Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, bu mücadeleyi “fındık üreticisinin emeğini hiçe sayan bu düzeni kabul etmedik” sözleriyle özetledi. “Rekabet hukuku, her ülkenin egemenlik hakkıdır. Biz bu hakkımızı kullandık. Üreticinin hakkını, rekabetçi ve adil bir sistemle korumaya kararlıyız. Bu bir milli duruştur” diyerek kararlılıklarını dile getirdi.
BAŞKAN GÜLER’İN MÜCADELESİ:
2020’DEN BUGÜNE BİR DESTAN
Başkan Güler’in Ferrero’ya karşı savaşı 2020 yılında “Fındığın fiyatını biz belirleyeceğiz” çıkışıyla başladı. O dönemde Ferrero’nun Türk fındığının %40’ını piyasadan çekerek ve kendi fiyatını açıklayarak Türk hükümetine rakip konuma geldiğini belirten Güler, “Fındığı oligopolist firmaların insafına bırakmayacağız” demişti. İtalyan firmanın bu uyarıları dikkate almaması üzerine, 2022 Ağustos’unda “Fındık için savaşacağım” diyerek kararlılığını pekiştirdi. Aynı yılın Eylül ayında ORTAR bünyesindeki fındık üreticisi temsilcisi olarak Ferrero hakkında hukuki süreç başlattı.
FERRERO’NUN GERİ ADIMLARI VE
TÜRK YARGISININ EMSAL KARARI
Mücadelenin ilk somut sonucu Kasım 2022’de Rekabet Kurumu’nun Ferrero aleyhine soruşturma açması oldu. Bu, Türkiye’de tekelleşen uluslararası bir firmaya karşı açılan ilk soruşturmaydı. Soruşturmanın derinleşmesiyle Ferrero yöneticileri Ordu’ya gelerek Başkan Güler ile görüştü. 5 saat süren görüşmede Güler, firmanın temsilcilerine “Biz 700 bin aileyiz sen 1 ailesin, burada hukuk kuralları geçer, dolayısıyla kurallara uyun” mesajını iletti. Bu görüşmenin ardından Ferrero, yaklaşık 1.5 yıl süren incelemeler sonrası Türkiye’de referans fiyatının altında kabuklu fındık alımı yapmayacağını taahhüt etti.
Ancak Başkan Güler bu taahhütleri yeterli bulmadı ve Ferrero’nun piyasayı “el altından” manipüle etmeye devam ettiğini belirterek ORTAR ve Yürür Gıda aracılığıyla Ankara 15. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Türk yargısından gelen emsal kararla, mahkeme Ferrero’nun Rekabet Kurumu’na verdiği tüm taahhütleri iptal etti. Bu karar, İtalyan firmanın daha ağır şartları kabul etmek zorunda kalacağı yeni bir aşamanın başlangıcı oldu.
FINDIĞIN GELECEĞİ VE BİR MİLLİ DURUŞUN ÖNEMİ
Başkan Güler, mahkeme kararını “fındığın hakimiyetinin üreticinin eline geçmesi” olarak yorumladı. Bu kararın sadece bir belge iptali olmadığını, fındıkta tek alıcı baskısının mahkeme kararıyla belirlendiğini ve ders kitaplarına girecek nitelikte olduğunu belirtti. Ferrero’nun artık Türkiye’de doğrudan alım, kırma ve ihracat yapamayacağını, bu düzenlemenin Rekabet Kurulu tarafından yeniden yapılacağını ifade etti.
Güler, hukuki mücadelenin yanı sıra sahada da aktif olduklarını, FINVER Projesi kapsamında üretim yaptıklarını, üreticilere destek verdiklerini ve 7000 kişilik iş gücüyle toplama organizasyonları düzenlediklerini vurguladı. Ayrıca, “arz fazlası” algısının Ferrero ve bazı çıkar gruplarının piyasayı baskılamak için kullandığı yanıltıcı bir söylem olduğunu, bilimsel verilerle bu algıyı yıktıklarını dile getirdi.
Başkan Güler, bu mücadelenin yerli kırma fabrikalarını koruduğunu ve binlerce kadının işsiz kalmasını önlediğini belirterek, “Bu mesele hepimizin meselesi. Fındıkta artık oyun kurulmasına izin vermeyeceğiz. Bu kararla birlikte fındığın geleceği artık daha yerli ve daha adil temellere oturmuştur” dedi.
