Almanya'da İş Dünyası

Gurbetten gelen başarı hikâyeleri Anuga’ya damga vurdu

Almanya'nın Köln kentinde gıda sektörünün dünyadaki en büyük fuarı olarak bilinen Anuga’dayız. Amacımız; Avrupa’da başarı hikâyesi yazmış Türk markalarının dünyanın en önemli gıda fuarı olan Anuga’dan seslerini duyurmak. Daha net bir ifade ile gurbetçilerin başarı hikâyesini duyurmak… 118 ülkeden yaklaşık 8 bin firmanın katıldığı bu dev organizasyonda yer almayı başaran bu markaların seslerine kulak verelim…

6dk okuma
Türkiye'de İş Dünyası13.11.2023
Gurbetten gelen başarı hikâyeleri Anuga’ya damga vurdu

Fuara, Türkiye’den 105'i bireysel, 286'sı İstanbul Ticaret Odası (İTO) milli katılım organizasyonuyla 391 firma geldi… Mesela Suntat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baklan, “Nereden nereye” diye başlamıştı sözlerine… Anlatırken duygu yüklü cümlelerle gelinen ve gelinecek noktayı, “Ürünlerimizin Anadolu’dan gelen lezzetlerini değiştirmedik. Yeni nesil Avrupalı damak tadına yatkın. Başka ülkelerden gelen insanlara kendi yöremize ait ürünlerimizin lezzetlerini koruyarak üretimler yapıyoruz” sözleriyle ortaya koydu. Yayla GMBH’de bu firmalardan biriydi… Kalite konusunda öyle bir noktaya gelmişti ki ürünlerine Almanya’daki marketler raflarında yer vermek için yarıştaydı. Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gürkan, bu başarısının sırrını, “Yenilikçi bir ürün çıkardığınızda piyasaya daha çok yayılıyorsunuz. Almanya’daki etnik gruplara ve Almanlara hitap ediyoruz.

Türkiye’deki turizmin artması bizim Avrupa’daki piyasa şansımızı daha da fazlalaştırıyor” sözleriyle anlattı. Bir de yine Almanya’dan çıkan ve Türklerin gözbebeği olan Gazi markası var… Ürün farklılığı konusunda rekor kıran Gazi’nin başarısına ilişkin bilgileri ise CEO’su Kahraman Erdin’den aldık. Erdin, “Gazi’nin 48 yıllık bir hikayesi var. En mühim olanın kalite, müşterimize saygı ve diyalog olduğuna inanıyorum. Şu anda 54 ülkeye ürün veriyoruz. Bu ülkeler arasında çoğunluğu Avrupa oluşturuyor. Günden güne müşteri kitlemizi artırıyoruz."

Bir de annesinin yufkası ile yolan çıkan Kubilay Özdağan’ın hikâyesi var ki anlatmaya sayfalar yetmez. Kısaca şöyle anlatıyor Özdoğan, “Şu an üretimimiz tamamen Türkiye’de. Avrupa başta olmak üzere bütün dünyaya unlu mamuller ürünlerimizi pazarlıyoruz. Türk mutfağını tanıtmaya çalışıyoruz.” Baba İsmail Özdağan’ın attığı temelin üzerine Kubilay Özdağan’ın çalışkanlığı ve vizyonu eklenince yükselen Öz Yufka artık sadece yufka olmaktan çıkıp onlarca farklı ürünü ile Anadolu lezzetlerini önce Almanya şimdi de bütün dünyaya ulaştırma hedefine koşuyor bütün hızıyla.

Son olarak Demka gerçeğini sizlere aktarmak isteriz. Genel Müdür Abdurrahman Demirdaş’ın süt ürünlerinde Yörem, et ürünlerinde ise Öz Yörem markası ile dünyaya ulaşma gayreti ve heyecanı fuara da yansımıştı. Markasına ait bilgileri şu sözleriyle anlattı; “Avrupa’nın 27 ülkesinde varız.

