1994 yılında Samsun’da 100 metrekarelik alanda başlayan Sampa’nın hikâyesi, bugün 160 ülkeye uzanan bir başarı öyküsüne dönüşmüş durumda. Ağır vasıta yedek parça sektöründe Türkiye’nin önde gelen firmalarından olan ve Avrupa’nın en önemli aktörlerinden biri olan Sampa bu başarıyı nasıl yakaladı? Bu sorumuzun cevabını Sampa’nın Almanya çalışmalarını yürüten Auger Autotechnik GmbH Genel Müdürü Nurtaç Önvural bizlere açıklıyor…
Sampa, Türkiye’de ağır vasıta yedek parça endüstrisinde yakaladığı başarıyı Avrupa’da, özellikle Almanya’da da yakalamış durumda. Almanya gibi otomotiv sektöründe rüştünü ispatlamış bir ülkeye otomotiv yedek parçası ihraç eden marka, bir nevi tereciye tere satıyor.
Sampa’nın kuruluş öyküsünü ve günümüze kadar kaydettiği mesafeyi bizimle paylaşır mısınız?
Sampa 1994 yılında, 100 metrekarelik küçük bir alanda kuruldu. Sadece iki yıl sonra Sampa markalı ürünleri piyasaya sürdük ve bu ürünleri ilk kez Türkiye pazarında satışa sunduk. Sampa markalı ağır vasıta yedek parçaları 1998’de Birleşik Krallık, 2003’te ise Almanya pazarında yer almaya başladı. 2007’de aldığımız ISO9001 sertifikasını, 2009’da gerçekleşen şirket birleşmesini ve 2013’te Ar-Ge merkezimizin açılışını bu yolculuktaki dönüm noktaları olarak sayabiliriz. 2017’de gelen Türkiye’deki ağır vasıta yedek parça endüstrisi pazar liderliği, 2018’de ulaştığımız AB pazarında en çok gelir elde eden ikinci ticari vasıta yedek parça şirketi olma başarısı ve 2019’da Türkiye’nin en büyük 169’uncu ihracatçısı olmamız bu dönemeçleri başarıyla geçtiğimizi kanıtladı. Bu sürecin doğal sonuçları ise Sampa olarak 2020 yılının Fortune 500 listesinde yer almamız ve özellikle de Automechanika Frankfurt’ta bilinirliğimizi artırmamız oldu. Samsun’da başlayıp ticari araç yedek parça endüstrisinde küresel ölçekte liderliğe uzanan bu yolda; kendini işine adayan ekip üyelerimiz, üretimdeki uzmanlığımız ve müşterilerimize daima “daha fazlasını” sunmayı amaçlayan marka kimliğimiz bizi başarıya ulaştıran temel faktörler oldu. Çabalarımız 2024 yılında zirveye ulaştı ve Türkiye’nin en iyi 100 ihracatçısı arasına girmeyi başardık. Mükemmeliyete, kaliteye ve üst düzey yedek parçalar üretmeye olan tutkumuz üstün nitelikte ürünler geliştirme ve küresel standartlarda çapta hizmet sunma hedeflerimiz için itici güç oldu.
Sampa’nın Türkiye’deki ve küresel pazardaki konumunu açıklar mısınız? Hedeflerinize ulaşmak için hangi stratejileri uyguluyorsunuz?
