Döviz piyasalarında haftanın son işlem gününde rekor seviyeler test ediliyor. 8 Mart Dolar fiyatı serbest piyasada 31,95 TL, Euro fiyatı da 35,00 TL ile yeni zirvelerini gördü. TCMB’nin bu hafta aldığı ilave sıkılaştırma kararlarının etkisinin ise yaklaşık 2,30 puanlık faiz artışına denk bir etki oluşturabileceği hesaplanıyor.
Yerel seçimler yaklaştıkça tansiyonun yükseldiği döviz piyasalarından, dikkat çeken sinyaller geliyor. Dolar’da yaklaşık yüzde 3 artışın yaşandığı son iki haftalık süreçte, bireysel ve tüzel kişilerin farklı reaksiyon gösterdiği rakamlara yansıdı. 1 Mart ile sona eren geçen haftada; yurt içindeki döviz hesaplarında toplam 896,5 milyon Dolar gerileme yaşandı. Toplam rakam 175 milyar 455 milyon Dolar sınırına geriledi. Bu süreçte bireylerin döviz mevduatı 1 milyar 16 milyon Dolar arttı. Şirketlerinki ise 1 milyar 912 milyon Dolar azaldı.
Ekonomistler, “Tüzel kişilikler yani şirketler aynı zamanda piyasada iş yaptıkları için, onların döviz mevduatlarındaki gerileme bir miktar buradan da kaynaklanmış olabilir. Ama sonuçta döviz fiyatlarında yükseliş yaşanırken, şirketlerin hesabında bir artış yok. Bireyler tarafındaki alımlar ise piyasadaki paniği gösteriyor. Bir miktar KKM’den dövize dönüşlerin de burada etkisi söz konusu olabilir. Çünkü aynı haftada KKM tarafında da yaklaşık 13 milyar TL gerileme yaşanmış” görüşünü dile getiriyor.
Haftanın son işlem gününe gelindiğinde döviz piyasalarında yeni rekorlar test ediliyor. Serbest piyasada Dolar 31,95 ile rekor kırarken; Euro’da 35,00 TL ile tüm zamanların en yükseğine ulaştı.
Bu arada yabancılardan da Dolar’la ilgili olarak fiyat beklentileri revize ediliyor. Son olarak HSBC; 2024 sonu için Dolar tahminini 33,00 TL’den 36,00 TL’ye yükseltti.
Öte yandan FED Başkanı Jerome Powell da, yüzde 2 enflasyon hedefi konusunda emin olduktan sonra faiz indirimlerine başlayacaklarını tekrarlayarak, “bu noktaya çok da uzak olmadıklarını” söyledi.
Son açıklanan rakamlara göre tüketim eğilimi ve kredi hacminde artış devam ediyor. Sadece geçen hafta banka kredileri 160 milyar lira yükseldi. Toplamda 12 trilyon 363 milyar TL oldu. Tüketici kredileri tarafındaki büyüme yüzde 30’u aştı. Bu gerçekleşmeler, enflasyonist baskılar üzerinde de risk teşkil ediyor. Prof. Dr. Emre Alkin; Merkez Bankasının piyasayı dengelemek için, bankalardan, politika faizinin de bir miktar üzerinde oranlarla para topladığını ve bu yolla piyasayı dengelemeye çalıştığını söyledi.
Piyasalarda enflasyon ve faiz denkleminin de yanlış algılandığını ifade eden Prof. Dr. Emre Alkin, “Enflasyon yüzde 67’de, hâlâ yüzde 45 faiz oranı var diyorlar. Ama bu doğru bir yaklaşım değil. Yüzde 67 enflasyon, geriden gelen rakam. Yüzde 45 faiz oranı ise gelecek 1 yıla dair rakam. Dolayısıyla haziran ayından itibaren baz etkisinin de devreye girmesiyle birlikte, yıllık enflasyon beklentileri de yüzde 35’ler civarında şekillenirse, o zaman daha yüksek bir reel getiri oranından söz edilebilir” şeklinde konuştu.
GÜNDEM KORİDORU
22 Kasım 2024