Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Mart ayı faiz politikasına dair beklentiler, Ocak ayı enflasyon verisinin ardından Citi ekonomistlerinin değerlendirmesiyle şekilleniyor.
Citi ekonomistleri, Ocak ayı enflasyonunun beklentileri aşmasına karşın, TCMB’nin Mart ayında faiz indirimine gidebileceği görüşünde. Ekonomistler, “Bugüne kadarki gelişmeler bize TCMB’nin reel efektif döviz kuru bazlı dezenflasyon stratejisine devam edeceğini gösteriyor,” ifadeleriyle, bankanın enflasyonla mücadelede izlediği yolun devam edeceğini öngörüyor. Bu durum, enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesine rağmen, politika yapıcıların faiz indirimi konusunda esnek davranabileceğini gösteriyor.
Ayrıca, ekonomik faaliyetlerin hızı, döviz rezervlerinin birikimi ve yerli yatırımcıların portföy tercihlerinin, piyasa algısını şekillendirmede önemli olacağı belirtiliyor. Bu faktörler, TCMB’nin faiz indirimi kararı alma sürecinde dikkate alınacak unsurlar olarak öne çıkıyor. Bu bağlamda, ekonomistlerin, TCMB’nin ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla faiz indirimi yapabileceği yönündeki değerlendirmeleri, piyasalarda belirli bir beklenti oluşmasına neden olabilir.
Citi’nin analizinde, politika yapıcıların ekonomik durgunluğu önlemek için daha destekleyici bir duruş sergileyebileceği vurgulanıyor. Raporda yer alan, “Ayrıca, politika yapıcıların durgunluğu önlemek için daha destekleyici bir duruşu tercih etme olasılığının ve yıl ortasına kadar yeni bir asgari ücret artışının TL cinsinden varlıklara olan iştahı etkileyebilecek önemli faktörler arasında olduğuna inanıyoruz,” ifadeleri, faiz indiriminin ekonomik canlanma için bir araç olarak görülebileceğini gösteriyor.
Bu değerlendirme, TCMB’nin faiz politikasının sadece enflasyon verilerine değil, aynı zamanda genel ekonomik dinamiklere, özellikle de istihdam ve tüketici güvenini etkileyen faktörlere de dayanabileceğini ortaya koyuyor. Yıl ortasına kadar beklenen asgari ücret artışı gibi gelişmelerin, yerel para birimindeki yatırımların çekiciliğini etkileyebileceği ve bu durumun da TCMB’nin politika kararlarında önemli bir rol oynayabileceği düşünülüyor.
TCMB’nin izlediği dezenflasyon stratejisi, döviz kurlarının kontrol altına alınmasını ve enflasyonun düşürülmesini hedefliyor. Citi ekonomistleri, bu stratejinin devam edeceği ve enflasyonla mücadelenin yanı sıra ekonomik büyümeyi desteklemek için faiz indirimlerinin gündemde kalacağı görüşünde. Bu stratejinin başarısı, büyük ölçüde uluslararası piyasalardaki gelişmelere, iç piyasadaki ekonomik aktiviteye ve Türkiye’nin dış ticaret dengelerine bağlı olacak.
Piyasa beklentileri açısından, Citi’nin bu değerlendirmeleri, yatırımcıların ve ekonomik analistlerin TCMB’nin politika duruşunu yakından izlemesine ve Mart ayı toplantısında alınacak kararlar üzerine spekülasyon yapmasına neden oluyor. Bu beklentiler, finansal piyasalarda volatilitenin artabileceği, yatırımcıların stratejilerini yeniden değerlendirebileceği bir ortam yaratabilir. TCMB’nin faiz kararları, dolayısıyla sadece iç piyasalarda değil, uluslararası yatırımcılar tarafından da dikkatle izlenecek.
Citi ekonomistleri, Ocak enflasyon verilerine rağmen, TCMB’nin Mart ayında faiz indirimine gitme olasılığının hâlâ masada olduğunu belirtiyor.
TCMB’nin faiz politikası, enflasyon verileri, ekonomik faaliyetlerin hızı, döviz rezervlerinin birikimi ve yurt içi yerleşiklerin portföy tercihleri gibi faktörler tarafından belirleniyor.
Yıl ortasında yeni bir asgari ücret artışı, TL cinsinden varlıklara olan iştahı artırabilir ve bu da TCMB’nin daha destekleyici bir faiz politikası benimsemesine yol açabilir.
GÜNDEM KORİDORU
20 Mart 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.