AÇIK
Türkiye’nin ilk yerli çelik termos üreticisi olarak 2015 yılında yola çıkan Termomug, hem iç piyasadaki ithalatı azaltıyor hem de uluslararası iş birlikleriyle dikkat çekiyor. Termomug Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, 10 yıllık üretim yolculuklarında Türkiye’deki termos tüketiminin yüzde 60’ını yerli üretimle karşıladıklarını belirtiyor. Avrupa ve Orta Doğu’nun ilk çelik termos üreticisi olduklarını ifade eden Mehmet Nuri Yılmaz, “Türkiye’de daha önceden üretilmemiş bir ürünün üretimini sağlamak istedik ve belli başlı bazı zorluklardan geçerek bunu başardık. Örneği olmayan bir üretim yaptığımız için kaliteyi ve kapasiteyi artırabilmek biraz zamanımızı aldı. Bu noktada yaklaşık 10 yıldır üretim yapıyoruz. Çelik termos üretiminde Türkiye merkezli olarak 10’uncu yılımızı doldururken, geçmiş yıllardan beri sürdürdüğümüz ciddi oranda ithalatı ikame etme durumumuz söz konusu. Türkiye’de yerli üretici olduğumuz için, eğer üretim yapmasaydık bu kadar termosu yurt dışından alıyor olacaktık. Şu an Türkiye’deki termos tüketiminin yaklaşık yüzde 60’ını iç üretimden karşıladığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz. Hatta bu üretimin önemli bir kısmını biz karşılıyoruz” diyerek termos ithalatını gerçekleştirdikleri üretimle azalttıklarının altını çiziyor. Yılmaz, dünyada termos üretiminde en fazla söz sahibi olan Çin’in önemli termos markalarıyla iş birliklerinin detaylarını şu sözlerle açıklıyor:
“Çinli ortağımız, ABD ve Avrupa pazarlarındaki güçlü varlığını sürdürebilmek amacıyla güvenli bir üretim ve tedarik limanı arayışına girdi. Özellikle dünya çapında faaliyet gösteren ABD merkezli markalar, sektörden bağımsız olarak tedarikçilerine bu yönde önerilerde bulunuyor. Bu bağlamda, üretim ve ihracatta büyüme hedefleyen şirketimiz, Çinli ortaklarıyla iş birliğini derinleştirerek yeni bir adım atma kararı aldı. Bu strateji çerçevesinde, Şanlıurfa’da ortaklaşa bir yatırım yapma kararı alındı. Bu yatırım sayesinde, şirketimiz Çinli ortaklarının know-how’ından faydalanırken, ortaklarımız da bölgesel gücümüzden yararlanacak.
Global pazarda faaliyet gösterirken, Türkiye’de üretim yaparak dünya çapında rekabetçi bir konum elde etmeyi amaçladıklarını belirten Yılmaz, “Çinli dostlarımızla ortaklık sürecimiz yaklaşık iki yıl önce başladı ve son bir yıldır bu ortaklık resmi olarak şekillendi. Şu anda üretim süreçlerini tamamlamak üzereyiz ve Temmuz ayında üretime başlamayı planlıyoruz. Çin’deki dünya pazarına yönelik üreticilerle benzer sektörlerde faaliyet gösteren Türk üreticilerinin bir araya gelerek yeni ortaklıklar kurduğunu gözlemledik. Bu gelişmeler, küresel pazarda güçlü iş birliklerinin örneklerini sunuyor. Bizim hedefimiz, yerelden önde gelen termos markalarına hizmet verebilmek ve bu markaların proje taleplerine yanıt verebilecek bir üretim altyapısı oluşturmak. Bu stratejik ortaklık ve yatırımlar, şirketimizin gelecekteki büyüme hedeflerini pekiştirecek ve küresel pazarda rekabet gücünü artıracaktır” dedi.
Şanlıurfa’da yatırım yapmalarının sebeplerinden bahseden ve bölgenin gelişimi hakkında bilgi veren Yılmaz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Yatırımlarımızın bu bölgede olmasının en büyük sebebi tabii ki de Şanlıurfalı olmamız. Memlekete karşı bir sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz ve bu kaçınılmaz bir gerçek. Bununla birlikte Şanlıurfa, yatırım yapmak için cazip bir il. Altıncı bölge illerinden bir tanesi ve altıncı bölge teşvikleriyle birlikte yatırımcı çekmekte oldukça avantajlı. Yani o teşvikler eksiksiz şekilde sunuluyor. Şanlıurfa’nın sanayisi son 10 yılda çok gelişti. Bu süreçte, yerelden ulusal düzeye doğru bir dönüşüm gözlemliyoruz. Şanlıurfa’da, sadece yerel pazara hitap eden endüstriler değil, aynı zamanda ulusal çapta faaliyet gösteren firmalar ve ihracata yönelik üretim yapan birçok firma da bulunuyor. Son 10 yılda, Şanlıurfa’da sanayi ortamı büyük bir gelişim gösterdi. Özellikle bazı sektör gruplarında kümelenmeler oluştu. Örneğin, tekstil, konfeksiyon, ayakkabı gibi sektörlerde ve gıda sektöründe bu kümelen[1]meler dikkat çekiyor. Ayrıca, gıda ve besi OSB’leri de açıldı. Altıncı bölge teşviklerinden dolayı Şanlıurfa, ciddi yatırımlar almaya devam ediyor. Son 10 yılda, Türkiye’nin en büyük 10 Organize Sanayi Bölgesi’nden biri haline geldi ve aktif bir sanayi altyapısına sahip. Şehrin yaş ortalaması da 19, yani genç bir nüfusa sahip. Bu özellik ara eleman bulma noktasında pozitif bir ayrışma sağlıyor.”
Termosan Çelik’in geçen seneki performansı ve bu seneki beklentileri hakkında da önemli açıklamalarda bulunan Yılmaz şu sözleri kullandı: “2024 yılı zor bir yıl olsa da yine 2025 yılının başlangıcına göre daha dinamik bir yıl oldu. 2025 yılına girmemiz ile iç pazardaki daralma artık pik yaptı diyebilirim. Tabii geçtiğimiz dönemde yaşanan hızlı fiyat artışlarından dolayı nihai tüketici tarafındaki talebi kısma eğilimi üretime hemen yansımamıştı. Özellikle yılbaşından bu yana üretime yansıdığını ve bu noktada yeni sipariş alma hızının düştüğünü görüyoruz. Tabii bu da şu an uygulanmakta olan sıkı para politikasının doğal bir sonucu. Bunun da bir geçiş süreci olduğunun farkındayız. Şimdilik işleri biraz zorlu bir hale getirse de uzun vadede özellikle alım gücüne kalıcı bir iyileşme getireceğin
GÜNDEM KORİDORU
20 Haziran 2025