AÇIK
Pegasus Hava Yolları’nın bugün Türkiye semalarında gururla yer alan yüzlerce uçağıyla milyonlarca yolcuyu bir araya getirmesi, aslında uzun ve köklü bir geçmişin meyvesi… Ülkemizde ilk havacılık çalışmalarının 1912’de, bugünkü Atatürk Havalimanı yakınlarında başlamasıyla atılan tohumlar, hava yolu taşımacılığı alanında yakaladığımız başarıyı işaret ediyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir” sözünün ilham verdiği Türk Tayyare Cemiyeti, yani günümüzdeki Türk Hava Kurumu, sivil havacılığımızın kurumsal temellerini atmıştı. Bu tarihi perspektif ışığında havacılık sektöründe emin adımlarla ilerleyen Pegasus, gerçekleştirdiği dev yatırımlarla ve sürdürülebilir havacılık misyonuyla ülkemizi göklerde temsil etmeye devam ediyor…
Türkiye’nin havacılık sektöründeki konumunu ve Pegasus’un bu sektördeki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, dünyanın önde gelen turizm ülkelerinden biri. Avrupa ile Asya kıtaları arasındaki çok özel konumu nedeniyle adeta köprü görevi görüyor ve önemli hava trafiği koridorları üzerinde yer alıyor. Bu değerli özellikleri, Türkiye’de havacılık sektörünün gelişmesi için gerekli zemini oluşturuyor. Ayrıca artan nüfus ve gelir seviyesi de iç pazarın hızlı büyümesine olanak tanıyor. Son yıllarda havalimanlarında yapılan modernizasyon ve kapasite artışı yatırımları, ülkemizde hava taşımacılığının büyümesini destekliyor. Pegasus Hava Yolları olarak, yurt içi ve uluslararası hava yolu taşımacılığında önemli bir konuma sahibiz ve dünyanın operasyonel açıdan en verimli ve en kârlı hava yollarından biriyiz. Sektörün en düşük CASK’larından (Arz edilen Koltuk Kilometre Başına Maliyet) birine sahip olarak ve müşteri deneyimini ön planda tutarak, misafirlerimize her zamankinden daha fazla değer sağlamaya devam ediyoruz.
Bugün itibarıyla Türkiye dahil 53 ülkede 144 farklı noktaya uçuyoruz. Bunların 35’i yurt içinde, geri kalan 109 nokta ise Avrupa, MENA (Orta Doğu ve Afrika) ile Orta Asya’da bulunuyor. Türkiye’de ve yurt dışında büyüme, yeni rotalar açarak uçuş ağımızı genişletme hedeflerimiz doğrultusunda filomuza yatırım yapmaya devam ediyoruz. Halen 4,5 yaş ortalamasıyla Türkiye’nin en genç filosuna sahibiz. Dünyada en genç filo sahibi hava yolları arasında ilk sıralardayız.
2029 yılına kadar planlaması yapılan 8 milyar Dolarlık 53 yeni Airbus uçağının filoya katılmasıyla birlikte yolcu kapasitesinde ve uçuş sıklığında ne gibi artışlar bekleniyor? Bu durum havacılık sektöründeki rekabete nasıl yansıyacak?
