O’na “dalgaların adamı” diyor tekstilciler, Özkan Süleyman Semetay’dan bahsediyoruz… Ağrı Doğubeyazıt’ta doğduğu zamanlarda Türkiye’de zor yıllar vardı. Belki de doğuştan bağışıklık kazanmıştı zorluklara ve krizlere… Tekstildeki birçok iş insanı gibi o da çok kriz yaşadı, bazılarını kolay bazılarını ise zor atlattı ama bugünlere geldi.
Şimdi karşımızda bir başarı hikâyesi var. Özkan Süleyman Semetay işte o başarı hikâyesini anlatmaya şöyle başlıyor: “Ekonomideki dalgalanmaları sörf yaparak aştık. Dalgalara, krizlere dayanıklıyız. İşte bu yüzden de güçlüyüz. İstanbul’da erken yaşlarda başlayan iş hayatımızı; tekstilin merkezleri olan Tahtakale, Laleli, Osmanbey ve Merter gibi bölgelerde 30 yıllık deneyimimizle birleştirip yeni fırsatlara doğru genişlemeye başladık. Bu sayede şirketimiz, sadece tekstil değil, aynı zamanda farklı iş kollarında da faaliyet göstermeye başladı. Bu çeşitlilik ve esneklik başarımızın anahtarı oldu.”
İşin sırrı dalgalara dayanıklı olmak mı? Semetay’a göre başka adımlar da atılmalı. Mesela birini şu sözlerle anlatıyor: “Başta dünyaya mal satmayı hedefimize koymuştuk. Bu sayede İngilizce başta olmak üzere toplam beş yabancı dil öğrendim. Bu durum küresel pazarlarda daha fazla fırsat yakalamamıza yardımcı oldu.”
İşte söz konusu bu fırsatları ve son ataklarını şu cümlelerle özetledi Semetay; “Günümüzde alışveriş olgusu her toplumun sosyal, toplumsal, ekonomik işleyişlere göre farklı şekillerde ortaya çıkıyor. Alışveriş merkezleri (AVM) her geçen gün yaşantımızın önemli bir parçası haline geliyor. AVM’ler organize perakende sektörünün büyümesinde oldukça önem taşıyor.
Aslında alışveriş merkezleri hem ekonomik hem de sosyal yönden bulundukları bölgedeki yaşamı olumlu anlamda etkilemekte. Carlot MCS Grup bünyesi olarak biz de bu avantajı güzel değerlendiriyor ve ilerlemeye devam ediyoruz. İstihdam katkımızı değerlendirirken, ihracatla da ülkemize döviz girdisi sağlıyoruz. E -ticaret hacmine katkımızın ciddi ölçülerde olduğunu, sosyal medyanın bünyemize olan faydalarıyla e-ticarette vites yükselttiğimizi söyleyebiliriz.
Yerelde ülkemizin birçok noktasına gönderdiğimiz, halkımızın alım gücüne uygun, fiyat performans oranı yüksek kaliteli ürünler, enflasyonun düşmesine ve aile ekonomisine ciddi katkıda bulunuyor.”
