DOLAR 42,7031 0.23%
GBP 57,0934 -0.02%
EURO 50,1678 0.06%
ALTIN 5.901,440,77
BIST 11.311,310,69%
BITCOIN 38457830.03127%
ETH 1324431.02582%
İstanbul
10°

PARÇALI BULUTLU

ÖZEL HABER
Ekonomide 2025’te ne oldu? 2026’yı ne bekliyor?
Bir saatlik sır, bir asırlık kahramanlık

Bir saatlik sır, bir asırlık kahramanlık

19 Aralık 2025’te vizyona girecek “Şahinbey: Saatin Sırrı”, Gaziantep’in kurtuluş mücadelesini çocuk kahramanların macerasıyla buluşturan, teknik yenilikleri ve pedagojik hassasiyetiyle dikkat çeken bir animasyon. Yapımcı İsrafil Kuralay ve yönetmen Bilal Arıoğlu, filmin yaratım sürecini, iki boyutlu ve üç boyutlu animasyonun nasıl iç içe geçtiğini, tarih-çocuk dengesinin nasıl kurulduğunu ve filmin Anadolu’nun hafızasını sinemaya taşıma hedefini detaylarıyla anlattı.

12/12/2025 13:13
Bir saatlik sır, bir asırlık kahramanlık

Yüzyıl önce Antep sokaklarında başlayan bir kovalamacanın izini, bugün bir sınıftaki meraklı çocuklar sürüyor. Şahin Bey’e Sultan Abdülhamid tarafından hediye edilen efsanevi saatin kayboluşu, günümüzle geçmişi buluşturan bir animasyona dönüşüyor. Yedirenk İletişim tarafından hazırlanan, Türkiye’de ilk kez 2D ve 3D animasyonu bir arada kullanan “Şahinbey – Saatin Sırrı”, hem çocuklara tarihi sevdiriyor hem de sinemaya yerli bir kahramanlık anlatısı kazandırıyor. Filmin yapımcısı İsrafil Kuralay ve Yönetmeni Bilal Arıoğlu, yapım sürecinden yaratıcı zorluklara, pedagojik hassasiyetten sinemamızın animasyon potansiyeline kadar tüm bilinmeyenleri anlattı.

ÇOCUKLAR TARİHİ MACERANIN İÇİNDE ÖĞRENİYOR

Film, Antep’in kurtuluş günlerinden bugüne uzanan iki katmanlı bir yapı üzerine kurulmuş. Bir sınıfta öğretmenlerinin gösterdiği bir fotoğrafla dedelerinin kahramanlıklarını öğrenen çocuklar, ailelerinden duydukları “kastel” hikâyelerinin izini sürerken kendilerini yüzyıl önceye açılan bir maceranın içinde buluyor. Bu geçişi sağlayan ana metafor ise Şahin Bey’e Sultan Abdülhamid tarafından hediye edilen özel saat. Bu saatin peşine düşen sadece onlar değil… Parisli bir koleksiyoner de, Antep işgalinin başındaki Fransız Albaya ait günlüklerden saatin varlığını öğrenip Antep’e geliyor. Böylece geçmişle bugünü bağlayan bir gerilim hattı kuruluyor. Bilal Arıoğlu, bu metaforun filmin omurgasını oluşturduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Sultan Abdülhamid’in özel olarak yaptırdığı saatler var. Bu saatlerden birinin Şahin Bey’e verildiği biliniyor. Biz hem tarihi hem bugünü bağlayan bir geçiş arıyorduk. Saat, hem dramatik hem estetik olarak çok güçlü bir metafor oldu.

