HABER: KÜBRA SOYLU
Türkiye’de fintek yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Sektörün son durumunu ve gelecek perspektifini akyaran Dijital Park Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin, sektördeki yükseliş, yeni hızlandırma modeli ve genç girişimcilere sunulan fırsatları anlattı.
Küresel fintek pazarı büyüklüğü 2024 yılında 218,8 milyar dolara ulaştı. Pazarın 2033’e kadar 828,4 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Türkiye’de ise fintek ekosistemi son yılların en hızlı büyüyen alanlarından biri oldu. Türkiye Fintek Ekosistemi Durum Raporu’na göre, sektöre yapılan yatırımlar 2024 sonunda 194 milyon dolarla rekor kırdı. Ülkede kurulan fintek girişimi sayısı 901’e, aktif girişim sayısı ise 731’e ulaştı.
Bu hızlı büyümenin merkezindeki yapılardan biri olan Dijital Park Teknokent, yürüttüğü Fintek Hızlandırma Programı ile girişimcilerin küresel pazara açılması için önemli bir platform oluşturuyor. Programın mimarlarından Dijital Park Genel Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin, hem Türkiye’nin fintek görünümünü hem de girişimcilere sundukları yeni modeli anlattı.
Prof. Dr. Tahsin Engin, fintek odaklı hızlandırma programına başlarken aslında büyük bir risk aldıklarını belirterek sözlerine başladı:
“Geçen yıl bu programı kurgularken ekosistemin girişimci üretme kapasitesinin sınırlı olduğunu biliyorduk. Spesifik bir alan seçtiğinizde yeterli başvuru alamama ihtimali vardı. Üstelik benzer bir programı yapan büyük bir kamu bankasına az başvuru olduğunu duyduğumuzda açıkçası tedirgin olduk.”
Ancak Engin ve ekibi, programı sıradan hızlandırma modellerinden ayıran özel bir format geliştirdi.
Bu formatın temelinde girişimcileri gerçek ölçeklenmiş fintek şirketleriyle ve potansiyel yatırımcılarla doğrudan buluşturmak olduğunu belirten Engin, “Girişimcinin en çok ihtiyaç duyduğu şey pazar–ürün eşleşmesini doğru yapabilmek, finans akışını yönetebilmek ve ekip yönetimini öğrenmek. Bunu da en iyi bilenler zaten sektörde ölçeklenmiş şirketler. Biz de ‘damdan düşecekleri, damdan düşmüşlerle’ bir araya getirdik. Programın farkı burada.” şeklinde konuştu.
Bu yaklaşımla programa beklenenin yüzde 50–60 üzerinde, 65’in üzerinde başvuru geldi. Sadece fintek dikeyinde 11 girişim finale kaldı.
İLK YILDAN ÜÇ GİRİŞİM HAYATA GEÇTİ
Engin, Ataşehir Belediyesi’nin sağladığı lojistik destek sayesinde süreci güçlü bir iş birliği içinde yürüttüklerini vurguladı. İlk programın çıktısı ise oldukça somut:
“Finale kalan 11 girişimden üçü ya iş aldı, ya yatırım aldı, ya da hâlâ iş birliği içinde çalışıyor. Bizim için sonuç bu. Girişimlerin belirli bir aşamaya gelmesi gerekiyordu ve bunu başardık.”
”DÜNYA ARTIK KÜÇÜK BİR KÖY”
Dijital Park’ın hedefi yalnızca Türkiye içi değil, uluslararası fintek ekosistemiyle bütünleşmek. Engin, Avrupa ve Balkan ülkeleriyle temasların başladığını ve Almanya ile özel bir sürecin yürütüldüğünü belirtiyor.
“Globalin dili İngilizce. Bu nedenle bu yıl tamamen İngilizce bir program yapmaya karar verdik. İlk yılımız olmasına rağmen globalden üç başvuru aldık ve programı dünya ile aynı dilde yürütüyoruz.”
Engin İngiltere’deki temaslarında, Türkiye’nin fintek yapılanmasının Avrupa’daki örneklerden geri olmadığını gördüklerini belirtiyor: “İngiltere’de Yapay Zeka Bakanı ile görüştük. Onların da bizimkine benzer bir Finansal Teknolojiler Merkezi var. Mental olarak birçok konuda daha ileride olduğumuzu gördük.”
