2025 yılı verilerine göre, çalışanların yarısından fazlası “sessiz çatlama” yaşadığını belirtirken, bu durumun küresel ekonomiye yüz milyarlarca dolarlık maliyet yarattığı görülüyor. Tükenmişlik, kariyer belirsizliği, gelişim eksikliği ve zayıf yönetici ilişkileri bu içsel kopuşun başlıca nedenleri arasında yer alırken; uzmanlar, sessiz çatlamayı sessiz istifadan farklı olarak bilinçli bir tercih değil, giderek artan bir içsel çözülme süreci olarak tanımlıyor.

TÜRKİYE OFİSLERİNDE SESSİZ ALARM
Türkiye’de “sessiz çatlama” kavramı henüz akademik olarak yeni olsa da, şirketler bu durumu çalışan deneyimleri üzerinden hissetmeye başladı. Çalışanların fiziksel olarak işte bulunmasına rağmen zihinsel ve duygusal olarak kurumdan kopmaları, uzun vadede verimlilik ve kurum kültürünü tehdit ediyor. UKXperience Danışmanlık Kurucusu Uğur Karaboğa, bu durumu “görünmeyen ama sinsi bir kriz” olarak tanımlıyor. Ona göre, şirketler bu sessiz çözülmeyi fark etmezse sadece üretkenlik değil, yetenek ve güven de kaybedilecek. Bu nedenle, çalışan bağlılığını sadece fiziki değil, zihinsel ve duygusal olarak da güçlendirmek, yöneticiler için önümüzdeki dönemin en büyük sınavı olacak.

