Büyümeden enflasyona, kur ve cari açıktan yabancı sermayeye kadar merak edilen bir çok konu ile ilgili Bursa’da düzenlenen “İhracatta Sürdürülebilir Gelecek” buluşmasında açıklama yapan Garanti BBVA CEO’su Recep Baştuğ, bu yılın ilk yarısında enflasyonun tepe noktasını görüp ardından gerilemesini beklediklerini söyledi. “Yıl sonu enflasyon beklentimiz yüzde 40-45 aralığında” diyen Baştuğ, özellikle baz etkilerin çıkmasıyla Ağustos’tan sonra kalıcı enflasyon oranına yaklaşacağımızı, işte asıl büyüme mücadelesinin de bundan sonra başlayacağına dikkat çekti.
Garanti BBVA’nın Avrupa Yeşil Mutabakatı uyum sürecinde sürdürülebilir yatırımların önünü açmak amacıyla start verdiği “İhracatta Sürdürülebilir Gelecek” buluşması, Bursa’da iş dünyasını bir araya getirdi.
Buluşmada bankacılık ve ekonomiye dair konuşan Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, 2024’ün geçen yıl başlayan ekonomide dengelenmenin devamı niteliğinde olacağını söyleyerek, sadeleşmenin kendini derinden hissettireceğini ifade etti.
Bu yılla birlikte 2025 yılının ana konusunun enflasyon olacağını belirten Baştuğ, enflasyonun hedeflendiği seviyelere yaklaşabilmesi için bir süre yüksek faiz ortamının içinde kalacağımızı söyledi.
“Uygulanan ekonomi politikalarının sonuçlarını, son dönemde hızlı artan rezervlerimizde ve enflasyon eğiliminde elde edilen düşüşte gözlemlemeye başladık. Yılın ilk yarısında enflasyonun tepe noktasını görüp ardından gerilemesini bekliyoruz. Sene sonu Merkez Bankasının hedefi yüzde 36. Bizim ise yıl sonu enflasyon beklentimiz yüzde 40-45 aralığında. Özellikle baz etkilerin çıkmasıyla Ağustos’tan sonra kalıcı enflasyon oranına yaklaşacağız” diyerek asıl büyüme mücadelesinin bundan sonra başlayacağını ifade ediyor.
Baştuğ, enflasyonla mücadelenin bir başka boyutunun bütçe olduğunu vurgulayarak, “Hükümet, bugüne kadar benim gördüğüm en istikrarlı bütçe yönetimini yaptı. Göstergeler sürekli kontrol altında ilerledi. Geçtiğimiz yıl da aynı manzara ile karşı karşıyaydık. Aslında bütçe çok kontrol altındaydı ama istenmeyen bir deprem etkisi yaşandı. Nakit bütçeye baktığımız zaman deprem etkisi hariç yüzde 2.5 gibi bir açık bıraktık. Bundan sonra biraz daha bu harcamalar artacak ama 2024 bütçesinde deprem harcamaları nedeniyle yüzde 6 civarının biraz daha üstünde açık olacak. Bu durum da doğal olarak enflasyonu negatif etkileyecek. Maalesef bu duruma yapabilecek birşey yok. Depremle ilgili harcamalar konusunda hepimiz taşın altına elimizi koyduk. Bu durumun telafisi devlete ve bizlere düşüyor. Çünkü tasarruf olmazsa tüketimi azaltmazsak enflasyonla müdahale biraz bizleri zorlayacak” dedi.
Kredi kartlarının şu anda en ucuz finansman aracı olduğunun altını çizen Baştuğ, eğer enflasyonla mücadele edilecekse bu tür kılcal damarlara dokunulması gerektiğini belirterek kredi kartlarında caydırıcılığı sağlamak için kart faizlerinin artırılmasının önemine vurgu yaptı.
Bankacıların enflasyonun atında para kazanmaya devam ettiğini belirten Baştuğ, ortalama mevduat faizinin yüzde 40-45 olduğunu hatırlatarak negatif marjla çalıştıklarını anlattı. Bankaların sermayelerinin çok güçlü olduğunun altını çizen Baştuğ, ancak bugüne kadar düşük faiz yüksek enflasyon döneminde gerileyen ödenemeyen kredilerde faiz artışı ile birlikte sorunların beraberinde geldiğini söyledi.
Yabancı yatırımda pozitif beklentilerin olduğunun altını çizen Baştuğ, yabancı yatırımın gelmeye başladığını belirterek şimdiye kadar 8 milyar dolar bono piyasasına ve 3 milyar dolar da hisse piyasalarına yönelen yabancı sermayenin gelmeye devam edeceğini ifade ederek. “Para ve maliye politikaları bunu hak ediyor. Eğer para ve maliye politikaları birbirine uyumlu olursa ciddi girişler bekliyorum” diye konuştu.
Uzun süredir böyle sağlıklı bir reel sektör görmediğini belirten Baştuğ, “Faizin düşük olduğu geçtiğimiz dönemde reel sektör ciddi sermaye birikimi yaptı. Kredi faizleri yüzde 14-15’ken enflasyon yüzde 60’tı. Reel sektör hiçbir şey yapmayıp sadece stoğa mal alsa bu birikimi sağlardı. Ancak bu süreç bitti. Büyüme yüzde 3.5 olacak. Herkes daralmaya hazırlıklı olmalı.
Sürdürülebilirlik ve kapsayıcı büyümeyi ana stratejilerinden biri olarak gören Garanti BBVA, ülkemizi Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) uyum sürecinde desteklemek, sürdürülebilir yatırımların önünü açmak amacıyla başlattığı ‘İhracatta Sürdürülebilir Gelecek’ etkinlikleri ile farkındalık oluşturmaya devam ediyor. İstanbul, Gaziantep ve İzmir’de düzenlenen buluşmaların dördüncü durağı Bursa oldu. Türkiye’nin ihracat hacmi en yüksek üçüncü şehri olan Bursa’da faaliyet gösteren şirketlerin önde gelenlerini bir araya getiren etkinlikte AYM ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’yla (SKDM) ilgili bilgiler verildi. Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ’un ev sahipliğine gerçekleşen buluşmada Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Etem Karakaya, AYM ve SKDM’nin ekonomik boyutları hakkında bilgi verdi.
GÜNDEM KORİDORU
22 Kasım 2024