Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan ekim ayı ödemeler dengesi verileri, Türkiye ekonomisinin dış finansman dengesinde istikrarlı bir iyileşme sürecine girdiğini ortaya koydu. Verileri değerlendiren Ticaret Bakanı Ömer Bolat, hem mal ve hizmet ihracatındaki artışların hem de turizm ve taşımacılık gelirlerindeki güçlü performansın cari işlemler dengesini pozitif yönde desteklediğini bildirdi.
4 AYDIR ÜST ÜSTE CARİ FAZLA
Ekim ayında cari işlemler hesabının 457 milyon dolar fazla verdiğini kaydeden Bakan Bolat, Temmuz-Ekim dönemini kapsayan süreçte üst üste 4. ayda da fazlanın korunduğuna dikkat çekti. Ekim ayında altın hariç cari işlemler hesabında ise 3 milyar 201 milyon dolar fazla sağlandı. Yılın ilk 10 ayında cari işlemler açığı 14,5 milyar dolar olarak gerçekleşirken, yıllıklandırılmış cari açık ekim ayı itibarıyla 22 milyar dolara geriledi.
Bolat, küresel ekonomideki zayıf talep koşulları, ticaret gerilimleri ve bölgesel risklere rağmen Türkiye’nin dış finansman ihtiyacını azaltan ve makroekonomik istikrarı güçlendiren bir görünüm sergilediğini ifade etti.
HİZMET İHRACATINDA REKOR SEVİYELER
Hizmet ihracatının güçlü seyrini sürdürdüğünü belirten Bolat, ekim ayında yıllıklandırılmış bazda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,1 artışla 121,9 milyar dolara ulaşıldığını açıkladı. Bu dönemde yıllıklandırılmış seyahat gelirleri 59,2 milyar dolar, taşımacılık gelirleri ise 42 milyar dolar olarak kaydedildi. Toplam mal ve hizmet ihracatı ise yıllık bazda yüzde 4 artarak 392 milyar dolara yükseldi.
CDS, MAYIS 2018’DEN BU YANA EN DÜŞÜK SEVİYEDE
Cari dengedeki iyileşmenin finansal piyasalara yansımasını değerlendiren Bakan Bolat, şu ifadeleri kullandı: “Cari işlemler hesabındaki olumlu gelişmelerle ülke risk primi (CDS), Mayıs 2018’den bu yana en düşük seviye olan 226 baz puana kadar gerilemiştir. Risk primindeki bu güçlü iyileşme, finansal istikrarı pekiştirmekte ve dezenflasyon sürecine katkı sağlamaktadır. Cari işlemler dengesinde sağlanan kalıcı iyileşme, yapısal reformlar için gerekli olan makroekonomik ortamı da desteklemektedir.”
OVP HEDEFLERİ VE GELECEK VİZYONU
Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında cari işlemler açığının 2025 yılında milli gelire oranla yüzde 1,4 olarak gerçekleşmesinin öngörüldüğünü hatırlatan Bolat, önümüzdeki dönemde yerli üreticileri haksız ithalat baskısına karşı korumaya devam edeceklerini belirtti. Bolat, Türkiye’nin küresel ticaretteki konumunu sürdürülebilir şekilde güçlendirmeye yönelik politikaların kararlılıkla uygulanacağını sözlerine ekledi.
