HSBC Türkiye Genel Müdürü Burçin Ozan, küresel ve yerel ekonomik gelişmelerin bankacılık sektörü üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Ozan, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) beklenen faiz indirimlerinin Türk bankalarının fonlama maliyetlerini düşüreceğini ve yatırımcı ilgisini artıracağını vurguladı.
FED FAİZ İNDİRİMLERİ TÜRK BANKALARINI NASIL ETKİLER?
Ozan, yurt içinde enflasyonda gözlenen yavaşlamanın ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimlerinin sektör için öne çıkan iki önemli gelişme olduğunu ifade etti. Ayrıca, büyüme kompozisyonundaki dengelenme ve cari açığın geçmiş dönemlere kıyasla düşük seviyelerde seyretmesinin makro ihtiyati tedbirlerin kademeli olarak kaldırılmasına imkan verdiğini belirtti.
Bu çerçevede, bankacılık sektöründe stabiliteyi güçlendirecek bir ortamın oluştuğunu söyleyen Ozan, makro dengelenme programı sayesinde bankaların verimlilik ve kârlılıklarının artmasının beklendiğini kaydetti. Özellikle fonlama maliyetlerinde başlayan düşüşün, 2025’in üçüncü çeyreğinden itibaren kârlılığa doğrudan yansıyacağını ifade etti.
ABD’DE BEKLENEN FAİZ İNDİRİMLERİ VE TÜRK BANKALARINA ETKİSİ
HSBC Türkiye Genel Müdürü Burçin Ozan, küresel piyasalardaki gelişmelere dikkat çekerek ABD’de beklenen faiz indirimlerinin Türk bankaları açısından olumlu sonuçlar doğuracağını söyledi. Fed’in faiz indirimleri, bankaların fonlama kanallarını genişletirken uluslararası yatırımcıların fırsat maliyetini de azaltacak.
Ozan’a göre bu durum, yatırımcıların Türkiye bankacılık sektörüne olan ilgisini artıracak ve bankaların piyasa değerlemelerine olumlu yansıyacak. Böylece hem fonlama koşullarının iyileşmesi hem de yabancı sermaye akışının güçlenmesi, sektörün büyüme potansiyelini destekleyecek.
ENFLASYON VE POLİTİKA FAİZİ BEKLENTİLERİ
Ozan, Türkiye’de dezenflasyon sürecinin doğal bir sonucu olarak faiz indirim dönemine girildiğini vurguladı. Bu kapsamda, bilançolardaki varlıkların vade yapısının yükümlülüklerin vade yapısına göre daha uzun olmasının da kârlılığa pozitif katkı sağlayacağını belirtti.
HSBC ekonomistlerinin öngörülerini paylaşan Ozan, 2025 yılı sonunda enflasyonun yüzde 31, 2026 yılında ise yüzde 19 olarak gerçekleşmesini beklediklerini aktardı. Aynı dönemler için politika faizi varsayımlarının ise sırasıyla yüzde 35,5 ve yüzde 23 seviyelerinde olduğunu ifade etti. Bu tahminler, sektörün orta vadede daha elverişli finansal koşullara ulaşabileceğine işaret ediyor.
