Ekoturizm, doğal yaşamla uyumlu sürdürülebilir bir turizm yaklaşımını ifade ediyor ve Türkiye’de son yıllarda hızla yaygınlaşıyor. Ormanların sağladığı sağlık, estetik ve rekreasyon değerlerine yönelik ilginin artması, ekoturizmin hem bölgesel hem de ulusal ölçekte önem kazanmasına katkı sağlıyor. Ekoturizm alanlarında yapılan yatırımlar, bir yandan doğayı korumayı gözetirken diğer yandan ekonomik değer oluşturuyor.Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından yürütülen projeler, planlı biçimde büyümesini sağlamayı hedefliyor. Bu doğrultuda hazırlanan “Ekoturizm Eylem Planı” ile doğal ve kültürel kaynakların korunarak turizme kazandırılması amaçlanıyor. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan halkın gelir seviyesini yükseltmek, ekoturizmin temel hedefleri arasında yer alıyor.
OGM öncülüğünde hazırlanan Ekoturizm Eylem Planı, 2021–2025 yıllarını kapsıyor ve bu süre boyunca ekoturizm alanlarının çoğaltılması, tanıtımının artırılması ve sürdürülebilir yönetim ilkelerinin uygulanmasını içeriyor. Planlama sürecinde orman köyleri güzergâhlara dahil edilerek yöre halkının kalkınmasına doğrudan katkı sağlanıyor. İlk ekoturizm alanı 2017 yılında faaliyete geçerken, bugün Türkiye genelindeki ekoturizm rotalarının sayısı 136’ya ulaştı. Bu büyüme, hem turistik çeşitliliği artırıyor hem de doğayı merkezine alan turizm anlayışının yaygınlaşmasını sağlıyor.
Ekoturizm alanlarının oluşturduğu ekonomik değer dikkat çekici boyutlara ulaştı. Yapılan çalışmalar, bu alanların ülke ekonomisine her yıl yaklaşık 2 milyar liralık katkı sunduğunu ortaya koyuyor. Bu katkı, hem turizm gelirlerinden hem de yöre halkının ürün satışları, rehberlik faaliyetleri ve yerel işletme faaliyetleri gibi dolaylı gelirlerden oluşuyor. Ekoturizm alanlarını ziyaret eden kişi sayısı ise yaklaşık 5 milyona ulaştı. Bu yoğun ilgi, hem şehir turizminden farklı bir deneyim arayanların tercihlerini hem de doğayla iç içe geçirilen zamanın önemini ortaya koyuyor. Ekoturizm aynı zamanda sürdürülebilir turizm ilkeleriyle uyumlu bir şekilde, çevreye zarar vermeden gelir elde etmeyi mümkün kılıyor.
ARTVİN 8 EKOTURİZM ALANIYLA ÖNE ÇIKIYOR
Türkiye genelinde 58 ilde ekoturizm alanları bulunurken, bu alanda öne çıkan şehirlerin başında Artvin geliyor. Artvin’de toplam 8 ekoturizm alanı hizmet veriyor ve bu alanlar hem yerli hem de yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Balıkesir, Bolu, Çanakkale ve Eskişehir’de 5’er ekoturizm alanı bulunurken; Ankara, Antalya, Denizli, İstanbul, İzmir, Konya ve Mersin’de 4’er alan faaliyet gösteriyor. Bu çeşitlilik, Türkiye’nin coğrafi zenginliğini ve turizme sunduğu doğal mirası gözler önüne seriyor. Ekoturizmin daha geniş kitlelere ulaşması için sosyal medya, televizyon, kamu spotları ve çeşitli tanıtım kampanyalarıyla bilinirlik artırılıyor.
ORMAN PARKLARININ YILLIK 12 MİLYAR LİRALIK EKONOMİK DEĞERİ
Ekoturizm alanlarının yanı sıra orman parkları da Türkiye’nin doğa turizmine katkı sağlayan önemli alanları arasında yer alıyor. Orman parkları, halkın sosyal, kültürel, sportif ve bilimsel amaçlarla doğadan daha fazla yararlanmasını sağlıyor. Bu parklarda yürüyüş, fotoğrafçılık, kamp, piknik, spor faaliyetleri ve birçok rekreasyon etkinliği gerçekleştiriliyor. Türkiye’de 2002 yılında yalnızca 92 adet orman parkı bulunurken, 2024 yılı kasım ayı itibarıyla bu sayı 1954’e yükseldi. Bu parklardan 348’i konaklama, 1606’sı ise günübirlik kullanım imkânı sunuyor. Orman parkları, Türkiye ekonomisine yıllık 12 milyar lira katkı sağlıyor ve bu alanlarda yaklaşık 50 bin kişi istihdam ediliyor. Parkların yıllık ortalama ziyaretçi sayısı ise 45 milyona ulaştı.
DİJİTAL DESTEK: “BENİM ORMANIM” UYGULAMASI
OGM tarafından geliştirilen “Benim Ormanım” mobil uygulaması, ziyaretçilere ekoturizm rotaları hakkında kapsamlı bilgi sunuyor. Uygulama ile kullanıcılar, gidecekleri alanı seçerek hava durumu, rota bilgisi, yapılabilecek aktiviteler ve bölgenin özelliklerine dair ayrıntılı bilgi alabiliyor. Bu dijital destek, ekoturizmin daha erişilebilir ve planlı bir şekilde deneyimlenmesini sağlıyor.
EKOTURİZMİN GELECEĞİ: 200 ALAN HEDEFİ
12’nci Kalkınma Planı çerçevesinde, ekoturizm alanlarının sayısının 2028 yılına kadar 200’e çıkarılması hedefleniyor. Bu hedef, Türkiye’nin doğa temelli turizmde dünyada daha görünür bir konuma ulaşmasına katkı sağlayacak. Hem ekonomik hem ekolojik fayda sunan ekoturizm, sürdürülebilir turizmin geleceğinde Türkiye için önemli bir potansiyel oluşturuyor. Doğal kaynakların korunmasıyla uyumlu bu model, ülke ekonomisine uzun vadeli ve istikrarlı bir gelir kapısı sağlamaya devam edecek