737b0d72 7190 48b4 b10d 7ab74e0f6afc

Şahinbey filminin Yapımcısı İsrafil Kuralay ve Yönetmeni Bilal Arıoğlu

TÜRKİYE’DE İLK 2D VE 3D ANİMASYON BİRLİKTE

Film, Türkiye animasyon tarihinde bir ilke imza atıyor. Hem 3D hem de 2D animasyon teknikleri bir arada kullanılmış. Arıoğlu, bu kararı şöyle açıklıyor: “Tarihi anlatı bölümlerinde 2D animasyon kullandık. Şahin Bey’in Abdülhamid’le karşılaşması, saray sahneleri gibi bölümlerde bu teknik devrede. Günümüz sahneleri ise 3D. Böylece hem estetik bir ayrım oluşturduk hem de çocukların dikkatini diri tuttuk.” Sahnelerin tamamı Gaziantep’teki gerçek mekânlar baz alınarak modellenmiş. Kasteller, yer altı tünelleri, Bakırcılar Çarşısı, müzeler ve tarihi sokaklar birebir aktarılmış. İsrafil Kuralay, bu kısmın yaratıcı sürece büyük katkısı olduğunu vurgulayarak, “Antep bir kültür, tarih ve gastronomi şehri. Filmde bunu hissettirmek istedik. Mekânları bire bir modelleyerek hem yerel hafızaya sahip çıktık hem de Türki[1]ye’de animasyonun gerçek mekân kullanımına yeni bir örnek ekledik” diyor. Kurtuluş Savaşı’nı çocuklara anlatmak kolay değil. Film, savaşın dramatik boyutlarını gölgelemek yerine yumuşatarak, pedagojik sınırları aşmadan bir kahramanlık atmosferi kurmayı hedefliyor. Kuralay, bu hassas noktayı şöyle ifade ediyor: “Bu bir savaş hikâyesi… Fakat kan ve şiddet göstermek istemedik. Bir kahraman vuruluyor, silah görünüyor ama kan göstermiyoruz. Çocuğu rahatsız eden değil, cesaretlendiren bir dil kurduk.” Filmin duygusal zirvelerinden biri olan Şahin Bey’in şehadeti, birebir gösterilmiyor. Bunun yerine yerel bir sanatçının seslendirdiği “Şahin Bey Ağıtı” eşliğinde sembolik bir anlatım tercih edilmiş. Bu da çocukların psikolojik durumu göz önüne alınarak alınan yerinde bir karar olmuş. Arıoğlu bu kararı şöyle açıklıyor: “Animasyonunu yaptığımız halde sahneyi kullanmaktan vazgeçtik. Ağıt ve bayrağın içinde sembolik bir erime ile daha güçlü bir final oldu.”

ÇOCUKLARIN DİLİNE YAKIN BİR ANLATIM TERCİH EDİLMİŞ

Filmin yaklaşık yüzde 65’i günümüzde geçiyor. Çocukların birbirleriyle rekabeti, ödül için yarışmaları, telefonla mesajlaşmaları, sosyal dinamikleri filmde canlı biçimde işleniyor. Arıoğlu, bu tercihin filmin temposu ve çocukların ilgisi açısından kritik olduğunu söylüyor ve ekliyor; “Günümüz sahneleri olmasa çocuklar sıkılır. Telefonla haberleşmeleri, tünelde bağlantının kesildiği sahneler, yarışma atmosferi… Bunlar onların dünyasını yansıtıyor.”

“HİKÂYELERİMİZİ DİLİMİZLE ANLATMALIYIZ”

İsrafil Kuralay, Türk sinemasında animasyonun taşıdığı potansiyeli şöyle özetliyor: “Bizim büyük bir hikâyemiz var. Savaşlarımız, kahramanlarımız, medeniyetimiz… Bunları çocuklara klasik tarih anlatımıyla veremezsiniz. Animasyon, hayal gücünü genişleten bir alan. Kendi kültürümüzün minyatür, gölge oyunu gibi köklü estetik unsurları da buna çok uygun.” Arıoğlu ise Türkiye’nin animasyon konusunda önemli bir eşikte olduğuna dikkat çekerek: “Son yıllarda animasyon gişede ciddi başarı gösteriyor. Bizim kültürümüz animasyona çok yatkın. Minyatür ve gölge oyunu gibi iki temel estetik zaten bizim tarihin içinden geliyor.”

49928c50 f324 47d0 81a5 952c1ff6fdab

3,5 YIL VE 108 DAKİKALIK EMEK

Yapım süreci hem teknik hem de finansal olarak ciddi bir çalışmayı gerektirmiş. Toplam 108 dakikalık animasyon üretilmiş; montajla film 89 dakikaya düşürülmüş. Zaman zaman sahneler tamamen çıkarılmış, bazı bölümler yeniden yazılmış. Arıoğlu bu sürece ilişkin ise şunları söyledi; “En büyük zorluk ışık oldu. Bir şey değiştirdiğinizde bütün sahneleri etkiliyor. Zaman ve maliyet çok artıyor. Yine de pes etmedik, 3,5 yılda filmi tamamladık.” Filmin seslendirme kadrosunda tiyatro ve sinema dün[1]yasından güçlü isimler bulunuyor. Şahin Bey’i Altan Ertek seslendiriyor; Fransız koleksiyoncu Joseph’i ise Türkiye’de yaşayan bir Fransız oyuncu seslendirmiş. Kuralay, animasyonda sesin kritik bir rolü olduğunu söyleyerek, “Animasyonda yüz yok, mimik yok. Sesi taşıyan oyuncu güçlü olmazsa duygu da geçmez. Bu yüzden çok titiz davrandık” diyor.

SIRADA NENE HATUN MU VAR?

Şahin Bey’in hikâyesinin ardından Anadolu’nun diğer kahramanları için de animasyon projeleri gündemde. Kuralay, yeni hedeflerini şöyle paylaşıyor: “Her şehrin kahramanı var. Mesela Erzurum’un Nene Hatun’u… Bir kadın kahramanın hikâyesini yapmak istiyoruz. Bu toprakların anlatacak çok hikâyesi var.”

En az 10 karakter gerekli