Koçfinans ile Türkiye Menkul Kıymetleştirme Şirketi bir ilke imza atarak, varlığa dayalı menkul kıymet ihracı için iş birliği gerçekleştirildi. Bu kapsamda Sermaye Piyasası Kurulu tarafından onaylanan ihraç belgesi uyarınca, 5 milyar TL’ye kadar alacaklar menkul kıymetleştirilebilecek. Bu iş birliğinin detaylarını öğrenmek için Koçfinans Genel Müdürü Yeşim Pınar Kitapçı ve TMKŞ Genel Müdürü Haldun Nigiz ile bir araya geldik.
Banka dışı finans kuruluşları, geleneksel bankacılık sektöründen ayrılan ve özellikle belirli finansal hizmetlere odaklanan kuruluşlar olarak karşımıza çıkar. Genellikle daha özelleştirilmiş ve uzmanlaşmış hizmetler sunarak, belirli müşteri ihtiyaçlarına odaklanarak, müşterilere daha spesifik çözümler ve daha esnek finansal ürünler sunma avantajı sağlar. Koçfinans ise birçok ilki gerçekleştirerek sektörde önemli bir konumda yer alıyor. Müşterilerine, otomotiv sektörü başta olmak üzere birçok alanda bireysel ve kurumsal finansman çözümleri sunan Koçfinans, Türkiye’de menkul kıymetleştirme faaliyetlerinin teşvik edilmesi ve gelişmesi amacıyla kurulan Türkiye Menkul Kıymetleştirme Şirketi (TMKŞ) ile iş birliğine giderek bir ilke daha imza attı. Koçfinans Genel Müdürü Yeşim Pınar Kitapçı ve TMKŞ Genel Müdürü Haldun Nigiz yaptıkları iş birliğine ilişkin detayları dergimize anlattı…
1995 yılında tüketiciye doğrudan finansman sağlamak amacıyla kurulan Koçfinans, kredi hizmeti veren bir finansman şirketi olarak Türkiye’de sektörün ilk ve öncü kurumları arasında yer alıyor. Önceliklerinin finansmana erişim artırmak olduğunu aktaran Koçfinans Genel Müdürü Yeşim Pınar Kitapçı, bankaların bu kapsamda büyük bir rol üstlendiğini ancak banka dışı finans kuruluşlarının da uzmanlaştığı çeşitli ürünlerle hem tüketiciye hem KOBİ’lere hem de büyük işletmelere çeşitli finansman alternatifleri sunduğunu söylüyor. Banka ile banka dışı finans şirketlerinin farklılıklarına değinen Kitapçı, “Banka dışı finans şirketlerinin yani bizler gibi şirketlerin yaptığı; müşterinin hizmet, ürün ve yatırım ihtiyacında bu ihtiyacı basit, zahmetsiz ve hızlı bir şekilde finansmana dönüştürmek. Bankalara kıyasla çok daha az bürokrasi gerektirdiğini söyleyebilirim çünkü bankalar birçok bankacılık ürünü için müşteriyle muhatap olurken biz sadece sektörün uzmanlaştığı otomotiv kredisi ürünü için görüşüyoruz.
Sektörün alacaklarının yüzde 80’i ticari krediler. Sektör daha çok tüketici tarafında bilinir ama aslında KOBİ’lere pek çok alanda ticari finansman da sunuyoruz” dedi.
