Erzurum’da bir basın toplantısı düzenleyen DASAD Başkanı Serkan Daş, zorunlu trafik sigortası fiyatlarının devlet tarafından sabitlenmesi gerektiğini belirtti. Daş, sigorta şirketlerinin tutumunun acenteler ve tüketiciler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
Serkan Daş, sigorta şirketlerinin zarar ettiklerini öne sürerek zorunlu trafik sigortası yapmaktan kaçındığını ve bu durumun acenteleri ve vatandaşları mağdur ettiğini açıkladı. Sigorta şirketlerinin poliçe kesmek için acentalardan ek hizmetler talep ettiğini belirten Daş, bu durumun fiyatları artırdığını ve hem acentelerin hem de vatandaşların mağduriyetine yol açtığını ifade etti. Daş, “Sigorta şirketlerinin bu uygulamaları, acentelerin itibarını zedeliyor ve müşteri kaybına neden oluyor,” diyerek, sorunun boyutunu ortaya koydu.
Daş, bankaların müşterilerine kredi verirken zorunlu trafik sigortası poliçesi kesmeyi şart koştuğunu, bu politikaların da haksız rekabete neden olduğunu söyledi. Bankaların, kredi miktarını ve oranlarını bir silah gibi kullanarak poliçe kesmeyi dayattığını ve bu poliçelerin genellikle “eksik sigorta” olarak uygulanması nedeniyle vatandaşların hasar durumunda mağdur edildiğini belirtti. Bu durum, sigortalının sigortacıyı seçme hakkını da baltalamaktadır, çünkü bankaların bu uygulamaları, yasal hakların kullanımını kısıtlamaktadır.
DASAD Başkanı, sigorta acentelerinin çeşitli eğitimlerden geçtiğini, Ticaret Sicil Müdürlükleri ve TOBB’a aidat ödediğini, SEGEM sınavına girip belge aldığını, fakat bankaların bu yükümlülüklerden muaf olduğunu vurguladı. Bu durumun, acenteler aleyhine haksız bir rekabet yarattığını belirtti. Daş, “Acenteler, sigorta şirketlerinin tutarsız fiyat politikaları nedeniyle müşterilerine karşı itibar kaybediyor,” diyerek, sorunun derinliğine dikkat çekti.
Türkiye’de yaklaşık 18.500 sigorta acentesi olduğunu ve bu acentelerin büyük çoğunluğunun zorunlu trafik sigortası gelirine bağımlı olduğunu hatırlatan Daş, bu gerçeklerin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. Devletin, fiyatları sabitleyerek bu sektördeki düzensizliği ve haksız rekabeti sonlandırması gerektiğini savundu. Daş, “Zorunlu trafik sigortası şu an sigorta şirketleri tarafından adeta karaborsa haline getirilmiştir,” diyerek, acil bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Serkan Daş, sigorta sektörünün sağlıklı bir şekilde işlemesi için devletin acenteleri koruması ve fiyat belirleme konusunda aktif rol alması gerektiğini belirtti. Sigorta şirketlerinin poliçe kesme konusundaki isteksizliği ve bankaların dayatmacı politikaları, sektörün itibarını ve sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. Daş, bu tür uygulamaların önüne geçilmesi için yasal ve idari düzenlemeler yapılmasının şart olduğunu vurguladı.
Daş, sektörün geleceği için devletin, sigorta acentelerinin ve vatandaşların yararını gözeten bir politika izlemesi gerektiğini belirtti. Acentelerin eğitim ve lisans yükümlülüklerinin, bankalar için de geçerli kılınması gerektiğini, böylece haksız rekabetin önüne geçilebileceğini ifade etti. Bu düzenlemeler, sigorta sektöründe şeffaflığı, adaleti ve müşteri memnuniyetini artıracaktır.
Zorunlu trafik sigortası fiyatlarının sabitlenmesi, sigorta şirketlerinin haksız fiyat politikalarından ve acentelerden ek hizmet talep etmelerinden kaynaklanan mağduriyeti önlemek için gereklidir.
Acenteler, sigorta şirketlerinin kendi zararlarını bahane ederek poliçe kesmeyi reddetmesi ve bankaların kredi ile poliçe kesmeyi şart koşması gibi uygulamalar nedeniyle haksız rekabetten şikayetçidir.
Serkan Daş, zorunlu trafik sigortası fiyatlarının devlet tarafından sabitlenmesini ve bankaların da acenteler gibi eğitim ve lisans yükümlülüklerine tabi tutulmasını öneriyor.
GÜNDEM KORİDORU
22 Ocak 2025