Çin hükümeti, 2025 yılı için ekonomik büyüme hedefini yaklaşık yüzde 5 olarak belirledi ve bu hedefi desteklemek amacıyla bütçe açığını gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 4’ü seviyesine yükselterek kapsamlı teşvik adımları atacağını duyurdu. Başbakan Li Qiang’ın Pekin’de ulusal parlamentoya sunduğu yıllık çalışma raporunda, üst üste üçüncü yıl bu iddialı büyüme tahminini koruyan Çin, savunma harcamalarını yüzde 7,2 artırma planını da açıkladı.
BÜYÜME HEDEFİNDE TEŞVİK POLİTİKALARI
Çin’in 2025 için belirlediği yaklaşık yüzde 5’lik büyüme hedefi, ekonomistlerin beklentileriyle uyumlu bir seviye olarak dikkat çekiyor. Başbakan Li Qiang, bu hedefin dış belirsizlikler ve ABD ile artan ticaret gerilimleri karşısında büyümeyi destekleme kararlılığını yansıttığını vurguladı. Hükümetin “orta derecede gevşek” bir para politikası izleyeceğini açıklaması, merkez bankasının faiz oranlarını ve bankaların rezerv gereksinimlerini uygun zamanlarda düşüreceği beklentisini güçlendirdi.
Bu politikalar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin mallarına ek yüzde 10’luk gümrük tarifesini devreye sokmasının hemen ertesinde açıklanarak, ekonomiyi daha güçlü teşviklerle ayakta tutma çabasını ortaya koydu.
Uzmanlar, Çin’in bu hedefe ulaşmak için hem mali hem de parasal araçları aktif bir şekilde kullanacağını öngörüyor. Özellikle tüketici talebini canlandırmak için daha önce başlatılan takas programlarının genişletilmesi ve özel sektör yatırımlarını teşvik edecek adımlar atılması bekleniyor. Hükümetin, büyümeyi desteklemek için trilyonlarca yuanlık ek kaynak yaratma planı, bütçe açığındaki artışla birlikte ekonomiye önemli bir enjeksiyon sağlayacak gibi görünüyor.
BÜTÇE AÇIĞI VE MALİ STRATEJİ
Çin, 2025’te bütçe açığını GSYH’nin yaklaşık yüzde 4’ü seviyesine çıkararak son 30 yıldan uzun bir süredir görülen en yüksek oranı hedeflediğini açıkladı. Bu karar, hükümetin ekonomik büyümeyi desteklemek için daha fazla borçlanmaya hazır olduğunu gösteriyor. Li Qiang’ın raporunda, bu açığın “zorluklarla başa çıkma ve çok çaba gösterme kararlılığını” yansıttığı belirtildi.
Maliye politikalarında “proaktif” bir duruş sergileyen Pekin, özel hazine tahvilleri yoluyla 3 trilyon yuanlık ek fon sağlamayı planlıyor; bu fonların tüketici teşvikleri, işletme ekipman güncellemeleri ve stratejik sektörlere yatırımlar için kullanılması öngörülüyor.
Bütçe açığındaki bu artış, Çin’in yerel yönetim borçlarını hafifletmek ve bankacılık sistemine likidite sağlamak için attığı adımlarla da destekleniyor. Çin’in bu stratejisi, hem iç piyasayı canlandırmayı hem de dış şoklara karşı direnç oluşturmayı hedefliyor.
SAVUNMA HARCAMALARINDA DIŞ POLİTİKA
Çin, 2025’te savunma harcamalarını geçen yılla aynı oranda, yüzde 7,2 artırarak askeri kapasitesini güçlendirme yönündeki kararlılığını sürdürdü. Bu artış, büyüme hedefinin üzerinde bir oran olarak dikkat çekerken, ülkenin jeopolitik gerilimlere hazırlık yaptığını gösteriyor.
Li Qiang, raporda savunma bütçesinin ulusal güvenlik ve küresel rekabet açısından kritik olduğunu ima etti. ABD ile ticaret savaşının yanı sıra Arktik’teki Çin-Rusya faaliyetleri gibi gelişmeler, bu harcamaların stratejik bir öncelik olarak görüldüğünü düşündürüyor.
Savunma harcamalarındaki bu artış, Çin’in ekonomik hedefleriyle paralel bir şekilde ulusal güvenliğe verdiği önemi de ortaya koyuyor. Çin’in dış politikada “karşılıklı saygı ve eşitlik” temelinde diyalog çağrısı yapmasına rağmen, egemenlik ve gelişim haklarını koruma konusundaki sert duruşu da raporda vurgulandı. Bu, Pekin’in hem ekonomik hem de askeri alanda kendine güvenini artırma çabasını yansıtıyor.
