Suriye’de Baas rejiminin yıkılması sonrası Türkiye’deki Suriyelilerin geri dönüşü, tekstil sektöründe büyük bir endişeye yol açıyor. Adana’daki tekstilciler, işçi bulmakta zorlanıyor.
Suriye’de siyasi değişimlerin ardından, Türkiye’de yaşayan ve çalışan Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, tekstil sektöründe ciddi bir işgücü kaybına neden oluyor. Özellikle Adana gibi şehirlerde, tekstil atölyeleri ve fabrikaları, Suriyeli işçilerin ayrılmasıyla karşı karşıya kaldı. Adanalı tekstilci Ufuk Doyuran, Suriyelilerin 11 yıldır sektörde önemli bir yer tuttuğunu belirterek, bu işçilerin gidişiyle birlikte iş gücü sıkıntısının baş göstereceğini dile getirdi. Doyuran, tekstil işletmelerinin bu kaybı telafi etmek için yeni stratejiler geliştirmesi gerektiğini, gençlerin bu boşluğu doldurması gerektiğini savunuyor.
Tekstil sektöründe çalışanların yüzde 40’ından fazlasının Suriyeli olduğunu ifade eden Doyuran, bu oranın en az yüzde 30’unun geri döneceğini öngörüyor. Bu durum, işletmelerin hem maliyetlerini artırıyor hem de üretim kapasitelerini düşürüyor. Doyuran, gençlerin sektöre daha fazla ilgi göstermesi gerektiğini vurgulayarak, gençlerin iş beğenmemezlik yapmaması gerektiğini söyledi. Ona göre, iş hayatına giren gençler, hemen yüksek pozisyonlardan başlamayı beklememeli, işin cefasını çekerek ilerlemeli.
Adana’daki tekstil sektöründe, iş beğenmemezlik konusunun da büyük bir sorun olarak öne çıktığı belirtiliyor. Ufuk Doyuran, asgari ücretin iki katını teklif etmelerine rağmen, gençlerin iş beğenmemezlik yaptığını ifade ediyor. Bu durum, işletmelerin eleman bulma konusunda zorlanmasına yol açıyor. Doyuran, iş hayatının başlangıcında herkesin sıkıntılarla karşılaşabileceğini, gençlerin bu sıkıntıları aşarak kariyer basamaklarını tırmanması gerektiğini savunuyor. Ancak, gençlerin bu zorlu süreci beklemeksizin yüksek pozisyonlara gelmek istemesi, işletmelerdeki işgücü açığını derinleştiriyor.
İş beğenmemezlikle ilgili değerlendirmeler, sadece tekstil sektöründe değil, birçok sektörde tartışma konusu. Doyuran’ın işaret ettiği gibi, gençlerin iş beğenmemezlik yapması, işletmelerin iş gücü planlamasını zorlaştırıyor. Bu durum, işletmelerin daha yüksek ücretler ödemeye razı olmasına rağmen, iş gücü bulamama sorununu çözmediği gibi, sektördeki kalifiye eleman eksikliğini de artırıyor. Bu nedenle, genç iş gücünün daha pratik ve gerçekçi beklentilerle iş hayatına girmesi, hem kendi kariyerleri hem de sektörün geleceği için önem arz ediyor.
Tekstil sektöründe yaşanan bu iş gücü sıkıntısı, gençlerin iş hayatına bakış açısının değişmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Ufuk Doyuran, gençlerin iş beğenmemezlik yapmaması gerektiğini vurgulayarak, her işin bir başlangıç noktası olduğunu hatırlatıyor. Gençlerden beklenen, sabırlı ve azimli olmaları, iş hayatında adım adım ilerlemeleri. Bu, hem kişisel gelişimleri hem de işletmelerin istikrarı için kritik önem taşıyor.
Sektörün bu dönüşüm sürecinde, genç iş gücüne yatırım yapmanın yanı sıra, işletmelerin de kendilerini yenilemeleri gerektiği öne çıkıyor. Eğitim programları, iş koşullarının iyileştirilmesi ve daha cazip kariyer fırsatları sunulması, gençlerin tekstil sektörüne daha fazla ilgi göstermesini sağlayabilir. Bu değişim, Suriyelilerin geri dönüşüyle oluşan boşluğu doldurmanın yanı sıra, sektörün genel anlamda rekabet gücünü artıracak.
Suriyelilerin geri dönüşü, tekstil sektöründe önemli bir iş gücü kaybına yol açıyor. Sektörde çalışanların yüzde 40’ından fazlasının Suriyeli olduğu düşünüldüğünde, bu dönüş özellikle iş gücü temininde büyük bir sorun teşkil ediyor.
Gençler, tekstil sektöründe çalışmak istememelerinin nedeni olarak, işin zorluğu ve başlangıç aşamasında düşük pozisyonlarda çalışma zorunluluğunu gösteriyor. Ayrıca, hızlı bir kariyer yükselişi beklentisi de iş beğenmemezliğe yol açıyor.
Tekstil sektörü, genç işgücünü çekmek için eğitim programlarına, daha iyi çalışma koşullarına ve kariyer gelişim fırsatlarına yatırım yapmalı. Gençlere, sektörde kariyer yapma imkanlarını göstererek, sabır ve azimle ilerlemenin önemini vurgulamalı.
GÜNDEM KORİDORU
13 Şubat 2025