Ambalaj üretiminde hayati konu, sürdürülebilirlik ve çevre

Ambalaj; ürünlerin korunması, taşınması ve tanıtılması için kritik bir ürün. Ancak, geleneksel ambalajlama yöntemleri genellikle doğal kaynakları tüketir, atık üretir ve çevresel sorunlara yol açar. Bu sebeple de daha çevreci ürünlerin kullanılması dünyanın öncelikli konuları arasında yer alır. Peki bu kapsamdaki yeni gelişmeler neler? Karbonsuz ekonomiye geçişte ambalaj sektörünün rolü ne? Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir ile sektörün sürdürülebilirlik adımlarını konuştuk…

6dk okuma
19.04.2024
Ambalaj üretiminde hayati konu, sürdürülebilirlik ve çevre

Ambalaj sektöründe sürdürülebilirlik adımları; doğal kaynakların korunmasına, atık miktarının azaltılmasına ve çevresel etkilerin minimize edilmesine yardımcı olarak hem çevre hem de insan sağlığı açısından önemli bir adımdır. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir ile hem derneğin faaliyetlerini hem de sürdürülebilirlik çalışmalarını masaya yatırdık. Ambalaj Sanayicileri Derneği'nin temel hedefleri ve misyonu nedir? Türkiye'deki önemli ambalaj sanayicilerini bünyesinde bir araya getiren ASD, 1992 yılında 39 ambalaj üreticisi tarafından kuruldu. 2024 Mart itibarıyla 258 üyesi bulunan ASD’nin temel hedefleri; Türkiye ambalaj sanayinin gelişmesine katkıda bulunmak, sektöre kimlik kazandırmak, ulusal ve uluslararası platformlarda sektörün temsil edilmesini sağlamak, üyeleri arasında birlik beraberlik ve dayanışmayı sağlamak, güçlendirmek ve daimi kılmaktır. ASD olarak misyonumuzu ise sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme için ambalaj sektöründe kavuşturucu ve bağlayıcı olmak, sektör gerçeklerini anlamak ve anlatmak olarak özetleyebiliriz. Kurulduğumuz günden bugüne; Ambalaj sanayi ve ticaretinin sürdürülebilir kalkınması, sosyal ve kültürel yaşamının geliştirilmesi için çalışan, ülkemizde tanınan saygın bir sivil toplum kuruluşu olmak" vizyonu ile çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

AMBALAJ SEKTÖRÜ İSTANBUL’DA BULUŞACAK

Ambalaj endüstrisinin gelişimine katkı sağlamak adına derneğinizin hangi faaliyetlerini öne çıkarıyorsunuz?

Son yıllarda ülkemiz güvenli bir liman olduğunu ispatlamayı başardı. Gerek jeopolitik olarak lojistik yönden avantajımız gerekse fiyat kalite dengesine sahip olmamız bilinciyle sektörümüzün çatı kuruluşu olarak endüstrimizin gelişimine katkı sağlamak amacıyla her yıl RX TÜYAP Fuarcılık iş birliğinde düzenlediğimiz Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarımızı çok önemsiyoruz. 2023 yılında 11-14 Ekim tarihlerinde arasında gerçekleşen fuarımızda 123 ülkeden, 13 bini yurt dışından olmak üzere 75 binden fazla profesyonel ziyaretçiyi ağırladık. İlk yılından bu yana 40 kat büyüme kaydetmiş bu fuarımızı 2024 yılında da 23-26 Ekim tarihleri arasında düzenlemeye hazırlanıyoruz. 2024’te 29’uncusunu gerçekleştireceğimiz fuarımızda Türkiye başta olmak üzere, Orta ve Batı Avrupa, Balkanlar, Rusya, Kafkasya, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika’dan satın almacıları, gıda ve gıda dışı endüstrilerden temsilcileri, ambalaj sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin ve ilgili sektörlerin diğer temsilcilerini İstanbul’da buluşturacak olmanın heyecanını taşıyoruz.

Ambalaj tasarımında ve üretiminde çeşitliliği artırmak için derneğinizin attığı adımlar nelerdir?

Global pazarlarda yoğun bir rekabet var. Sektör olarak Ar-Ge ve inovasyona sürekli yatırım yapmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Her zaman katma değerli ürün üretmenin peşinden gidiyoruz. Tüketici isteklerine anında cevap veren stratejiler geliştiriyoruz. Toplumdan topluma değişen detaylı talep ve beklentiler olsa da doğa dostu ve daha çok geri dönüştürülebilen ambalajların yanı sıra israfı azaltan tasarım konusunu önceliklendiriyoruz. ASD olarak ülkemizde tasarım eğitimi alan öğrencilerimizi ambalaj tasarımı alanına yöneltmeyi hedefleyen bir yarışma düzenliyoruz. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı katkısıyla, RX TÜYAP iş birliğinde düzenlediğimiz Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nın bu yıl 19’uncusunu düzenleyeceğiz. Yarışmamızda dereceye giren öğrenciler; WPO-Dünya Ambalaj Örgütü'nün düzenlediği WorldStar Student ile APF-Asya Ambalaj Federasyonu’nun düzenlediği AsiaStar Yarışmalarına katılma şansı da elde ediyor. Ayrıca, katma değerli ihracatın tasarımla arttığının bilincinde olarak sektörün en prestijli yarışmalarından biri kabul edilen ‘Ambalaj Ay Yıldızları’ yarışmamamızı da iki yılda bir düzenlemeye devam ediyoruz. Bu yıl 11’incisini gerçekleştirdiğimiz yarışmamız için başvuruları almaya başladık. Bu yarışmamızda dereceye girenler de WorldStar ve AsiaStar Yarışmaları’na katılabiliyorlar.