TÜRKİYE’NİN FİNTEK RAPORU
Engin’e göre fintek, Türkiye’de inovasyon kabiliyeti en yüksek sektörlerden biri:
“Türkiye’de 900’ün üzerinde fintek girişimi var; bunların 700’den fazlası aktif. Global ölçekte küçük görünse de Türkiye için 200 milyon doların üzerindeki yatırım rekor. Ekosistem hem girişimlerde hem ölçeklenmiş firmalarda çok dinamik. Avrupa’ya, Amerika’ya ve dünyaya açılarak bu ivmeyi sürdürecek.”
Dijital Park Teknokent ise Türkiye’nin en büyük fintek kümelenmesi olarak bu büyümeyi destekliyor.
”YAPAY ZEKA ARTIK ALTYAPIDIR”
Finans teknolojilerinde fırsatların neredeyse tamamının yapay zekâ ile iç içe olduğunu vurgulayan Engin, gençlerin “Yapay zeka işimizi elimizden alır mı?” sorusunu da şöyle yanıtlıyor:
“Yapay zeka işinizi almayacak. Sizin işinizi, yapay zekayı iyi kullanan mühendisler alacak. Yapay zeka artık her yerde; finansal teknolojilerde, blokzincirde, eğitimde, havacılıkta… Biz projelerde yapay zeka entegrasyonunu zorunlu hale getirdik. Aksi halde kabul oranını düşürüyoruz.”
“BURADA TEORİSYEN DEĞİL, DAMDAN DÜŞMÜŞ MENTORLAR VAR”
Türkiye’de 113 teknopark bulunduğunu, bunların 90’ının aktif olarak çalıştığını hatırlatan Engin, tüm teknoparkların benzer programlar yapmasına rağmen Dijital Park’ın farklılaşıp öne çıktığını söylüyor.
“Biz teoride mentorluk yapanlarla çalışmıyoruz. Bizim mentorlarımız ölçeklenmiş fintek şirketlerinin yöneticileri; yani yatırım kaynaklarının sahibi olan kişiler. Girişimci burada X Bankası’nın teknoloji müdürüyle oturduğunda geleceğini görüyor.”
Mentorlar haftada bir uğrayan kişiler değil; teknokentte sürekli bulunuyorlar. Bu yoğun etkileşim, girişimcilerin hızlı büyümesini sağlıyor.
Engin’e göre Dijital Park’ı benzersiz yapan bir diğer unsur ise canlı bir ekosistem yaratmaları:
“Biz burayı bir yaşam merkezi haline getirdik. Diğer teknoparklarda boş ofisler varken burada insanlar kahve içerken bile kıymetli bağlantılar kurabiliyor. Evde çalışma şansları olmasına rağmen buraya gelmeyi tercih ediyorlar.”
”TÜRKİYE KÜRESEL BİR AKTÖR OLACAK”
Küresel 218,8 milyar dolarlık fintek pazarından pay alan Türkiye’de yatırımların rekor kırması, girişim sayısının 900’ü geçmesi ve büyük şirket–girişim iş birliklerinin artması, sektörün geleceğine yönelik iyimserliği güçlendiriyor. Prof. Dr. Tahsin Engin, Türkiye’nin bu alanda yalnızca büyüyen değil, aynı zamanda küreselleşme iddiası taşıyan bir ekosistem kurduğunu vurguluyor: “Güçlü kaslarımız var. Doğru iş modelleriyle bu ivme daha da hızlanacak. Türkiye fintek’te dünya sahnesinde çok daha görünür olacak.” dedi. Küresel fintek pazarı hızla büyürken Türkiye de hem yatırım hem girişim sayısı hem de inovasyon kapasitesi açısından güçlü bir ivme yakaladı. Dijital Park Teknokent’in yenilikçi hızlandırma modeli ve global açılımı, Türkiye’nin fintek ekosistemini yalnızca desteklemekle kalmıyor; aynı zamanda Avrupa ve dünya sahnesine taşıyor.
