tutmasının da arz kısıtını derinleştirdiğini söyledi. Toplumun büyük bir kesiminin yüksek fiyatlar nedeniyle konuta erişemediğini belirten Algün, piyasanın daha çok peşin parayla alım yapabilecek yatırımcılar tarafından canlı tutulduğunu dile getirdi. Bu durumun, dar ve orta gelirli vatandaşların ev sahibi olma hayalini giderek daha da zorlaştırdığını sözlerine ekledi.