“SEKTÖRÜMÜZÜN DIŞ TİCARET FAZLASI 2,7 MİLYAR DOLAR”

Türkiye kaç ülkeye ne kadarlık ambalaj ihracatı gerçekleştiriyor? 2023 yılını nasıl bir tablo ile kapattık, 2024 yılına ilişkin hedefler neler?

Türkiye ambalaj sektörünün ürünleri dünyada 180 ülkeye direkt ve dolaylı olarak ihraç ediliyor. Ülkemizde ambalaj sektörü, Türkiye’de katma değerli ihracat yapan ve dış ticaret açığı vermeyen sektörlerden biri konumunda. Sektörümüz 2022’de değerde 7 milyar 467 milyon Dolar ve miktarda da 3 milyon 257 bin ton ihracat gerçekleştirdi. 2022’de sektörümüzün dış ticaret fazlası ise 2,7 milyar Dolar oldu ve ülke ekonomisinin en önemli sorunlarından biri olan dış ticaret açığının kapanmasına sağladığı katkıyı artırarak sürdürdü. Sektörümüz 2023 yılının ilk 6 ayında ise 3,5 milyar Dolarlık ihracat gerçekleştirerek 1 milyar 148 milyon Dolar dış ticaret fazlası verdi. 2023 yılını ise 7 milyar Dolara yakın bir ihracat rakamı ile tamamladığımızı söyleyebiliriz. 2024 yılı için hedefimiz ise 8 - 8,5 milyar Dolara ulaşmak. Ambalaj Sanayicileri Derneği olarak sürdürülebilirlik konusundaki temel hedefleriniz nelerdir? Ambalaj üretiminde iki önemli nokta artık çok büyük önem taşıyor: 'Sürdürülebilirlik' ve 'Çevre'. Enerji verimliliğine ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapılmasına ve üretimde döngüsel ekonomi uygulamalarını hayata geçirmeye odaklanılmasına vurgu yapıyoruz. Çünkü bunlar karbon ayak izini azaltacak olan ve sürdürülebilirlik için önem taşıyan adımlar arasında yer alıyor. Ayrıca, daha çok geri dönüşüm yapmak, ambalaj malzemelerinde geri dönüştürülmüş içerik miktarını artırmak alınacak önlemlerin başında geliyor.

“TEKNOLOJİYİ TAKİP ETMEK ZORUNDAYIZ”

Derneğinizin gelecekteki hedefleri ve sektöre sağlamayı planladığı katkılar hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?

2030 yılı sektör büyüklüğümüz için hedefimizi 50 milyar Dolar; ihracat hedefimizi ise 20 milyar Dolar olarak belirledik. Bu doğrultuda öncelikle ham madde üretimi için ülkemizde büyük yatırımlara destek verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sektörümüzde plastik başta olmak üzere ambalaj malzemelerinin ham maddeleri ağırlıklı olarak yurtdışından temin ediliyor. Ham madde üretimine ağırlık verecek yatırımların devlet desteğiyle hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yatırımların üreticilerin maliyetlerini uzun vadede indireceğini ve ihracat hızını artıracağını düşünüyoruz. Sürdürülebilirlik konusunda çalışmaların hızlandırılarak devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Atık malzemelerin geri dönüşüme kazandırılması çok büyük bir önem taşıyor. Kendi atığımızı gömerken başkasının ayrıştırdığı atığı satın alıyoruz. Çin’in yaptığı gibi kendi atığımızı kullanmayı teşvik etmemiz gerekiyor. Çin geri dönüşüm sanayisini geliştirmek için dünyanın plastik atığını satın alıp sanayisini geliştirip yavaşça sıfıra getirdi. Bunun için biz de ülkemizdeki doğru toplamayı ve geri dönüşümü geliştirecek sistemlerle uğraşmalıyız. Bu noktada Yeşil OSB konusunu destekliyoruz. Buralarda üretilen ürünlerin de önü açık olacak. ISO 9000 ilk çıktığında ISO 9000 belgesi olmayanlar ihracat yapamıyordu. Gelecekte aynı şekilde karbon karnesi kötü olan ihracatçılar ihracat yapamayacak hale gelecek. İhracatın artmasıyla bu durum birinci derecede paralel ilerliyor. Sanayi OSB’lere toplanıp şehirlerden çıkartılabilir. Bunları her zaman destekliyoruz. ASD olarak bunun gündemde tutulması gerektiğine inanıyoruz. Sürdürülebilirlik, çevreci üretim Türkiye’nin geleceği. Çevresel sürdürülebilirliği önceliğe aldığımız zaman hem lojistik hem üretim kalitesi hem de rekabet gücümüz gelişecek.

“BAŞKASININ AYRIŞTIRDIĞI ATIĞI SATIN ALIYORUZ”

Atık malzemelerin geri dönüşüme kazandırılması çok büyük bir önem taşıyor. Kendi atığımızı gömerken başkasının ayrıştırdığı atığı satın alıyoruz. Çin’in yaptığı gibi kendi atığımızı kullanmayı teşvik etmemiz gerekiyor. Çin geri dönüşüm sanayisini geliştirmek için dünyanın plastik atığını satın alıp sanayisini geliştirip yavaşça sıfıra getirdi. Bunun için biz de ülkemizdeki doğru toplamayı ve geri dönüşümü geliştirecek sistemlerle uğraşmalıyız.

Yorum Yaz