Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan Aralık 2024 dönemi ödemeler dengesi verilerini ele aldı. Şimşek, cari açığın Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerinin altında kaldığını ve bu durumun ekonomik istikrarı güçlendirdiğini ifade etti.
TCMB’nin Aralık 2024 dönemi ödemeler dengesi verilerine göre, cari açık 10 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam, OVP’nin öngörülen hedeflerinin oldukça altında kaldı ve cari açığın milli gelire oranı yaklaşık yüzde 0,7’e düştü. Şimşek, bu iyileşmenin ekonomik büyüme ile birlikte AB’de büyümenin zayıf olması karşısında elde edildiğine dikkat çekti.
İhracatın dirençli yapısı, ithalat bağımlılığının azalması ve güçlü turizm gelirleri, cari açığın düşmesinde önemli rol oynadı. Şimşek, bu başarının arkasında artan güven ve öngörülebilirliğin olduğunu vurgulayarak, sermaye girişlerinin hızlandığını ve dış finansmana erişimin kolaylaştığını belirtti.
Cari dengenin bir önceki yıla göre 29,9 milyar dolar, Mayıs 2023’teki zirveye göre ise 45,1 milyar dolar iyileştiği göz önüne alındığında, Türkiye ekonomisinin bu dönemde önemli bir performans sergilediği görülüyor.
Şimşek, bu gelişmelerin ekonomik istikrarın güçlenmesine katkı sağladığını belirtti. Ekonomik büyümenin devamında, ihracatın güçlü kalması ve turizm gelirlerinin etkisi ile ithalatın kontrol altında tutulması, cari açığın düşük seviyelerde kalmasına yardımcı olmuştur. Bu durum, Türkiye’nin ekonomik politikalarının doğru yolda olduğunu ve uygulanan stratejilerin meyvesini verdiğini gösteriyor.
2024 yılında net portföy girişlerinin 11,7 milyar dolar olduğu, reel sektör ve bankaların dış borç çevirme oranlarının sırasıyla yüzde 144 ve yüzde 159’a yükseldiği dikkat çekiyor. Bu veriler, dış finansmana erişimin ne kadar kolaylaştığını ve maliyetlerin gerilediğini ortaya koyuyor.
Şimşek, bu olumlu gelişmelerin dış finansman ihtiyacını azalttığını ve rezerv birikimine katkıda bulunduğunu belirtti. Aynı zamanda, artan sermaye girişlerinin Türkiye ekonomisinin uluslararası yatırımcılar nezdindeki güvenilirliğini ve cazibesini artırdığını ifade etti.
Yakın dönemde küresel koşullardaki belirsizlikler ve ekonomik aktivitedeki canlanmanın cari açığı sınırlı ölçüde artırabileceği öngörülüyor. Ancak Şimşek, bu artışın sürdürülebilir seviyelerde kalmasını beklediklerini ve bu doğrultuda elde edilen kazanımları yapısal adımlarla kalıcı hale getirmek için çalışılacağını vurguladı.
Bu adımlar arasında, ihracatı destekleyici politikalar, turizm gelirlerinin artırılması ve ithalat bağımlılığının daha da azaltılması yer alıyor. Böylece, Türkiye’nin dış finansman ihtiyacı kontrol altında tutularak, ekonomik istikrarın uzun vadede sürdürülebilirliği sağlanacaktır.
Şimşek, cari açığın düşmesinde elde edilen başarının kalıcı olması için yapısal reformların önemini vurguladı. Bu bağlamda, Türkiye’nin ekonomik politikalarının sürdürülebilir cari denge hedefine odaklanması gerektiğini belirtti.
Yapısal reformlar, ekonomik büyümenin kalitesini artırmayı, verimliliği yükseltmeyi ve dış şoklara karşı direnci güçlendirmeyi amaçlıyor. Yatırım ortamının iyileştirilmesi, teknoloji transferi, eğitim ve insan kaynağı gelişimi gibi alanlarda atılacak adımlar, cari açığın uzun vadede kontrol altında tutulmasına katkı sağlayacak.
Gelecekteki ekonomik politikalar, özellikle küresel ticaret ve finans piyasalarındaki dalgalanmalara karşı Türkiye’yi daha dayanıklı hale getirmeyi hedefliyor. Bu bağlamda, ekonomik istikrarın korunması için makroekonomik dengeleri gözeterek, büyümeyi destekleyici, ancak enflasyonu ve cari açığı kontrol altında tutan politikalar uygulanacak.
Şimşek, bu yapısal reformların, Türkiye’nin ekonomik büyümesini sağlıklı bir şekilde sürdürmesine ve uluslararası piyasalarda daha güçlü bir konuma gelmesine yardımcı olacağını ifade etti.
GÜNDEM KORİDORU
14 Şubat 2025