İş dünyasında artık başarı, kâr hanesindeki rakamlardan ibaret değil. Geleceğe iz bırakan şirketler, topluma ve çevreye dokunan adımlarıyla bir anlam kazanıyor. Bu dönüşümün en güçlü örneklerinden biri de Danone Türkiye. Geçtiğimiz günlerde şirket, yıllardır sürdürdüğü fayda odaklı çalışmalarını uluslararası düzeyde tescilleyerek B Corp sertifikasını aldı.
Yüzyıldır dünya genelinde, Türkiye’de ise kırk yılı aşkın süredir “gıda yoluyla daha çok insana sağlık ulaştırma” misyonuyla çalışan Danone, bu belgeyle birlikte iş modelinde sosyal fayda ve çevresel sürdürülebilirliği ön planda tuttuğunu kanıtlamış oluyor.
B Corp sertifikası, şeffaflık, hesap verebilirlik, çevresel ve sosyal performans gibi birçok kriteri baz alarak şirketleri değerlendiren önemli bir sistem. Yönetişimden çalışan haklarına, toplumdan çevreye kadar 5 ana başlık ve 20’nin üzerinde kriteri kapsıyor. Bu çerçevede Danone Türkiye, 6 üretim tesisi, 2 Ar-Ge merkezi ve 2000’e yakın çalışanıyla yaklaşık 50.000 kişilik bir ekosistemde fayda odaklı yaklaşımını belgelemiş oldu. Şirket, ekonomik sonuçların ötesine geçerek toplum refahı, iklim yönetimi, çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi alanlarda somut fayda oluşturduğunu bu sertifika ile tescilledi denebilir.
Danone Türkiye, Orta Asya ve Kafkasya Genel Müdürü Cem Küçükcan, bu süreci değerlendirirken işin özünü şu sözlerle özetliyor:
“Danone olarak sorumluluğumuz fabrika duvarlarının dışında başlıyor. Başarı, finansal raporlardaki sonuçlarla değil, topluma, çalışanlara ve gezegenimize kattığımız değerle anlam buluyor. B Corp sertifikası bizim için bir son değil, her yıl daha yükseğe çıkmamızı sağlayacak bir başlangıç. Biz hayalini kurduğumuz dünyadan yana tercihler yapıyoruz ve her ürünümüzde, her adımımızda bu geleceği inşa etmeye gayret ediyoruz.”
Danone Türkiye, hedeflerini artık sözde bırakmıyor, onları gerçek uygulamalarla destekliyor. 2030’a dek sera gazı emisyonlarında %35, taze süt kaynaklı metanda ise %30 azalma sağlamayı amaçlıyor. Altı tesisinin tamamında sıfır atık belgesine sahip olan şirket, %100 yenilenebilir elektrik enerjisi kullanıyor; güneş panelleriyle enerji ihtiyacının bir kısmını kendi üretiyor. Geçtiğimiz yıl ise “Azalt, Geri Kazan, Geri Dönüştür ve Yeniden Kullan” yaklaşımıyla yaklaşık 84.000 ton suyu geri kazandırarak orta ölçekli bir şehrin günlük tüketimine denk gelen bir katkı sundu.
Üretim girdilerinin %80’ini yerel kaynaklardan karşılayan şirket, tedarik zincirinde de etik ve sürdürülebilir bir yaklaşım benimseyerek satın almanın %97’sini sorumlu üreticilerden yapıyor.
Danone Türkiye, fayda odaklı iş modelini sosyal sorumluluk projeleriyle pekiştiriyor. Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı ile yürütülen “Serebral Palsi’de Enerji Dolu Bir Adım” projesiyle beş yılda yüzlerce çocuğa destek verildi. “Bebelac Kardeş Payı” ile bebeklerin gıdaya erişimine katkı sağlandı. Son olarak “Her Emek Hayat Demek” projesiyle metabolik hastalıklarla yaşayan bireylere yönelik bilinçlendirme çalışmaları, özellikle deprem bölgesinde hayata geçirildi.
Kadınların iş hayatındaki temsiline verdiği önem de dikkat çekiyor. Şirketin yönetim kademelerinde kadın oranı %50’lere ulaşırken, “Operasyonda Kadın” projesi ile üretim alanında da kadın istihdamı destekleniyor.
Danone Türkiye’nin B Corp sertifikasıyla elde ettiği bu unvan, bir belgeden çok daha fazlası. Şirket, iş dünyasında iyilik için bir güç olunabileceğini gösteriyor. Hem üretimde hem yönetimde sergilenen somut adımlar, çevresel duyarlılıkla birleşiyor ve topluma geniş ölçekte katkı sağlıyor. Danone Türkiye’nin bu başarısı kurumsal bir kazanımın ötesinde iş dünyasına yön veren bir çağrı. Daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir gelecek için atılan bu adım, şüphesiz yarının dünyasında bir iz bırakacak.
B Corp sertifikası, şirketlerin iş dünyasında iyilik için bir güç olabileceğini kanıtlayan önemli bir hareket. Günümüzün küresel sorunları karşısında sorumluluk üstlenen, çevreyi ve toplumu merkeze alan kurumların sayısının artması, geleceğin daha adil ve sürdürülebilir bir dünya olmasına katkı sunuyor. İş dünyasında finansal kârın ötesine geçen bir yaklaşımı simgeliyen bir sistem. Kar amacı güden şirketlerin topluma, çevreye ve tüm paydaşlarına karşı sorumluluklarını bağımsız bir şekilde belgelendiren bu sertifika, küresel ölçekte giderek daha fazla ilgi görüyor.
B Lab adlı kar amacı gütmeyen kuruluş tarafından verilen B Corp sertifikası, şirketlerin sosyal ve çevresel performansını, şeffaflığını ve hesap verebilirliğini titizlikle ölçen bir değerlendirme süreci sonunda kazanılabiliyor.
“B Impact Assessment” (Etki Değerlendirmesi)
Sertifikasyonun temelini “B Impact Assessment” adı verilen etki değerlendirmesi oluşturuyor. Şirketler bu aşamada yönetişimden çalışan haklarına, toplumla ilişkilerden çevresel uygulamalara ve müşteri memnuniyetine kadar beş ana başlık altında değerlendiriliyor. Yüzlerce sorudan oluşan ayrıntılı ölçüm sistemiyle işletmenin günlük işleyişi ve iş modeliyle oluşturduğu uzun vadeli etki inceleniyor. 200 puan üzerinden yapılan bu değerlendirmede en az 80 puan almak sertifikaya hak kazanmak için gerekli. Sonrasında şirketin beyan ettiği veriler belgelerle doğrulanıyor, gerektiğinde saha denetimleri yapılıyor. Sertifika üç yılda bir yenileniyor.
B Corp güven inşa ediyor
Bir şirketin etik değerlere bağlı, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir iş modeli benimsediğinin somut bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Ayrıca prestij belgesi olmanın ötesinde, paydaşlar nezdinde güven inşa ediyor. Bugün dünya genelinde binlerce şirket B Corp sertifikasına sahip ve Türkiye’de de bu unvanı alan kurumlar arasında Danone Türkiye bulunuyor.
GÜNDEM KORİDORU
08 Aralık 2025