Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yayımladığı Gaz 2025 Raporu, sıvılaştırılmış doğal gazda (LNG) 2030’a kadar beklenen rekor kapasite artışının, küresel gaz piyasalarının dinamiklerini köklü biçimde değiştireceğini ortaya koydu.
Rapora göre, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yaşanan arz şokunun ardından piyasalar kademeli olarak dengelense de, gaz fiyatları hâlâ tarihî ortalamaların oldukça üzerinde seyrediyor. Bu durum özellikle fiyat duyarlılığı yüksek Asya pazarlarında talebi sınırlıyor. IEA, 2024’te yüzde 2,8’lik talep artışının ardından bu yıl küresel gaz talebinde yüzde 1’in altında bir büyüme öngörüyor.
ABD VE Katar ÖNCÜLÜĞÜNDE REKOR KAPASİTE
Dünyada 2030’a kadar yıllık 300 milyar metreküp yeni LNG ihracat kapasitesi devreye girecek. Bu kapasite artışının yıllık 250 milyar metreküp net LNG tedarik artışı anlamına geleceği belirtiliyor.
Rekor seviyedeki bu genişlemenin özellikle ABD ve Katar’daki projeler tarafından desteklenmesi bekleniyor. Böylece, küresel arz güvenliğinin güçleneceği ve arz kısıtı dönemlerinde piyasa baskılarının hafifleyeceği öngörülüyor.
Beklenmedik jeopolitik veya teknik aksaklıklar yaşanmadığı sürece, artacak LNG kapasitesi fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturacak ve talep artışını tetikleyecek.
ASYA-PASİFİK TALEBİ SÜRÜKLEYECEK
Raporun temel senaryosuna göre, küresel gaz talebi 2024–2030 döneminde her yıl ortalama yüzde 1,5 artacak. Bu artış, toplamda 380 milyar metreküp ek talebe karşılık geliyor. Artışın yaklaşık yarısının Asya-Pasifik bölgesinden kaynaklanacağı öngörülüyor.
“LNG DALGASI PİYASALARA RAHATLAMA GETİRECEK”
IEA Enerji Piyasaları ve Güvenliği Direktörü Keisuke Sadamori, yeni LNG arzının uzun süredir dalgalı seyreden küresel piyasalar için denge unsuru olacağını belirterek şunları söyledi:
“Özellikle ABD ve Katar’dan gelen yeni LNG arzı, fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturacak ve dünya genelindeki gaz ithalatçılarını rahatlatacak. Ancak jeopolitik gerilimler ve ekonomik belirsizlikler, rehavete yer olmadığını gösteriyor. Küresel işbirliği, arz güvenliği açısından hâlâ hayati önem taşıyor.” Sadamori ayrıca, elektrik tüketimindeki artışın birçok bölgede gaz talebini yeniden yükseltebileceğine dikkat çekti.
