Türkiye’de her dört yılda bir takdir komisyonları tarafından belirlenen emlak vergisi değerlerinde bu yıl olağanüstü artışlar yaşandı. Bazı bölgelerde 10 katı aşan değerler, mükellefler için yüksek vergi yükü anlamına gelirken, çözüm için farklı yasal ve idari seçenekler tartışılıyor.
Emlak vergisine esas değerler, belediyeler, defterdarlık, tapu müdürlüğü, ticaret odası ve muhtarlardan oluşan yedi kişilik takdir komisyonları tarafından belirleniyor. Kamuoyunda artışın doğrudan belediyeler tarafından yapıldığı yönünde bir algı bulunsa da, komisyon kararıyla belirlenen bu değerler bölgesel olarak farklılık gösteriyor.
![]()
Vergi gelirleri ilçe belediyelerinin bütçesine aktarılıyor. Büyükşehir belediyeleri emlak vergisinden pay almıyor ve toplanan vergiler genel bütçeye de eklenmiyor. Dolayısıyla, artışın doğrudan mükelleflerin yükünü artırması bekleniyor. 2026 yılı itibarıyla ödenecek bu vergiler için yaklaşık dört aylık yasal düzenleme süresi bulunuyor.
Ekonomim’in haberine göre, AK Parti yönetimi, fahiş artışların önüne geçmek için yasal düzenleme hazırlıklarına başladı. Mevzuat, Cumhurbaşkanı’na komisyon kararlarını dört yıl daha uzatma yetkisi veriyor. Bu yetki kullanıldığında vergi sadece yeniden değerleme oranının yarısı kadar artabiliyor.
![]()
CHP ise Meclis’e sunduğu yasa teklifiyle artışın %50 ile sınırlandırılmasını önerdi. Teklife göre, 2026 yılı için belirlenen değerler 2025 seviyesinin %50’sini aşamayacak. Böylece mükelleflerin ödeme gücü gözetilecek ve aşırı artışların önüne geçilecek.
Gelir İdaresi eski Grup Başkanı Mehmet Akarslan, geniş kitleleri ilgilendiren bu artışların yasal düzenlemeyle çözülmesinin en uygun yöntem olduğunu belirtti. AK Parti yöneticileri de fahiş artışlara izin verilmeyeceğini açıkladı.
![]()
Alternatif çözümler arasında dava açılması, Cumhurbaşkanı’nın vergi oranlarını düşürmesi, takdir kararlarının süresini uzatması veya yasal değişiklikle oranların kalıcı olarak azaltılması bulunuyor. İstanbul Barosu ise dava açılmadığı takdirde dört yıl boyunca yeni dava açılamayacağını hatırlatarak mükellefleri yasal sürede başvuru yapmaya çağırdı.
Emlak vergisine esas değerler yalnızca belediye gelirlerini değil, aynı zamanda başka mali yükümlülükleri de etkiliyor. Bunlar arasında Değerli Konut Vergisi, Tapu Harcı, Damga Vergisi, Veraset ve İntikal Vergisi, Taşınmaz Kültür Varlıklarını Koruma Katkı Payı ve gayrimenkul gelir vergileri yer alıyor.
Dolayısıyla, fahiş artış sadece emlak vergisiyle sınırlı kalmıyor; birçok alanda mükelleflerin mali yükünü artırıyor. Bu nedenle, atılacak yasal ve idari adımların doğrudan ekonomik etkileri olması bekleniyor.
Emlak vergisi değerlerini belediye, defterdarlık, tapu müdürlüğü, ticaret odası ve muhtar temsilcilerinden oluşan yedi kişilik takdir komisyonları belirliyor. Komisyon kararları dört yıl boyunca geçerli oluyor.
Cumhurbaşkanı, takdir komisyonlarının belirlediği değerlerin yürürlük süresini dört yıl daha uzatabiliyor. Ayrıca, vergi oranlarını yarıya kadar indirme veya üç katına çıkarma yetkisine sahip.
Mükellefler, takdir komisyonu kararlarına karşı dava açabiliyor. Ancak dava açma süresi sınırlı ve bu süre geçirilirse dört yıl boyunca yeni bir dava açmak mümkün olmuyor.
Emlak vergisine esas değerlerin bazı bölgelerde 10 kat artması tartışmalara yol açtı. Çözüm için gözler Cumhurbaşkanı’nın yetkilerine ve Meclis’teki olası yasal düzenlemelere çevrildi.
GÜNDEM KORİDORU
08 Aralık 2025