Modern çağda savaşların sadece cephede değil, tarlada da kazanıldığı gerçeği Rusya-Ukrayna kriziyle birlikte tüm çıplaklığıyla gün yüzüne çıktı. Ukrayna’nın devreden çıkmasıyla sarsılan küresel gıda dengesi, Türkiye’nin diplomatik hamlesi olan “Tahıl Koridoru” ile nefes alırken; tarımsal üretim gücü artık ekonomik bir faaliyetten öte, ülkelerin jeopolitik bağımsızlığının kilit taşı haline geldi. Tarım Teknolojileri Kümelenmesi (TÜME) Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Karagöz, bu stratejik tabloda Türkiye’nin konumunu ve teknoloji tabanlı yeni tarım vizyonunu değerlendirdi.
TARIM DEVLETLERİN BAĞIMSIZLIK SİMGESİ HALİNE GELDİ
Ukrayna savaşının tarımı “jeopolitik bir güç unsuru” olarak tescillediğini belirten Abdulkadir Karagöz, tarımsal üretimi zayıf ülkelerin küresel krizlerde karar alma kabiliyetlerinin felç olduğunu ifade etti. Karagöz, “Tarım artık sadece çiftçinin geçim kaynağı değil; devletlerin milli güvenlik stratejilerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Kendi gıdasını üretemeyen ülkeler, kriz anlarında bağımsız karar alamazlar” dedi.
YAPAY ZEKA İLE 10 MİLYON İNEĞİN İŞİNİ 2 MİLYON İNEK YAPABİLİR
Geleneksel tarımın yerini “verimlilik odaklı” teknolojiye bırakması gerektiğini vurgulayan Karagöz, hayvancılıktan bir örnek vererek çarpıcı bir veri paylaştı. Teknoloji ve genetik altyapının doğru kullanımıyla, bugün 10 milyon inekle yapılan sütün 2 milyon inekle elde edilebileceğini belirtti. Bu yaklaşımın sadece üretim artışı değil; su, emek ve zamanın korunması anlamına geldiğini kaydeden Karagöz, tarımda verimliliğin bir zorunluluk olduğunu hatırlattı.
GENÇLERİ TARIMA ÇEKMENİN TEK YOLU TEKNOLOJİ
Türkiye’de tarımsal üreticilerin yaş ortalamasının 60’a yaklaşmasının ciddi bir risk teşkil ettiğine dikkat çeken Karagöz, genç nesli toprağa döndürmenin anahtarının “Milli Teknoloji Hamlesi” olduğunu söyledi. Karagöz, “Gençleri tarıma ancak modern, otonom ve teknoloji tabanlı modellerle çekebiliriz. Savaşlar bile üretimi durdurmamalı; yapay zeka destekli otonom sistemler kriz anlarında bile gıda arz güvenliğini sağlamalıdır” uyarısında bulundu.
TÜRKİYE TARIMDA TEKNOLOJİYLE DÖNÜŞMEK ZORUNDA
İklim krizi ve su yönetimi gibi hayati risklere karşı Türkiye’nin tarım teknolojileri altyapısını hızla güçlendirmesi gerektiğini belirten Karagöz, dijitalleşmenin tarımda bir “lüks” değil, kalkınma modeli olduğunu ifade etti. TÜME olarak bu dönüşümün merkezinde yer aldıklarını belirten Karagöz, teknoloji üreten bir tarım ekosisteminin Türkiye’nin küresel rekabet gücünü belirleyeceğini sözlerine ekledi.