Bir şirkete finansman sağlayabilmeleri için öncelikle kendilerinin finansman bulması gerektiğine değinen Yeşim Pınar Kitapçı, “Biz kaynağa ulaşmalıyız ki kaynakları dağıtabilelim. Kaynağa ulaşımda banka kredileri temel araç, aynı şekilde bizim de kaynağımız. Banka kredilerini çeşitlendirmek zorundayız. Sadece banka kredileriyle fonlarsak müşteriye uygun faizlerle teklif sunma ihtimalimiz azalır. Finansman şirketleri de bankaların yanında tahvil, bono ve yaptıkları ihraçlarla kendilerini fonluyorlar ki müşteriye uygun finansman kaynağı sağlayabilsinler.” TMKŞ ile iş birliklerine değinen Yeşim Pınar Kitapçı, “Biz Koçfinans olarak kaynak kuruluşuz, yani fona koyulacak kredileri fona devredecek olan biziz. Kredileri biz kullandırıyoruz, dolayısıyla alacak Koçfinans’ın alacağı iken bunların içinden bir grubu fona devrediyoruz. Türkiye Menkul Kıymetleştirme Şirketi titizlikle bizim kredilerimiz içinden yatırımcıya belli bir fonda yatırılacak bölümü seçiyorlar. Bunu yaparken de müşterilerin kredi ödeme kabiliyetlerinden geçmiş ödeme performanslarına kadar çok uzun bir çalışma yapılıyor. Fona devredilecek kredilere karar verildikten sonra bu fonun fiyatlanması noktasında ise Türkiye Menkul Kıymetleştirme Şirketi aktif olarak çalışıyor. 2 ay gibi kısa bir sürede ihraca karar vermemizden varlığa dayalı menkul kıymet ihracının yapıldığı süreye kadar oldukça güzel bir yol kat ettik” ifadelerini kullandı.
Finansmana erişimdeki zorlukların ortadan kalkması için yapılması gerekenleri paylaşan Kitapçı; “Öncelikle banka dışı finans kuruluşlarının bilinirliğinin artması gerekiyor. Tüm yükü bankalara yüklemek haksızlık olur. Nitekim gelişmiş ülkelere bakıldığında banka dışı finans kuruluşlarının ekonomiye önemli bir katkı sunduğu görülüyor. Gelişmiş ülkelerde banka dışı finans kullanımının oranı yüzde 20-25’lerde seyrederken bu oran bizde yüzde 2-3 dolaylarında. Bu alanda güçlenmemizin tek yolu banka dışı finans kuruluşlarının uygun maliyette ve vadede finansmana kendilerinin ulaşabilmesi. Bu da tahvil, bono ve varlığa dayalı menkul kıymet gibi enstrümanları kullanabilme yetenekleriyle olacak. Şirketlerin ülkemizde daha fazla finansmana ulaşabilmesi içinde şu anda önceliklendirilen yatırımlar tarafında arayışta olmaları gerekiyor” diyerek finansal ürünleri iyi tanımanın ve çeşitlendirmeye hazır olmanın önemli olduğunu vurguluyor.
HANGİ KURUMLAR MENKUL KIYMETLEŞTİRMEDEN YARARLANABİLİYOR?
Banka ve Finansman Şirketi Kredileri, Finansal Kiralama Sözleşmeleri ile Finansal kuruluşlar hariç mal ve hizmet üretimi faaliyetinde bulunan anonim ortaklıkların müşterilerine yaptıkları faturalı satışlardan kaynaklanan senede veya teminata bağlanmış ticari alacakları VDMK ihraçlarının başlıca dayanak varlıkları arasında sayılabilir.
• 1995’de Tüketiciye doğrudan finansman sağlamak amacıyla Türkiye’nin ilk finansman şirketi olarak kuruldu.
• 1997’de Türkiye’nin ekonomik koşullarını, Koç Topluluğu’nun kendine özgü yapısını ve organizasyonunu göz önünde bulundurarak ürettikleri projelerle yepyeni bir kredilendirme sisteminin öncüsü oldu.
• 1998 yılında Türkiye’de ISO belgesi alan ilk tüketici finansmanı şirketi unvanı aldı. • 2000’de Türkiye genelinde hizmet verdikleri satış noktası sayısı 1000’e yaklaştı.
• 2008 yılında konut kredisi ve sigorta acenteliği alanlarında faaliyet izni aldı. Kredi ürünleri arasına konut kredisini de ekledi. Müşterilere, kullandıkları kredilere yönelik sigortacılık hizmeti sunan ilk finansman şirketi oldu.
• 2011 yılında Risk bazlı fiyatlama uygulamasını sektörde hayata geçiren ilk şirket olarak öncü ve yenilikçi pozisyonunu güçlendirdi.
• 2012’de yıl sonunda yürürlüğe giren Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile nihai tüketimin yanında her türlü mal veya hizmet alımını kredilendirme yetkisine sahip olarak unvanını Koç Finansman A.Ş. olarak değiştirdi.
