Ambalaj sektörü, 2025 yılının ilk 6 ayında hem miktar hem de değer açısından ihracatını artırarak istikrarlı büyümesini sürdürdü. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde 1 milyon 534 bin ton ihracat yapan sektör, bu yıl yüzde 7 artışla 1 milyon 636 bin tona ulaştı. Değer bazında ise ihracat yüzde 6 artarak 3 milyar 525 milyon dolara çıktı.
İhracatta en büyük payı yüzde 64 ile plastik ambalajlar alırken, onları yüzde 24 ile kağıt/karton ve yüzde 8 ile metal ambalajlar izledi. Türkiye’nin en çok ambalaj ihracatı yaptığı ülkeler ise Birleşik Krallık, Almanya, ABD, İtalya ve Irak oldu. Bu veriler, ambalaj sektörünün hem çeşitliliğini hem de uluslararası pazarlardaki güçlü konumunu ortaya koyuyor.
İTHALAT RAKAMLARINDA AZALMA
2025 yılının ilk 6 ayında Türkiye’nin ambalaj ithalatı, 2024’ün aynı dönemine göre miktar bazında %10 azalarak 1 milyon 25 bin tondan 922 bin 650 tona geriledi. Değer bazında ise ithalat %2 düşüşle 2 milyar 170 milyon dolardan 2 milyar 120 milyon dolara indi. Ana malzeme bazında yapılan hesaplamalara göre, ambalaj sektörünün dış ticaret fazlası da aynı dönemde %22 artarak 1 milyar 405 milyon dolara ulaştı. Bu veriler, sektörün dış ticaretteki gücünü koruduğunu ve ithalatın azalmasıyla birlikte ihracat fazlasının daha da belirginleştiğini ortaya koyuyor.

SEKTÖR KÜRESEL YARIŞTA AVANTAJ SAĞLIYOR
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, ambalaj sektörünün Türkiye ekonomisine düzenli ve istikrarlı katkı sağlayan dış ticaret fazlası veren sektörlerden biri olduğunu belirtti. 2025’in ilk 6 ayında 3 milyar 525 milyon dolarlık ihracat ve 1 milyar 405 milyon dolarlık dış ticaret fazlası elde edilmesinin, sektörün gücünü ve küresel rekabetçiliğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre dış ticaret fazlasında %22’lik artış sağlanması, sektörün küresel ölçekteki başarısını pekiştirdi.
Sarıbekir ayrıca, Türk ambalaj sanayisinin sadece ihracat rakamlarıyla değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik, inovasyon ve yüksek katma değerli üretim kabiliyetiyle de öne çıktığını vurguladı. Önümüzdeki dönemde teknolojik yatırımlara hız verilerek, çevre dostu üretim anlayışının yaygınlaştırılacağını ve yeni pazarlara açılma stratejilerinin sürdürüleceğini belirtti. Türkiye’nin döviz gelirlerini artırmayı, dış ticaret fazlasını kalıcı hale getirmeyi ve Türk ambalaj sektörünü dünyanın ilk 10 üreticisi arasına taşımayı hedeflediklerini dile getiren Sarıbekir, sektörün ihracat odaklı büyüme vizyonuyla ülke ekonomisinin lokomotiflerinden biri olmaya devam edeceğini ifade etti.
