Almanya’da 23 Şubat 2025 Pazar günü gerçekleştirilen erken genel seçimlerde muhafazakar Hristiyan Demokrat Birlik (CDU/CSU) partisinin zaferi, finans piyasalarında hareketliliğe yol açtı. Friedrich Merz’in liderliğinde sandıktan birinci çıkan CDU/CSU’nun başarısı, euroyu Pazartesi sabahı Asya piyasalarında dolar karşısında yüzde 0,46 yükselterek 1,0508 seviyesine taşıdı.
SEÇİM SONUÇLARINA PİYASANIN TEPKİSİ
Almanya’daki erken genel seçimler, CDU/CSU’nun sandık çıkış anketlerine göre yüzde 29 civarında oy alarak birinci parti çıkmasıyla sonuçlandı. Euronews’in seçim günü canlı blogunda belirttiği üzere, Friedrich Merz liderliğindeki muhafazakar blok, 210 sandalye ile Federal Meclis’te en büyük grubu oluşturdu; ancak 316 sandalye gerektiren çoğunluk için koalisyon kaçınılmaz. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ise yüzde 20’ye yakın oy oranıyla 143 sandalye alarak tarihi bir başarı elde etti. Bu sonuçlar, euroyu olumlu etkilerken, Reuters’ın canlı güncellemelerinde belirttiği gibi, yatırımcılar Merz’in koalisyon kurma hızına ve ekonomik reform vaatlerine odaklandı.
Piyasa analistleri, seçimin ardından eurodaki yükselişin, Almanya ekonomisine dair kısa vadeli bir iyimserlikten kaynaklandığını ifade ediyor.
Japonya piyasalarının tatil nedeniyle kapalı olması işlem hacmini düşük tutsa da, eurodaki artış, Merz’in vergi indirimleri ve ekonomik canlanma vaatlerinin piyasalarda ilk etapta olumlu yankı bulduğunu gösteriyor. Öte yandan, siyasi belirsizliklerin devam etmesi halinde bu iyimserliğin kısa ömürlü olabileceği uyarısı yapılıyor.
KOALİSYONUN ETKİLERİ
Friedrich Merz, seçim zaferinin ardından hızlı bir hükümet kurma sözü verdi. BBC Türkçe’nin 23 Şubat’ta yayımladığı haberde, Merz’in Berlin’deki CDU Genel Merkezi’nde yaptığı zafer konuşmasında, “Federal Meclis seçimlerini kazandık, şimdi önümüzdeki sorumluluğun farkındayız” dediği aktarıldı. Ancak, AfD ile iş birliğini kesin bir dille reddeden Merz’in, koalisyon için Sosyal Demokrat Parti (SPD) veya Yeşiller ile masaya oturması gerekiyor. SPD’nin 117, Yeşiller’in ise 96 sandalye aldığı seçimde, iki partili bir koalisyonun çoğunluğu kıl payı sağlayabileceği belirtiliyor; bu da uzun ve çetin pazarlıkların habercisi.
ING Research’ün küresel makro ekonomi başkanı Carsten Brzeski, “Almanya’nın siyasi manzarasının parçalanması, koalisyon görüşmelerini çok karmaşık hale getirecek” yorumunda bulundu. Brzeski’ye göre, yeni hükümetin vergi indirimleri ve sınırlı reformlarla kısa vadeli bir iyimserlik yaratması mümkün olsa da, kırılgan Alman ekonomisinde köklü bir değişim için daha fazlası gerekecek.
Ekonomik küçülme, göç politikaları ve enerji maliyetleri gibi sorunlar, yeni hükümetin hızlı hareket etme kabiliyetini test edecek.
DOLARIN GERİLEMESİ ABD EKONOMİSİNE DAİR ENDİŞELER OLUŞTURDU
Dolar, Almanya’daki seçim sonuçlarının euroyu desteklemesiyle birlikte zayıf bir seyir izliyor. ABD ekonomisinin büyüme görünümüne dair artan endişeler, doların Ocak ayındaki zirvesinden yüzde 3’ten fazla değer kaybetmesine neden oldu. Yatırımcılar, Donald Trump’ın ikinci döneminin başlangıcında uygulayacağı tarifelerin büyük ölçüde blöf olarak algılanması nedeniyle dolara olan talebin azaldığını düşünüyor. Bu durum, Fed’in 2025’te faiz indirimlerine devam edeceği beklentilerini güçlendirirken, ABD Hazine tahvil getirilerinin düşmesi de dolardaki baskıyı artırıyor.
Analistler, ABD’nin ekonomik politikalarına dair belirsizliğin, küresel piyasalarda euro gibi diğer para birimlerine yönelimi artırabileceğini belirtiyor.