Sampa’nın başarısı her iki pazarda da mühendislik, müşteriye öncelik verme ve küresel çapta genişlemeye dayanan bir stratejik yaklaşımdan kaynaklanıyor. Büyümenin itici gücü olarak gördüğümüz inovasyona güçlü bir şekilde inanıyoruz. Bu inanç, ileri teknolojik olanaklardan yararlanarak ortaya çıkardığımız ve endüstriyel standartların çok ötesine geçen ürün geliştirme konusundaki tükenmez çabalarımıza da elbette yansıyor. Öyle ki teknolojik gelişmeleri ve pazar eğilimlerini eş zamanlı takip ederek ürünlerimizi rekabetçi ve ihtiyaçlara cevap verecek şekilde konumlandırıyoruz. Müşteri hizmetleri bu açıdan stratejimizin taşıyıcı sütununu oluşturuyor. Satıştan lojistiğe ve müşteri destek sürecine kadar temas ettiğimiz her noktada müşteri deneyimini öncelik haline getiriyoruz. Bu yaklaşım, müşterilerimizle girdiğimiz her etkileşimi kusursuz ve tatmin edici hâle getirirken uzun süreli müşteri sadakati elde etmemizi de sağlıyor. Küresel genişleme politikamız pazar hakimiyeti odaklı kurumsal stratejimizde kritik rol oynayan bir diğer unsur olarak öne çıkıyor. İş yerlerini, depoları ve bağlı ortaklıkları da dikkate aldığımızda 160’ın üzerinde ülkede faaliyet göstermemizin bu bakış açısının bir sonucu olduğunu düşünüyoruz. Böylece, çeşitlilik gösteren müşteri ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılıyoruz. Ayrıca, kalite ve güvenilirlikten ödün vermeden yerel pazar dinamiklerine de kolayca uyum sağlıyoruz. Stratejimizi ticari araç yedek parça sektörü için en iyi parçaları tasarlamak ve üretmek, küresel genişleme, sürekli gelişim, sürdürülebilirlik ve toplumsal sorumluluk değerleri etrafında oluşturduk. Bu ilkeler ve hedefler hem Türkiye’deki hem de küresel pazardaki konumumuzu güçlendirmemizi sağlıyor.
Sampa’nın Almanya pazarındaki konumundan bahseder misiniz? Almanya’da nasıl bir kitleyi hedefliyorsunuz?
Sampa Almanya’da Auger markası ile hem iç piyasaya hem de Export pazarlara hizmet vermektedir. Auger DACH bölgesinin önemli distribütörlerinin tedarikçisi olarak bizim gurur kaynağımızdır. Almanya’nın en önemli ticaret hacminin olduğu NRW bölgesindeki konumuyla iç piyasaya günlük ve overnight sevkiyatlarla günde ortalama 300 noktaya dağıtım yapılmaktadır. Auger markasının arkasındaki Sampa’nın üretim gücü, markamıza hem iç hem de dış pazarlarda çok ciddi rekabet avantajı yaratmaktadır. Auger bulunduğu konum itibariyle Avrupa’nın her noktasına rahatlıkla her gün dağıtım yapabilmektedir. Almanya’da içinde bulunduğumuz sektörün oyuncuları hacim ve dağıtım noktası olarak gerçekten çok büyükler. Bizim hedefimizde onlar vasıtasıyla kalite, çeşit ve rekabetçi ürün gücümüzle fark oluşturarak son kullanıcılara ürünlerimizi teslim etmek.
Sampa’nın ihracat yaptığı 160 ülkede iş yerleri, depoları ve bağlı ortaklıkları olduğunu söylediniz. Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?
Bu konuda farklı unsurlar devreye giriyor. İlk olarak, üretim sürecine getirdiğimiz bakış açısına bağlayabiliriz. Biz sadece tedarikçi değiliz, aynı zamanda üreticiyiz. Bu faktör 45 binin üzerinde ürün için üstün tasarımlar elde etmemizi, ürün geliştirme yeteneklerimizi artırmayı, mühendislik becerilerimizi yükseltmeyi, üretim sürecini yönetmemizi ve test mekanizmalarımızı düzgün bir şekilde yürütmemizi sağlıyor. Üstelik, 55 binden fazla ürünü alıp satarken 24 kategori altında gruplanan ve toplamda 100 bin üründen oluşan geniş bir ürün yelpazesi sunmuş oluyoruz. Böylece, OEM ve yedek parça dünyasındaki müşterilerimizin gözünde kalite ve performans taahhütlerini tam olarak yerine getiren, güvenilir bir iş ortağı hâline geliyoruz. İkinci faktör ise eşsiz ve en iyi kalitede parçalar üretmeyi taahhüt etmemizdir. En iyi ham maddeleri seçmekten üretim sürecinin geliştirilmesine kadar tüm aşamalardaki ayrıntıları son derece önemsiyoruz. Bu açıdan baktığımızda her bileşeni, parçayı ve sistemi en yüksek kalitede üretme yeteneğimizi Ar-Ge test sürecini titiz ve inovatif bir şekilde yürütmemize borçluyuz. Sonuç olarak bizce her başarı müşterilerin güveni, sadakati ve memnuniyeti ile ölçülür. Sampa olarak bizim bu noktadaki başarmamızın sırrı ise küresel ölçekte en iyi ürünü ve hizmeti sunma konusundaki kararlılığımızdır.
GÜNDEM KORİDORU
21 Kasım 2024