Aylin Ünal’ın çikolataya olan ilgisi, pandemi döneminde ortaya çıktı. Pandemi ile birlikte hayatın temposu yavaşladığında, yeni şeyler denemek ve farklı alanlarda kendini keşfetmek isteyen Ünal, çikolataya olan ilgisini fark etti. “Başlangıçta bu, sadece bir hobi gibiydi. Çikolatanın kimyasını anlamak, farklı reçeteler denemek ve görsel olarak estetik ürünler ortaya koymak beni çok mutlu ediyordu” diyen Ünal, bu sürecin zamanla bir iş fikrine dönüşmesinin ardından Pearl Choco Art’ı kurmaya karar verdi. Ünal, markanın kuruluş hikâyesini ve ilham kaynaklarını anlattı.
BİR RESSAMIN TUVALİ GİBİ…
Çikolata üretimindeki tutkusunu sanatla birleştiren Ünal, çikolata için “Bir ressamın tuvali gibi” ifadelerini kullanıyor. Onun için çikolata, sadece yenilen bir tat değil, aynı zamanda görsel bir sanat eseri. Çikolatalarını doğadan, mücevher tasarımlarından ve modern sanattan ilham alarak tasarladığını dile getiren Ünal, “Doğanın sunduğu renk tonları, yapraklardaki damarlardan ilham alan desenler veya doğal taşların içindeki dokular, çikolatalarıma yansıyor. Ayrıca lüks pastacılıkta kullanılan ince detaylar ve özel süsleme teknikleri de onun çikolata tasarımlarının etkileyici yönlerini oluşturuyor” diyor.
Ünal, çikolata üretiminde kullandığı teknikleri ise şöyle anlatıyor: “Bir çikolatayı şekillendirirken, altın varak süslemeler, zarif çiçek figürleri gibi detaylar ekleyerek onları sıradan bir tatlıdan çok daha fazlasına dönüştürmeye çalışıyorum. Her çikolata, bir görsel hikâye anlatıyor. Çikolatanın şekli, rengi, dokusu… Her biri, bir sanat eserinin parçaları gibi.”
“Çikolata sadece bir lezzet değil, aynı zamanda bir deneyim olmalı” diyen Aylin Ünal, bu anlayışla çalışmalarına yön verdiğine vurgu yapıyor. Müşterilerine çikolata sunarken, her ürünün bir hikâyesi olması gerektiğini belirten Ünal, “Bir çikolatayı yediğinde sadece tat değil, bir anı da paylaşmalı” diyor.
Özel ambalajlarla, kişiye özel notlar ekleyerek ve özel günlere uygun tasarımlar yaparak, çikolatayı daha anlamlı hale getirdiğini anlatan Ünal, “Bununla birlikte, çikolata ürünlerimle müşterilerime bir duygu ve anı yaşatmayı hedefliyorum. Onlara sadece bir tat sunmak değil, onların hayatlarına dokunmak istiyorum” diyor.
HEDEF DOĞAYA DUYARLI ÜRETİM
Pearl Choco Art için büyük hedefleri olduğunu ifade eden Ünal, markasını sadece yerel pazarda değil, uluslararası alanda da tanıtmayı hedefliyor. Gelecekte butik bir çikolata mağazası açmayı ve çikolata ile sanatın birleştiği özel atölyeler düzenlemeyi planlıyor.
Bunun yanı sıra sürdürülebilir üretim süreçlerine daha fazla odaklanmayı ve çevre dostu bir üretim anlayışını benimsemeyi düşünen Ünal, “Yerel üreticilerle iş birliği yaparak, doğaya duyarlı bir üretim süreci oluşturmayı planlıyorum” diyor.
Yenilikçi bir yaklaşım sergileyerek sürekli olarak dünya çapındaki çikolata trendlerini takip ettiğini belirten Ünal, çikolata dünyasında kendisini ve işini sürekli yenileyebilmek için yeni teknikler denediğini şu sözlerle ifade ediyor: “Çikolata üretmek, benim için tamamen yaratıcı bir süreç. Yeni bir renk paleti, bir desen ya da beklenmedik bir malzeme kombinasyonu, bazen bana ilham vererek yepyeni bir tasarım ortaya çıkarabiliyor.”
“EL YAPIMI ÇİKOLATA SABIR GEREKTİRİR”
Şirketi kurma yolculuğunun başından itibaren kolay olmadığını ifade eden Ünal, el yapımı çikolata üretiminin sabır ve dikkat gerektiren bir süreç olduğuna dikkat çekiyor. Ünal, karşılaştığı zorlukları şu şekilde anlatıyor: “Üretim sürecinde kaliteyi sürekli koruyabilmek, en büyük zorluklardan biriydi. El yapımı çikolata, sanıldığından çok daha fazla dikkat ve hassasiyet gerektiriyor. Doğru reçeteleri oluşturmak, hammaddelerin tedarikini sağlamak ve ideal saklama koşullarını oluşturmak gibi teknik konularla ilgilenmem gerekti.”
Ünal, bunun yanı sıra girişimci olarak markasını duyurmanın ve doğru hedef kitleye ulaşmanın da bir başka zorluk olduğunu belirtiyor. Sosyal medya stratejileri geliştirmek ve pazarlama yapmak, başlangıçta zorlu bir öğrenme süreci olmuş. Ancak bu süreçten de pes etmeyerek, sabır ve araştırma ile başarıya ulaştığını vurguluyor Ünal, “Sabırlı kalarak, sürekli araştırarak, deneme yanılma yaparak ve en önemlisi müşteri geri bildirimlerine kulak vererek bu süreci aşmayı başardım” diyor.