Filomuzu büyütme ve yeni nesil uçaklarla güçlendirme, sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda önemli mesafe alma amacıyla 2025 yılında da yatırım yapmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki yıl filomuza dokuz yeni uçak daha katılacak. Bunun da toplam kapasitemizde yüzde 10’un üzerinde büyüme getireceğini öngörüyoruz. Ek olarak 2025-2029 yılları arasında filoya 52 adet Airbus uçağının daha eklenmesi planlanıyor. Böylece filomuzun uçak başına ortalama koltuk sayısı 2029 sonunda 228’e ulaşacak. Filomuza katılacak yeni uçaklarla birlikte uçuş ağımızı genişleterek daha fazla destinasyona sefer düzenleme şansına sahip olacağız. Bu durum hem yolcu trafiğini artıracak hem de bizim için yeni pazarlara ulaşma imkânı sunacak. Genişleyen filo ve yeni nesil uçaklarla küresel hava yolu pazarında daha rekabetçi hale geleceğimizi düşünüyoruz. Ayrıca daha düşük emisyonlu uçaklarımız, rekabet avantajının yanı sıra sürdürülebilirlik hedeflerimize de katkı sağlayacak. Yeni nesil uçaklardan oluşan genç filomuz hem misafir memnuniyeti hem de verimlilik anlamında bizi olumlu bir şekilde ayrıştırıyor. Genişleyen filomuz ve uçuş ağımızla daha büyük kitlelere hizmet verme şansı buluyoruz. Günümüz koşullarında Pegasus’un sürdürülebilir bir büyüme yakalaması hem şirketimiz hem de Türkiye’nin havacılık sektörü için büyük önem taşıyor.
Sürdürülebilirlik, havacılık sektörünün en önemli gündem maddelerinden biri. Pegasus bu konuda ne gibi çalışmalar yapıyor ve gelecek hedefleri nelerdir?
Sürdürülebilirliği şirket kültürümüzün bir parçası haline getirmeyi stratejik önceliklerimizden biri olarak belirledik. ‘Rotamız Sürdürülebilir bir Gelecek’ sloganıyla üç ana başlıkta birçok çalışma gerçekleştiriyoruz: Daha temiz bir gelecek için 2050 Net Sıfır Emisyon hedefimize doğru yolculuğumuzu başlattık, özellikle cinsiyet eşitliğini odağımızda tutarak daha eşit ve çok sesli bir gelecek için “Harmoni” programımızı hayata geçirdik ve birlikte daha iyi bir gelecek için tüm değer zincirimize etki edecek iyi yönetişim uygulamalarımızla #Buradayız diyoruz. Çevresel hedefler anlamında yol haritamızın temel kilometre taşlarını “2050’ye kadar Net Sıfır Karbon Emisyonu” taahhüdü ve bu taahhüdümüzü pekiştirmek amacıyla belirlediğimiz 2030 ara dönem karbon emisyon azaltım hedefimiz oluşturuyor. Buna göre, birim ücretli yolcu kilometre başına düşen uçuş kaynaklı karbon emisyonumuzu, 2030’a kadar (2019’a kıyasla) yüzde 20 azaltmayı hedefliyoruz. Bu konudaki en büyük yatırım kalemimizi, filomuzu gençleştirmeye yönelik yeni nesil uçak alımları oluşturuyor. Yeni nesil uçaklar, daha gelişmiş aerodinamik tasarımlara ve daha verimli motorlara sahip. Bu sayede daha az yakıt tüketiyorlar. Azalan yakıt tüketimi ise doğrudan karbon emisyonlarında düşüşe neden oluyor. 4,5 yaş ortalamasına sahip, yüzde 87’si yeni nesil A320neo ve A321neo uçaktan oluşan filomuz sürdürülebilirlik hedeflerimiz yolunda elimizi çok güçlendiriyor. Yol haritasının bir diğer önemli parçası olan SAF alanında, Türkiye’de üretimi için paydaşlarla çalışmalar yürütürken, operasyonlarımızda SAF kullanımını artırıyoruz. Ana üssümüz İstanbul Sabiha Gökçen ile İzmir Adnan Menderes ve Ankara Esenboğa Havalimanlarındaki bazı uçuşlarımızda SAF katkılı yakıt kullanıyoruz. Teknoloji ve dijitalleşmenin de desteğiyle emisyon azaltımını ve aynı zamanda atığın azaltılmasını sağlıyoruz. Operasyonel süreçlerimizde elektrikli yer ekipmanları kullanarak yakıt ve dolayısıyla emisyon miktarımızı azaltıyoruz.
GÜNDEM KORİDORU
13 Haziran 2025