E-ticaret ekosistemi, yapay zekâ tabanlı otonom agentların yükselişiyle köklü bir dönüşüm yaşamaya başladı. “Agentic Commerce” olarak tanımlanan bu yeni dönem; ürün keşfinden satın almaya, teslimattan iadeye kadar tüm alışveriş yolculuğunu yeniden şekillendiriyor. Yapay zekânın bu dönüşümdeki rolü, şirketlere hem verimlilik hem de gelir artışı açısından benzersiz fırsatlar sunuyor.
Türkiye, yapay zekâ ve e-ticaret teknolojilerinin hızla geliştiği pazarlardan biri olarak dikkat çekiyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de e-ticaret hacmi 2024 yılında %61,7 artarak 3 trilyon 162 milyar TL’ye ulaştı.
YAPAY ZEKA İLE E-TİCARETTE DÖNÜŞÜM
Günümüzde yapay zekâ, müşteri memnuniyetini artırmak, süreçleri optimize etmek ve satışları yükseltmek için e-ticaret altyapılarının en önemli unsurlarından biri hâline geldi. Geniş veri setlerini analiz eden algoritmalar, kullanıcı davranışlarını anlıyor, kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunuyor ve satın alma adımlarını hızlandırıyor. Böylece online alışveriş artık yalnızca bir işlem değil, akıllı ve kişiye özel bir deneyim hâline geliyor.
Bu dönüşümün bir sonraki aşaması olan Agentic Commerce, kullanıcıların niyet ve ihtiyaçlarını analiz eden yapay zekâ agentlarının alışveriş sürecini baştan sona yönetmesini mümkün kılıyor. Farklı platformlar arasında dolaşma zorunluluğunu ortadan kaldıran sistem, kullanıcı adına pazarlık yapabiliyor, seçenekleri karşılaştırabiliyor ve işlemleri otonom şekilde tamamlayabiliyor.
McKinsey’in projeksiyonuna göre, 2030 yılına kadar yalnızca ABD’de agentic commerce kaynaklı yıllık yaklaşık 1 trilyon dolar ek gelir, küresel çapta ise 3–5 trilyon dolar seviyesinde bir ekonomik hacim oluşması bekleniyor.
“YAPAY ZEKA, ONLİNE ALIŞVERİŞİN DNA’SINI YENİDEN YAZIYOR”
Cerebrum Tech İş Geliştirme ve Üründen Sorumlu Başkan Yardımcısı Tolga Tunç, yapay zekânın yalnızca teknolojik bir trend değil, iş modellerini değiştiren büyük bir dönüşüm olduğunu vurguladı:
“Yapay zekâ, online alışverişin DNA’sını yeniden yazıyor. Artık müşterilere yalnızca ürün değil, akıllı, kişiselleştirilmiş ve sorunsuz bir deneyim sunuyoruz. Geliştirdiğimiz yapay zekâ çözümleriyle hem işletmelerin bu dönüşüme uyum sağlamasına destek oluyor hem de kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyoruz. Geleceğin perakendesi, veriyi anlayan ve bu veriden değer üreten yapay zekâ sistemleri üzerine kurulacak.”
SEO’DAN GEO’YA
Agentic Commerce’in yükselişi, markaların dijital pazarlama stratejilerini de köklü biçimde değiştiriyor. Klasik SEO’nun etkisi azalırken, GEO (Generative Engine Optimization) çağı başlıyor. Artık markaların ürün kataloglarını ve içeriklerini üretken yapay zekâ motorlarının anlayabileceği bir formatta hazırlaması gerekiyor.
Gartner’a göre, 2026’ya kadar geleneksel arama motoru kullanımının %25 düşmesi bekleniyor. Araştırmalar, kullanıcıların %44’ünün ürün araştırmalarında yapay zekâ destekli aramaları tercih ettiğini, klasik arama motorlarını kullananların oranının ise %31’e gerilediğini gösteriyor.
Bu ortamda rekabet gücünü korumak isteyen e-ticaret firmalarının; SEO’dan GEO’ya stratejik geçiş yapması, satış ve destek süreçlerini yapay zekâ platformlarına entegre etmesi ve dijital görünürlüğünü yeni algoritmalara göre optimize etmesi kritik önem taşıyor.
“MARKALARIN GÖRÜNÜRLÜĞÜNÜ GELECEĞE HAZIRLIYORUZ”
Tolga Tunç, yeni döneme uyum için işletmelere sağladıkları çözümleri şöyle özetledi:
“İş ortaklarımızın bu dönüşüme hızla adapte olabilmesi için agentic AI çözümlerimizle müşteri davranışlarını anlık analiz ediyor, kişiselleştirilmiş içerikler oluşturuyor ve GEO ile tam uyumlu ürün katalogları geliştiriyoruz. Amacımız, markaların yalnızca bugün değil, geleceğin dijital ticaret ekosisteminde de güçlü ve görünür olmasını sağlamak.”
