İhracatta yaşanan sıkıntıların başlıca iki nedeni olduğunu bildiren Mustafa Gültepe, “Birincisi küresel pazarlar daraldı. Ama bizim asıl sorunumuz yüksek maliyet artışları. Avrupa’dan daha pahalı bir ülke haline geldik. Özellikle emek yoğun sektörlerde rekabet gücümüzü büyük ölçüde kaybettik” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, yurt içindeki yüksek maliyet artışlarına rağmen döviz kurundaki yatay seyrin moda endüstrisinin de aralarında bulunduğu emek yoğun sektörlerin rekabetçiliğine zarar verdiğini söyledi. Aynı zamanda İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (İHKİB) de başkanlığını yürüten Gültepe, global yarıştan kopmamak için acil desteğe ihtiyaçlarının olduğunu vurguladı.
Türk moda endüstrisinin 2023’de 19,3 milyar dolarlık ihracatında en çok katkısı olan İHKİB üyelerine ödülleri İstanbul’da düzenlenen törenle verildi. Törende konuşan TİM ve İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye’nin hazır giyimde küresel oyuncu olduğunu hatırlattı. Dünyanın altıncı, Avrupa Birliği’nin (AB) üçüncü büyük tedarikçisi konumunda bulunduklarını anlatan Gültepe, “Üretimde olduğumuz kadar markalı ihracatta da önemli bir yerdeyiz. Moda markalarımızın 100’ü aşkın ülkede üç binden fazla mağazası, binlerce satış noktası bulunuyor” diye konuştu.
Moda endüstrisinin büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğine dikkat çeken Gültepe, İHKİB olarak bu dönemi fırsata çevirmek için yoğun bir gayret sarf ettiklerini anlattı. İstanbul’u küresel moda merkezi yapma hedefine adım adım ilerlediklerini belirten Gültepe, şunları söyledi:
“İstanbul Hazır Giyim ve Moda Fuarı (IFCO) ile Kumaş, İplik ve Tekstil Aksesuarları Fuarı (TEXHIBITION) bu hedefin en önemli kilometre taşları konumundalar. Hem IFCO hem de TEXHIBITION’ı çok kısa sürede Avrupa’nın en büyük fuarları haline getirdik. Şubat ayında beşincisini düzenlediğimiz IFCO’da ziyaretçi rekoru kırdık. Fuarımızda 159 ülkeden 38 bin 500’ü aşkın ziyaretçiyi ağırladık. Mart ayındaki TEXHIBITION Fuarını 110 ülkeden 30 bin profesyonel ziyaret etti. Kelimenin tam anlamıyla iki büyük başarı öyküsüne imza attık. Hem IFCO’nun hem de TEXHIBITION’ın ‘prestijli fuarlar’ kapsamına alınması zamanının çoktan geldiğini düşünüyorum.”
Konuşmasında ihracatçının güncel sorunlarına da değinen Mustafa Gültepe, neredeyse tüm sektörlerin zorlandığı bir dönemden geçtiklerinin altını çizdi. Özellikle hazır giyim ve tekstil gibi emek yoğun sektörlerde ciddi sorunlar bulunduğunu anlatan Gültepe, şöyle devam etti:
“Yaşanan sıkıntıların başlıca iki nedeni var. Birincisi küresel pazarlar daraldı. Ama bizim asıl sorunumuz yüksek maliyet artışları. Avrupa’dan daha pahalı bir ülke haline geldik. Özellikle emek yoğun sektörlerde rekabet gücümüzü büyük ölçüde kaybettik. Çünkü içeride maliyetler artıyor ama kur aynı şekilde hareket etmiyor. Örneğin nisan ayında üretici fiyatları yüzde 3,6 artarken dolar kuru geriledi. Her fırsatta dile getirdiğim talebimizi tekrarlamak istiyorum. Maliyet artışları ve kur paralel hareket etmeli. Yani bir ay girdi fiyatlarımız yüzde üç arttıysa kur da o oranda artmalı. Aksi takdirde pazar kaybediyoruz. 2023 ihracatımızın daraldığı bir yıl olmuştu. Bu yıl da pazar kayıpları yaşıyoruz. İlk dört aylık ihracatta yaklaşık yüzde 14 eksideyiz. Ne yazık ki ithalat büyük bir hızla artıyor. İlk çeyrekte hazır giyim ithalatında yüzde 21,7 artış var. İhracatın daralıp ithalatın artması bizim için üretim ve istihdam kaybı anlamına geliyor. Kapasite kullanımları yüzde 65-70’lere geriledi. Hazır giyim ve tekstilde geçen yıl yaklaşık 200 bin istihdam kaybettik.”
Mustafa Gültepe ihracatçı için finansmana erişimde de sorunların devam ettiğini bildirdi. Eximbank’ın eski günlük limitlerine dönmesini beklediklerini ifade eden Gültepe, “Küresel rekabet yarışından tamamen kopmamak için acil desteğe ihtiyacımız var. Bizim de verimliliğe ve katma değerli üretime odaklanmamız gerekiyor. Daha önce de çeşitli badireler yaşadık ve hepsinden güçlenerek çıkmayı başardık. Bu dönemi de bir şekilde atlatacağımızdan hiç şüphem yok. Nitekim Süveyş krizinin etkisiyle nisandan itibaren siparişlerde bir hareketlenme var. Avrupa’da talebin açılmasıyla ikinci yarının daha iyi geçeceğine inanıyorum” diye konuştu.
Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar da konuşmasında Türkiye’nin hazır giyimde önde gelen üreticilerden biri olduğunu söyledi. Global markalara ürün tedarikinin yanı sıra Türkiye’nin kendi hazır giyim markalarıyla da küresel piyasalarda yer edindiğinin altını çizen Ağar, şöyle devam etti:
“Hazır giyim sektörümüz göğsümüzü kabartmaya devam ediyor. Tekstil ve hazır giyim 40 yıl önce başlayan ihracata dayalı büyüme yolunda öncü sektörlerimizdi. Bu sektörlerimiz gerek istihdamları gerekse katma değerli üretimleri ile ülkemizin ihracat kültürünün oluşmasına ve Türk malı algısının uluslararası alanda geliştirilmesine katkı sağlamayı sürdürüyorlar. Sektörlerimizin ihracat kapasitesinin daha da geliştirilmesi için fuarlar, heyetler ve yurt dışı pazarlama faaliyetleri gibi organizasyonlarda sahada aktif biçimde yer alıyoruz. Ayrıca rekabetçiliğin artırılması Ar-Ge ve inovasyon bilincinin, markalaşma ve tasarım kültürünün oluşturulması, e-ihracatın geliştirilmesine yönelik destek paketlerimizle hazır giyim ihracatçılarımızı etkin bir şekilde destekliyoruz. Tekstil ve hazır giyim özelinde sürdürülebilir ve döngüsel ekonomiye uyum sürecini yakından takip ediyor ve aktif sorumluluk alıyoruz.”
GÜNDEM KORİDORU
21 Kasım 2024