İhracat hedeflerinden söz eden Semetay sözlerini şöyle sürdürüyor; “Carlot MCS Grup olarak oldukça fazla hedefimiz var. Bunlardan bir tanesi de tekstil piyasasında sürekli değişen, dönüşen, dinamikliğin, hareketliliğin bir parçası olmak. Yerel imkânları ulusal ve uluslararası piyasaya entegre etmek istiyoruz. Carlot MCS Grup markasını tekstilde söz sahibi bir marka haline getirmek birincil hedefimiz. Ülkemizde tekstil sektöründe dünyayla yarışan önemli markalarımız var. Bu markaların geldiği noktada tasarımın payı büyük. Yereldeki işletmeler de bu markaları kendilerine örnek alarak tasarıma ciddi bütçeler ayırıyorlar. Moda tasarım bölümlerinde yetişen ve önemli noktaya gelen, bu konuda çok önemli potansiyele sahip olan birçok tasarımcımız var. Dolayısıyla potansiyeli yüksek bir ülkeyiz. Avrupa’yla yarışabilmemiz için devlet desteğine ihtiyacımız var. Geçmişe baktığımızda tasarımda çok yol kat etmiş olsak da yarınlar adına, hem kendimiz hem de halkımız, üreticiler ve tüketiciler olarak daha gidecek çok yolumuz var. Altyapısını yurdun her köşesine ulaşabilmek adına sağlamlaştıran ve bunu başarmış olan firmamız bugün yurdun her tarafına kesintisiz hizmet vermenin ve Türkiye’nin en büyük ve en yüksek üretim kapasitesine sahip olmanın ve ülkemiz adına üzerine düşen istihdamı sağlamanın haklı gururu ve onurunu, siz değerli müşterilerimizin katkılarıyla yaşamaktadır. İhracat hedeflerine her gün daha da yaklaşan firmamız birçok Avrupa ülkesi dahil Arap ülkeleri ve Afrika ülkelerine de ürünlerini ihraç etmektedir.”
MCS Grup olarak yakalamış olduğumuz trendi daimi kılmak adına faaliyetlerden de şöyle söz ediyor; “Şirketimiz fabrikasyon ve hizmet entegresini en üst seviyede tutabilmek için üretim, planlama, muhasebe, satış pazarlama, ithalat ve ihracat departmanlarını kendi bünyesinde tek çatı altında tek merkezi yönetim olarak birleştirmiş ve bunu müşterilerine hizmet kalitesi olarak yansıtmış bulunmaktadır.”
Türkiye modanın başkenti olacak mı? sorusuna ise şöyle yanıt veriyor Semetay; “Modanın başkenti olmak, biz tekstilcilerin kızıl elması. Carlot MCS Grup olarak bu hedefe karınca misali su taşıyoruz. Atacağımız doğru adımlarla modanın öncü ülkesi olmamız için hiçbir engel yok. Yeniden altını çizmek gerekirse devletimizin desteği olmadan bu hedefi gerçekleştiremeyiz. Kredi desteğinin yanında tekstil ürünlerinde vergi noktasında kolaylıklar yolumuzu açacaktır. Yerel firmaların yabancı firmalarla rekabet edebilmesi için pozitif ayrımcılık yapılması şart. Örnek vermek gerekirse; milli takımlar düzeyinde spor ürünlerinde yerli firmalarla anlaşmasını bu bakımdan oldukça önemsiyoruz. Milli takımlarda forma ve kıyafet sponsoru olarak yabancı markaların yerine yerli markaları görmek isteriz. Yerel firmaların yurt dışına açılmaları için gerekli teşviklerin verilmesi sektörü canlandıracaktır. Modanın başkenti olmak için yerel firmalara bakış açımızın değişmesi gerekmektedir. İtalyan firmaları şu an spor giyim tekstilinin devi. Onların da fason üretimini biz yapıyoruz. Demek ki dünya fason üretimde bizi tercih ediyor. Bizim bir sıçrama yapıp liderliği ele almamız gerekiyor. Bu noktada markalaşmayı önemsiyoruz. Hazır giyim sektöründe birçok markamız var. Global ölçekli dünyayla yarışacak marka sayımız bir elin parmaklarını geçmez. Ürünlerimizin kalitesini arttırıp reklam üzerine yoğunlaşmamız gerekiyor. Dünya çapında reklama pay ayırmamız gerekiyor. Büyük sponsorluklara imza atmamız gerekiyor. Bunun için de gerekli desteklerin yapılması uygun kredi desteğinin sağlanması şart. MCS grup olarak misyonumuz tüm dünyada Türk malı ürünlerini sergileyen ve Türk malı ürünlerinin kalitesini tanıtan, yerli ürün ve hizmetini çok iyi değerlendiren bir firma olmaktır.”
