Çin Merkez Bankası Başkanı Pan Gongsheng, ülkenin ekonomi politikasında önemli bir dönüşümü işaret ederek, yatırımdan ziyade tüketimi desteklemeye odaklanacaklarını belirtti.
ÇİN EKONOMİ POLİTİKALARININ ODAK NOKTASINI TÜKETİM OLARAK HEDEFLEDİ
Çin, son yirmi yıldır ekonomik büyümesini yatırım ve ihracata dayandırmış olsa da, Pan Gongsheng’in açıklamaları, bu modelin artık sürdürülebilir olmadığını ve tüketime dayalı bir büyüme stratejisine geçiş yapılması gerektiğini vurguluyor.
Merkez Bankası Başkanı, tüketimin artırılması için ekonomik politikaların yeniden şekillendirilmesi gerektiğini belirterek, özellikle iç talebin ve tüketici güveninin güçlendirilmesinin öneminin altını çizdi. Bu bağlamda, yeni politikaların, hanehalkı gelirlerini artırmayı, tüketicilere sübvansiyon sağlamayı ve sosyal güvenlik sistemini iyileştirmeyi hedeflediği belirtiliyor.
Bu dönüşüm, Çin’in ekonomik büyümesinde belirgin bir değişiklik yaratmayı amaçlıyor. Ancak, bu geçiş sürecinde Çin, Trump yönetiminin getirebileceği yeni gümrük tarifeleri gibi dış ticaret zorluklarıyla da mücadele etmek zorunda kalabilir. İç talebi artırmak, özellikle deflasyon riski ve düşük iç talep ortamında, ihracatın azalabileceği bir senaryoda ekonomiyi desteklemek için kritik önem taşıyor.
Çin ekonomi politikasında ne gibi bir değişiklik planlanıyor?
Çin, ekonomide yatırım odaklı büyüme modelinden, tüketime dayalı bir büyüme modeline geçmeyi planlıyor. Bu, iç talebi ve tüketici harcamalarını artırmak için politikalar geliştirilmesi anlamına geliyor.
Çin’in tüketim odaklı politikaları neleri içeriyor?
Çin, tüketimi artırmak için hanehalkı gelirlerini yükseltmeyi, tüketicilere sübvansiyon sunmayı ve sosyal güvenlik sistemini güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu politikalar arasında emeklilik ödemelerinin ve sağlık sigortası sübvansiyonlarının artırılması bulunuyor.
Bu değişiklik Çin ekonomisine nasıl etki edebilir?
Tüketim odaklı politikalar, iç talebi artırarak ekonomik büyümeyi destekleyebilir ancak ihracat yavaşlarsa veya ABD gibi büyük pazarlarla ticaret sorunları çıkarsa, kısa vadede ekonomik baskılar yaşanabilir. Bu değişiklik, uzun vadede daha dengeli ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşturmayı amaçlıyor.
