DOLAR 34,2302 0.24%
GBP 44,7930 0.6%
EURO 37,2167 0.37%
ALTIN 2.991,111,26
BIST 8.793,61-2,32%
BITCOIN 23477722.82534%
ETH 904462.35077%
İstanbul
13°

PARÇALI AZ BULUTLU

Enflasyon sosyal yıkım yaratan bir sorun

Enflasyon sosyal yıkım yaratan bir sorun

26/07/2024 17:01

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras, Türkiye’nin dünyadaki değişim sürecine ayak uydurmasının çok büyük bir önem arz ettiğine dikkat çekti.

Konuşmasının başlığını “Ülke olarak değişimi kaçırmayalım” olarak belirlediğini söyleyen Aras, geleceği de düşünerek adım atabilmek için hızla değişen dünyanın iyi anlaşılması gerektiğini vurguladı.

Enflasyon sorununun ülke için büyük bir tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Aras, “Enflasyon en önemli ekonomik ve sosyal yıkım yaratan bir sorun. Bu konuda yapılmış olan tüm uyarılara rağmen rasyonel temelin dışına çıkan politikalar yüksek enflasyon olarak ağır bir bedel yarattı. Yüksek enflasyon halkın satın alma gücünü düşürdü, gelir adaletsizliğini artırdı ayrıca, piyasa ahlakını zedeledi. Hem enflasyonla kararlılıkla mücadele edilmesi hem de bu hasarların telafi edilmesi gerekiyor. Yeniden doğru adımları atmaya başladık ama vakit kaybettik” şeklinde konuştu.

“TARIMA YENİ BİR YÖN VERMEMİZ ŞART”

Ömer Aras yeşil dönüşüme duyarlı olmayan şirketlerin rekabet şansının kalmadığını belirterek, “Tarıma, teknoloji ve verimlilik bazlı yeni bir yön vermemiz şart” dedi.

Dünyada göçmen sayısının giderek arttığına vurgu yapan Aras, “Nitelikli emeğin öneminin son derece arttığı günümüzde pek çok ülke nitelikli göç programları oluşturarak yetenekli bireyleri kendine çekmeye çalışıyor. Türkiye ise yetiştirdiği nitelikli gençleri başka ülkelere kaptırıyor. Beyin göçünü tersine çevirmeli ve göçmen politikamızı lehimize geliştirmeliyiz. Demografik değişimi iyi yönetmeliyiz. Değişimin sağlık, istihdam, eğitim, sosyal güvenlik, toplumsal yapı gibi alanlarda yaratacağı etkilere hazırlıklı olmalıyız. Ayrıca, demokratik değişimin sektörel etkilerini belirlemeli ve ona göre çözümler üretmeliyiz” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin güçlü ve dayanıklı bir ülke olabilmesi için görüşlerini belirten Aras, “Ön yargılarımızdan kurtulup yeni politikalar üretmeli ve uygulamalıyız. Güçlü ve dayanıklı bir ekonomi, toplum ve ülke yaratmak için farklı yapmamız gerekenleri 4 adımla özetleyebilirim. Bir, hukukun üstünlüğü. İki, eğitim ve liyakat. Üç, teknoloji üretmek ve inovasyon. Dört, verimlilik ve ihracata dayalı ekonomik büyüme modelidir” ifadelerini kullandı.

“YENİ EĞİTİM MODELİ YETERLİ DEĞİL”

TÜSİAD olarak eğitimi en önemli meseleleri olarak gördüklerini söyleyen Aras, yeni maarif modelinin ülkeyi geleceğe hazırlama kapasitesinin yeterli olmadığını dile getirdi. Yapay zekâ gibi yeni teknolojilerin önümüzdeki süreçte daha da gelişeceğini belirten Aras, “Eskileri radikal biçimde değiştirecek ve verimlilikte muazzam bir artış yaratacak. Yaklaşık iki ay önce piyasaya çıkan Chat GPT4o’nun sergilediği insana benzer iletişim uygulamaları gibi örnekler hepimizi şaşırtıyor ve heyecanlandırıyor. Üretken yapay zekâ daha 18 aylık, 18 yaşına gelince kim bilir neler yapacak? Teknolojik değişim dalgasını bu kez kaçırmayalım” dedi.

Türkiye ekonomisinin verimliliğe dayalı büyüme modeline geçmesinin önemli olduğunu vurgulayan Aras, konuşmasına şöyle devam etti: “Enflasyonu kalıcı olarak düşük seviyelere çekmenin uzun ve zor bir süreç olduğunu biliyoruz ve sürecin istikrarla yürütülmesinin önemini vurguluyoruz. Para politikası doğru zemine oturtulurken, maliye politikasının da dezenflasyon sürecine destek vermesi gerekiyor. Kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi etkinleştirmeli, vergi denetim ve tahsilatını artırmalıyız. Vergi vermeyenlerden vergi almalıyız. Hiç şüphesiz, sıkı para ve maliye politikaları enflasyonu düşürmek için şart olsa da yeterli değil. Yapısal reformları da gündeme almak gerekiyor. Rekabetçi, kural bazlı, güvenilir, öngörülebilir bir ekonomi yaratmak konusunda ihtiyaç duyduğumuz yapısal reform gündemi için AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi çok önemli bir çıpa işlevi görecektir. Gümrük Birliği’nin yeşil ve dijital dönüşüm politikalarını içerecek şekilde modernizasyonu, Türkiye ile AB arasında mevzuat yakınsamasını beraberinde getirecek ve Türkiye’nin rekabet gücünü artıracaktır.”

 

En az 10 karakter gerekli