Adana Merkez Park’ta düzenlenecek olan 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin tanıtım lansmanı, İstanbul Feriye’de gerçekleştirildi. Lansman meşhur Adana ciğer kebabı ve Adana kebabı eşliğinde konuklara adeta bir lezzet şöleni yaşattı. İstanbul’daki basın mensuplarına ev sahipliği yapan Adanalılar, festivalin heyecanını ve coşkusunu İstanbul’a taşımayı başardı. Etkinliğin moderatörlüğünü Fulya Öztürk üstlendi. Çok sayıda basın mensubu ve davetlinin katılım gösterdiği toplantıda, Festival İçerik Sorumlusu Gökmen Sözen, Merkez Park ana sahnesinde ziyaretçileri bekleyen etkinliklere dair kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi.
Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Sözen’in ardından yaptığı konuşmada sadece gastronomi açısından değil, Adana’nın üretim gücüne de dikkat çekti. Kıvanç’a ek olarak, Adana Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü, Adana’ya ve festivale gelen yabancı ziyaretçilerin sayısının, Adana mutfağının yalnızca yerel değil, küresel ölçekte de ilgi gördüğünün bir kanıtı olduğunu belirtti. Ardından söz alan Seyhan İlçesi Belediye Başkan Vekili Hasibe Akkan, Adana’nın sadece coğrafi konumuyla değil, bereketli toprakları ve kadim tarihiyle de adeta bir hazine değerinde olduğunu dile getirerek sözü Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Güngör Geçer’e devretti. Güngör Geçer konuşmasına, davetlileri selamladıktan sonra, Adana’nın 300 gün güneş alan iklimi, denizi, ovası, dağları ve nehirleriyle dünyanın en güzel coğrafyalarından biri olduğunu ifade ederek başladı. Geçer, Adana’nın bu eşsiz özelliklerini mutfağına da yansıtarak zengin bir gastronomi kültürü oluşturduğunu belirtti. Festivalin, damaklarda iz bırakan marka lezzetleriyle dikkat çektiğini söyleyen Geçer, bu lezzetlerin sırrının ise malzemelerin üretildiği eşsiz Çukurova bölgesinin taze ve doğal ürünlerinde yattığını sözlerine ekledi. Ayrıca festivalin, sürdürülebilir mutfak anlayışına önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.

Geçer’in ardından kürsüye çıkan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, basın mensupları ile davetlilere saygılarını sunarak Adana’nın sahip olduğu zenginlikleri ve festivalin değerini önemle dile getirdi. İstanbul’daki tanıtım etkinliğinde tanıtım etkinliğinde yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: “Adana’nın bereketini, tarihini ve eşsiz mutfak kültürünü sizlerle paylaşmak bizim için büyük bir mutluluk. Adana, 10 bin yıllık geçmişe dayanan kökleri, Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile Berdan Çayı’nın beslediği Çukurova’nın verimli topraklarından gelen ayrıcalığıyla sofralarını zenginleştirir. Adana’da sofraya oturmak demek hem şehrin tarihine hem doğasının cömertliğine hem de insanlarının içten misafirperverliğine ortak olmak anlamına gelir.”
Adana’nın yalnızca lezzetlerin değil, kültürün, sanatın ve kardeşliğin buluşmasına da ev sahipliği yapacağını söyleyen Köşger, “Bu yılki temamız “Kuşaktan Kuşağa”. Çünkü lezzet yalnız damakta kalan bir tat değil; bellektir, hatıradır, ortak dildir. Annelerimizin yoğurduğu hamur, ustalarımızın işlediği kebap, ninelerimizin pişirdiği tatlı ve çocuklarımızın paylaştığı sevinç aynı sofrada buluşur. Her lokmada toprağın bereketi, emeğin hakkı ve geçmişten geleceğe uzanan bağ vardır. Adana mutfağı bu yüzden bir kültür aktarımıdır; tarifi kadar hikâyesi, tekniği kadar hatırası kuşaktan kuşağa devredilir” ifadelerini kullandı.

Adana’da bugün itibarıyla 23 tescilli coğrafi işaret bulunduğunu da dikkat çeken Köşger, “Bu tesciller, yalnızca özgün tatları korumakla kalmıyor; aynı zamanda üretim bilgisini, yöresel teknikleri ve emeği de muhafaza ediyor. Adana Kebabı, Adana Analı Kızlısı, Adana Şırdan Dolması gibi yemeklerimiz; Adana Bici Bici, Adana Halka Tatlısı, Adana Karakuş Tatlısı ve Adana Taş Kadayıfı gibi tatlılarımız bu coğrafi işaretlerin en bilinen örnekleri arasında yer alıyor. Festival alanında, bu değerlerimizi tescil logoları, izlenebilirlik bilgileri ve üretici hikâyeleriyle görünür kılacağız. Festivalimiz yalnızca bir “yemek alanı” değil; aynı anda farklı noktalarda eş zamanlı olarak yürütülen zengin bir kültür programıdır. Usta şeflerin söyleşileri, paneller, canlı ustalık gösterimleri, çocuk atölyeleri, gençler için yarışmalar, konserler ve açık hava etkinlikleriyle her yaş grubuna hitap eden kapsamlı bir içerik sunuyoruz. Bu yıl ayrıca, ulusal şeflerimizin yanı sıra uluslararası alanda kabul görmüş Michelin yıldızlı şefler de festivalimize katılacak. Kendi mutfak deneyimlerini paylaşarak, coğrafi işaretli ürünlerimizi çağdaş tekniklerle buluşturacaklar. Adana bu sayede bilgiyle tadın, sanatla kentin, gelenekle yeniliğin buluştuğu büyük bir kültür şölenine dönüşecek” dedi.
Geçtiğimiz yıl düzenlenen 8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, 800 bini aşkın misafiri ağırlayarak büyük bir başarıya imza attıklarını ve bu süreçte yaklaşık 3,7 milyar TL’lik ekonomik hareketlilik yaşandığını söyleyen Köşger, 76 standa ek olarak, 48 kadın kooperatifine de yer ayrıldığını belirtti. Köşger, Böylece emeğin ve kadın üreticinin değeri de festival sahnesinde görünür kılındığını ve üç gün boyunca 1 milyonun üzerinde ziyaretçiyi Adana’nın bereketli sofrasında buluşturmayı hedefleyerek festivalin sadece bir gastronomi etkinliği değil, kültürden ekonomiye uzanan güçlü bir şölen hâline getirmek istediklerini vurgulayarak öyle devam etti:
“Adana, bugün aynı zamanda festivaller şehridir. Yıl boyunca düzenlenen etkinlikler, binlerce insanı bir araya getirerek şehrimizin yaşam kültürünü görünür kılar. Üstelik bu yoğunluğa rağmen, festivallerimiz huzur ve güven içinde gerçekleşmektedir. Asayiş yönünden herhangi bir olumsuzluk yaşanmamaktadır. Bu tablo, hem misafirlerimize duyduğumuz saygının hem de Adana’nın köklü güvenlik kültürünün en net göstergesidir.”
GÜNDEM KORİDORU
05 Aralık 2025