Avrupa’da standartlar çok yüksek. Haliyle bu standartlara uymazsak başarı elde edemeyiz. Dolayısıyla kalite ve standartlara bağlı kalarak yavaş yavaş dünyanın tüm bölgesine yaygınlaşmayı hedefliyoruz.”

Almanya’da kurulan ve büyük başarılara imza tüm bu markalardan öğrendiğimiz şey, gıdada bir adım ileri gitmek istiyorsanız kaliteyi ve inovasyonu ön planda tutmak gerektiği oldu. Şimdi de objektifimizi Türkiye’den fuara katılan markalara çevirelim…

GIDA SEKTÖRÜ 400 FİRMA İLE GÖVDE GÖSTERİSİ YAPTI

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) bu konudaki muhteşem performansına değinmeden geçmek olmaz elbet. Başkan Şekib Avdagiç öncülüğünde Türkiye, katılımcı firma sayılarına bakıldığında ev sahibi Almanya’yı dışarıda bırakırsak İtalya ve İspanya’nın ardından üçüncü sırada yer aldı. Dünyanın dört bir yanından katılımın olduğu bu önemli etkinlikte üçüncü sırada yer almakta İTO’nun kolaylaştırıcı uzmanlığının büyük payı olduğunu belirtmekte fayda var. Türkiye’den fuara İTO’nun organizasyonu ile 286 firma katıldı. Ayrıca 105 Türk firması da bireysel olarak Anuga’da yer aldı. İTO’nun başarısı sadece katılımcı sayısından ibaret

değildi. Katılan firmalarla Başkan Yardımcıları Mehmet Develioğlu ile Ahmet Özer tek tek ilgilendi. Genel Sekreter Prof. Dr. Nihat Alayoğlu da ekibi ile birlikte her soruna çare bulmaya çalıştı. Tüm bu çalışmalar katılımın etkinleşmesinde büyük katkı yaptı. Katılımcı firmalar da bu destekle çok iyi bağlantılara imza attılar. Konuyla ilgili stantlardan aldığımız birkaç örneği aktaralım. Gıda sektörünün en tecrübeli isimlerinden Ali Baklan özellikle Asya ülkeleri ile yapılan olumlu görüşmelerden söz etti. Penguen’den Selin Gençoğlu görüşmelere yetişmekte zorlandıklarını aktardı. Özetle fuara gelen bütün firmalarımız yeni bir çıkış arayışı içindeydi. Bu arayışın desteklenmesi için İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in “Ekonomi büyüdükçe tarım küçülmesin” çağrısına herkesin kulak vermesi gerekiyor.

“İSTANBUL’A DEV BİR FUAR ALANI YAPMALIYIZ”

İHBİR Başkanı Kazım Taycı, TAYAŞ markası ile katılmıştı fuara… Taycı ile ortak hayalimizi yine gündeme getirdim. Bu yıl Gıda Platformu ile gıda sektörünün son yıllardaki en büyük fuarının yapılmasını sağlamıştı Kazım Taycı. Ama Anuga’yı görünce “Neden biz de bunu yapmayalım?” diye sorduk kendisine. Yanıtı şu oldu; “Bu fuara 118 ülkeden 7 bin 800 firma katıldı. Dünyanın en büyük beşinci fuar merkezinde yapıldı. Yer sorunu olmadığı için 10 ayrı ürün grubu fuara katıldı. Bunu tabii ki biz de yapmak isteriz. Bu yıl gıda fuarı ikiye katlandı. Büyük atak yaptık. Ancak bizden yer isteyen firmalarımıza yer veremedik. TÜYAP ile bu kadar oluyor. En büyük fuar merkezi bu kadar yetiyor. Yani yetmiyor. Türkiye ekonomideki gelişmelere uygun olarak mutlaka bu fuar meselesini de çözmeli. Mutlaka dev fuarlar yapmak için bir alan yapmalıyız. Bu konuda biz TİM olarak elimizden geleni yapmaya hazırız."

Yorum Yaz