Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin son 23 yılda ulaştırma ve iletişim sektöründe gerçekleştirdiği yaklaşık 290 milyar dolarlık yatırımla doğudan batıya, kuzeyden güneye her bölgeye ulaştığını belirtti.
ULAŞIM VE İLETİŞİM YATIRIMLARI HIZ KESMEDİ
Abdulkadir Uraloğlu, son 23 yılda Bakanlık olarak 290 milyar dolarlık yatırımla Türkiye’nin ulaşım ve iletişim altyapısını baştan sona yenilediklerini açıkladı; bu yatırımlar, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi mega projelerle ülkeyi küresel bir lojistik merkezine dönüştürdü. Bölünmüş yol uzunluğunun 6 bin 101 kilometreden 29 bin 730 kilometreye, otoyol ağının ise önemli ölçüde genişletildiğini belirten Uraloğlu, 2002’de yalnızca 6 ilin bölünmüş yollarla bağlıyken bugün bu sayının 77’ye ulaştığını aktardı.
Havayolu ve demiryolu sektörlerinde de çarpıcı gelişmeler yaşandığını dile getiren Uraloğlu, aktif havalimanı sayısının 26’dan 58’e, dış hat uçuş noktalarının ise 50 ülkedeki 60’tan 132 ülkedeki 351’e yükseldiğini belirtti; Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı gibi projeler ise Asya ile Avrupa arasındaki yük taşımacılığını güçlendirdi. Uraloğlu’nun “Milletimizin verdiği yetki ve vergilerle bu eserleri hayata geçirdik” vurgusu dikkat çekti.
KÜRESEL TİCARETİN ANAHTARI: ULAŞTIRMA KORİDORLARI
Uraloğlu, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü, Kafkaslardan Afrika’ya uzanan kuzey-güney koridorlarında ise stratejik bir kavşak olduğunu vurguladı; 4 saatlik uçuş mesafesiyle 67 ülkeye erişim sağlayan Türkiye, 51 trilyon dolarlık GSMH ve 25 trilyon dolarlık ticaret hacmiyle küresel ticarette kilit bir rol oynuyor. Bakan, Kalkınma Yolu Projesi ile Çin, Doğu Asya ve Hindistan’dan gelen yüklerin Basra Körfezi üzerinden 2 bin 92 kilometrelik bir hatla Kapıkule’ye ulaşacağını, projenin fizibilitesinin tamamlandığını ve finansman ile yapı modeli üzerinde çalışıldığını ifade etti.
Zengezur Koridoru’nun da Türkiye’yi Hazar Denizi ve Türk dünyasına doğrudan bağlayacağını belirten Uraloğlu, orta koridorun geliştirilmesi için İstanbul-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu ve Filyos Limanı gibi projelerin hayata geçirildiğini anlattı; bu, Türkiye’nin jeopolitik statüsünü güçlendiren bir vizyonu yansıtıyor. Uraloğlu’nun “Geçmişte İpek Yolu, bugün orta koridor” ifadesi, Türkiye’nin tarihsel mirasını modern lojistikle birleştirme çabasını ortaya koyuyor; bu strateji, ülkeyi küresel ticaretin vazgeçilmez bir oyuncusu haline getirme potansiyeli taşıyor.
TEKNOLOJİ VE GELECEK VİZYONU
Bakanlık, iletişim ve teknoloji alanında da önemli adımlar attı; Uraloğlu, 96,4 milyon genişbant ve 95 milyona yakın mobil aboneye ulaşıldığını, e-Devlet’te 67 milyon 300 bin kullanıcıyla 8 bin 381 hizmetin sunulduğunu aktardı. 2025’te gerçekleşecek 5G ihalesiyle iletişim altyapısının daha da güçleneceğini vurgulayan Uraloğlu, akıllı ulaşım sistemleriyle kaynakların verimli kullanılacağını ve Türkiye Yüzyılı’nda teknolojinin ön planda olacağını belirtti.
Uraloğlu’nun “Demiryollarında hamlelerimizi sürdüreceğiz” sözü, gelecekteki yatırımların demiryolu odaklı olacağını işaret ediyor; bu, karayolu ağırlıklı taşımacılığın yerini daha çevreci ve verimli alternatiflere bırakma çabasını yansıtıyor. “Siyaset, ülkeye eser üretmektir” anlayışıyla hareket ettiklerini vurgulayan Uraloğlu’nun açıklamaları, Türkiye’nin ulaştırma ve iletişimdeki dönüşümünün yalnızca altyapıyla sınırlı kalmayıp, ekonomik ve sosyal kalkınmayı da hedeflediğini gösteriyor; bu vizyon, ülkenin gelecekteki küresel entegrasyonunu güçlendirme yolunda önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
