Küresel kripto para piyasasında son 24 saatte sert değer kayıpları görüldü. Analiz şirketi Coinmarketcap’in verilerine göre, bitcoin başta olmak üzere dijital varlıkların toplam piyasa değeri yüzde 4,80 düşerek 3 trilyon 80 milyar dolara geriledi. Piyasanın en büyük kripto para birimi bitcoinin fiyatı da yüzde 5,9’un üzerinde değer kaybederek Nisan 2025’ten bu yana en düşük seviyesine indi. TSİ 07.47 itibarıyla 89 bin 623 dolardan işlem gören bitcoin, son bir haftada toplamda yüzde 15,3 düşüş kaydetti.
KÜRESEL BELİRSİZLİKLER DEĞER KAYBETTİRİYOR
Bitcoin, daha önce Nisan 2025’te, dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergilerine yönelik hamlelerinin küresel piyasalarda yarattığı dalgalanmanın ardından 74 bin 400 dolara kadar çekilmişti. Piyasa değeri bakımından ikinci sırada yer alan ethereum da benzer bir düşüş trendi izledi. Ethereum fiyatı son 24 saatte yüzde 6,44 değer kaybederek 2 bin 980 dolar seviyesine geriledi. Analistler, yatırımcıların özellikle para politikasına ilişkin belirsizliklerden etkilendiğini belirtiyor. Fed üyelerinden gelen tutarsız mesajlar, piyasalardaki yüksek değerleme tartışmaları ve ekonomik görünümdeki kırılganlık kripto tarafında tedirginliğe yol açtı. Uzmanlar, makroekonomik belirsizlik, kurumsal yatırımcıların pozisyon azaltması ve kar realizasyonlarının satışları hızlandırdığını vurguluyor.
Bitcoinin 100 bin doların altında kalıcı seyretmesinin yatırımcı psikolojisi üzerinde baskı oluşturduğunu hatırlatan analistler, bu seviyenin kritik bir psikolojik destek noktası olduğuna dikkat çekti. Ayrıca teknoloji hisselerinde son dönemde yaşanan değer kayıpları ve Fed’in gelecek ay faiz indirimi ihtimalini yeniden değerlendirmesi de risk iştahını azaltan unsurlar arasında gösteriliyor. Fed’in aralık ayı için faiz indirimi olasılığının yüzde 50’nin altına düşmesi, kripto piyasalarında belirsizliği daha da artırdı. Önceki ay kripto piyasasında meydana gelen güçlü satış dalgası, 19 milyar doların üzerinde likidasyona yol açmış, toplam piyasa değerini 1 trilyon doların üzerinde aşağı çekmişti. Uzmanlar, yüksek borçlanma maliyetlerinin riskli varlıklara olan ilgiyi azaltarak yatırımcıların tahvil ve faiz getirili araçlara yönelmesine neden olduğunu da belirtiyor.
