Dr. Eren Günhan Ulusoy, TMO’nun 13.500 TL/tonluk müdahale alım fiyatının üretimin sürdürülebilirliği açısından önemli bir adım olduğunu belirtti. Türkiye’nin tarım vizyonunun planlı üretim, destekleme politikaları ve sözleşmeli tarım gibi unsurlarla bu yaklaşımı desteklediğini vurgulayan Ulusoy, gıda güvenliğinin temelinin ise Ticaret Bakanlığı tarafından yönetilen lisanslı depoculuk sistemi olduğunu ifade etti. 2014 sonrası teşviklerle hızla büyüyen sistemin, bugün 13,8 milyon tonluk kapasiteye ve TÜRİB üzerinden 316 milyar TL’lik işlem hacmine ulaştığını belirtti. Ayrıca, ihracat ve Eximbank destekleri konusundaki katkılarından dolayı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a teşekkür etti.

TAHIL KORİDORU KÜRESEL AÇLIĞI HAFİFLETTİ
Bakan Bolat, tarım ve gıda sektörünün Türkiye ekonomisi için stratejik öneme sahip olduğunu belirterek yaklaşık 10 milyon kişinin bu sektörden geçimini sağladığını söyledi. Türkiye’nin üretimini 10 kat artırarak kendi kendine yeten nadir ülkelerden biri haline geldiğini vurguladı. Son 22 yılda tarım ihracatının 3 milyar dolardan 33 milyar dolara çıkarıldığını belirten Bolat, en büyük payın hububatta olduğunu söyledi. Türkiye’nin buğday üretiminde dünyada ilk 10’da yer aldığını ve 2025’te 19,6 milyon tonluk üretim beklendiğini aktardı. Ayrıca, Türkiye’nin tahıl koridorunda öncü rol üstlenerek 1 yılda 33 milyon ton tahılı ihtiyaç sahibi ülkelere ulaştırdığını, un ihracatında dünya birincisi, makarna ihracatında ise dünya ikincisi olduğunu ifade etti.
![]()
İKLİM BELİRSİZLİĞİNE KARŞI PLANLI ÜRETİM ŞART
Ahmet Güldal, son iki yıldır uygulanan planlı üretim ve sözleşmeli tarımın iklim değişikliği karşısında kritik önem taşıdığını vurguladı. Su yönetimi esaslı yaklaşımların da giderek daha önemli hale geldiğini belirtti. Sözleşmeli tarım için tüm prosedürlerin tamamlandığını ve uygulama aşamasına geçildiğini söyleyen Güldal, kuraklık gibi zorluklara rağmen TMO’nun süreci başarıyla yönettiğini; tahıl stokları ve lojistiği konusunda da gerekli tüm hazırlıkların yapıldığını ifade etti.