• 2013 yılında otomotiv kredileri başta olmak üzere beyaz eşya ve ev elektroniği, mutfak-mobilya, motosiklet, eğitim, konut, konut teminatlı ihtiyaç kredisi, ağır vasıta kredisi dahil tüm sektör ve markalarda kredi hizmeti veren Türkiye’nin ilk finansman şirketi oldu.
• 2017’de online Başvuru platformunu kullanıma açarak müşterilerine dijital ortamda kredi başvuru imkanı sundu. • 2019’da AR-GE destekli yeni teknolojileri iş süreçlerine dahil etti. Ayrıca dijital dönüşümü bir adım öteye taşıyarak müşteri beklentileri doğrultusunda veri odaklı analitik projelere imza atmaya başladı. AR-GE Merkezi onayını alarak sektörde bu unvanı taşıyan ilk finansman şirketi oldu.
• 2022 yılında Koçfinans mobil uygulama ile tek tıkla kredi başvurusu olanağı sağlarken, mevcut müşterilerin kredilerine ilişkin geri ödemelerini takip edebilmelerini ve daha bir çok işlemi kolayca yapabilmelerini sağladı.
• 2022’de Koçfinans çatısı altında sigortacılık hizmetlerini dijital yollardan sunmayı hedefleyen sigorta şirketi KF Sigorta AŞ. kuruldu. Böylece Sigola markası ile tüketicilerin taşıt sigortaları başta olmak üzere sigorta ürünlerine kolayca ulaşabilmesi için acentesi olduğu sektör lideri sigorta şirketleri ile hizmet vermeye başladı.
Risk Merkezi üyesi bir kurum olduklarını dile getiren Haldun Nigiz,Kredi Kayıt Bürosu’nun verilerine göre kredilerin içerisinden seçim yaparak oluşturduklarını ve nakit akışını modelledikleri, şeffaf, ölçülebilir bir yapı kullandıklarını aktardı. Nigiz ayrıca, “Yatırımcıya almış oldukları varlığa dayalı menkul kıymetin dayanak varlıklarının performansına ilişkini düzenli bilgiler veriyoruz” diye konuştu.
Varlığa Dayalı Menkul Kıymetleştirme süreçlerinin tamamında Sermaye Piyasası Kurulu’nun büyük emeği olduğunu dile getiren Haldun Nigiz, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Koçfinans ile yapılan iş birliği kapsamında Türkiye’de ilk defa menkul kıymetleştirme ile ilgili yatırımcıyla buluşturulan Varlığa Dayalı Menkul Kıymet ürününün genel yapısı tesis edilirken arkasında çok ciddi bir düzenleme bulunmaktadır. Biz de SPK’nın ilgili tebliğine tabii olarak işlemlerimizi yürütüyoruz.” Orta Vadeli Ekonomik Programda yer alan Finansal İstikrar başlığındaki politika ve tedbirlere değinen Haldun Nigiz, şu şekilde devam etti; “Orta Vadeli Program’daki maddeleri incelediğimizde sermaye piyasalarında finansal ürün ve hizmet çeşitliliğini geliştirmek, banka dışı kesimin finansal sektör içindeki payını artırmak adına maddeler de bulunuyor. Önümüzdeki dönemde daha da güçlenmesini beklediğimiz makro ekonomik göstergelerle beraber daha uzun vadeli ve daha çeşitli yöntemlerle kaynaklara erişimle ilgili fırsatlar oluşacaktır. Kamunun hem düzenleme hem de yönlendirici tarafta aktif rol aldığını görüyoruz.
Yeşim Pınar Kitapçı: Biz kaynağa ulaşmalıyız ki kaynakları dağıtabilelim. Kaynağa ulaşımda banka kredileri temel araç, aynı şekilde bizim de kaynağımız. Banka kredilerini çeşitlendirmek zorundayız. Sadece banka kredileriyle fonlarsak müşteriye uygun faizlerle teklif sunma ihtimalimiz azalır. Finansman şirketleri de bankaların yanında tahvil, bono ve yaptıkları ihraçlarla kendilerini fonluyorlar ki müşteriye uygun finansman kaynağı sağlayabilsinler.
GÜNDEM KORİDORU
22 Kasım 2024