İstanbul Ticaret Odası (İTO), her yıl binlerce ton gıdanın çöpe gitmesini engellemek ve sürdürülebilir bir gelecek için farkındalık yaratmak amacıyla başlattığı “Gıdada İsrafa Dur De İstanbul” projesinin ilk eğitimini Happy Center genel merkezinde gerçekleştirdi. Üreticiler, satıcılar, hizmet sektörü ve okulları kapsayan dört ayaklı kampanya, Güvenilir Ürün Platformu’nun teknik ve iletişim eğitimleriyle destekleniyor. İTO Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, israfın hem ekonomiye hem çevreye zarar verdiğini vurgularken, Happy Center CEO’su Yavuz Altun, dünya genelinde 1,3 milyar ton gıdanın israf edildiğini ve bu kaybın önlenebilir olduğunu belirtti.
HAPPY CENTER’DA GIDA İSRAFINA YÖNELİK BÜYÜK ADIM
İstanbul Ticaret Odası’nın “Gıdada İsrafa Dur De İstanbul” projesi, gıda israfını azaltarak kaynakların verimli kullanılmasına katkı sağlamayı amaçlıyor. Happy Center genel merkezinde geniş bir katılımla başlayan ilk eğitim, bu hedef doğrultusunda önemli bir adım olarak dikkat çekiyor. Proje kapsamında İstanbul’da 100 bin kişiye doğrudan, 500 bin kişiye ise dolaylı olarak ulaşılması planlanıyor. Ahmet Özer, kampanyanın sadece farkındalıkla sınırlı kalmayacağını, eğitimler ve afişlerle halkı bilinçlendirmeyi hedeflediklerini ifade etti.
Eğitimler, Güvenilir Ürün Platformu tarafından yürütülürken, bilinçli alışveriş, son kullanma tarihlerinin doğru değerlendirilmesi ve fazla gıdaların bağışlanması gibi konular öne çıkıyor. Özer, Türkiye’nin bir zamanlar kendine yeten bir tarım ülkesi olduğunu, ancak israf nedeniyle dışa bağımlılığın arttığını belirterek, projenin bu döngüyü kırmayı hedeflediğini vurguladı. 2022’den 2023’e geçişte fiyat artışlarını araştırdıklarında, tarladan sofraya uzanan süreçte ciddi bir israfın olduğunu fark ettiklerini anlatan Özer, bu kaybın hem bütçeye hem de çevreye zarar verdiğini dile getirdi.
GIDA İSRAFININ BOYUTLARI VE ÇÖZÜMLERİ
Happy Center CEO’su Yavuz Altun, dünya genelinde her yıl 1,3 milyar ton gıdanın israf edildiğini, bu miktarın toplam üretimin üçte birine denk geldiğini ve ekonomik kayıpların yanı sıra çevresel sorunlara yol açtığını belirtti. Altun, 10 kilogram sebze ve meyvenin 1 kilogramının rafa ulaşmadan, 2 kilogramının ise evlerde, restoranlarda ve otellerde israf edildiğini ifade ederek, perakende ve tüketici seviyesindeki bilinçsiz alışkanlıkların bu kaybı artırdığını vurguladı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, israfın dörtte biri kurtarılabilse 870 milyon aç insanın beslenebileceğini hatırlatan Altun, bu kaybın önlenmesi için sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarının şart olduğunu dile getirdi.
Çözüm önerileri arasında bilinçli alışveriş, ürün tazeliği kontrolü ve fazla gıdaların bağışlanması gibi pratik adımlar yer alıyor. Altun, otellerdeki her şey dahil açık menülerin veya restoranlardaki serpme kahvaltıların “ihtiyacın kadar sipariş et” modeline dönmesi gerektiğini savunarak, bu tür küçük değişikliklerin büyük fark yaratabileceğini belirtti. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ise gıda israfını azaltmanın etik bir sorumluluk olmanın ötesinde, iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir adım olduğunu vurguluyor. Projenin ilk eğitimi, Happy Center çalışanlarına bu bilinçle hareket etmenin yollarını aktarırken, sektör temsilcileri arasında israfı önleme konusunda ortak bir hareket başlatma isteği uyandırdı.
